Written by 15:27 uncategorized

Elemeci eğitim sistemi eleniyor

Almanya’da göçmen ve işçi ailelerin çocukları için bir karabasan anlamına gelen Hauptschule’yi kald…

schule Kopie

Almanya’daki eğitim sistemi, öğrencilerin geldiği sınıfsal kökene göre bir ayıklamayı içerdiği, dolayısıyla zengin ve gelir durumu iyi olanların çocuklarının eğitim kalitesi yüksek okullara gittiği, düşük gelirli işçi ve emekçi çocuklarının ise genellikle daha vasıfsız ve gelecek vaadetmeyen okullara gönderildiği bilinen ve yaygın bir tartışma konusu olan çelişki.
“Hauptschule”ler bu “alt okul” türlerinin sembolü durumunda. Şans eşitsizliğinin ve elemeci okul sisteminin sembolğ haline gelen “Haupschule”ler bu yüzden eğitimcilerin, sendikaların ve velilerin yoğun eleştirilerine hedef olmakta.
Alman işçi ailelerinin ve göçmen çocuklarının gönderildiği bu okul türünün kaldırılması, ilkokuldan sonra öğrencilerin aynı okullara gönderilmesi, en azından 10. sınıfa kadar bunun devam etmesi gerektiği yönündeki taleplere ise hükümetler genellikle kulaklarını tıkıyorl, eleştirileri duymazlıktan geliyor.
Ne var ki, sadece Almanya ve Avusturya’da uygulanmakta olan ve 4 yıllık ilkokul eğitiminden sonra çocukların gösterdikleri başarıya göre farklı okul türlerine gönderilmesini içeren bu elemeci sistem yetkili makamlar tarafından da artık savunulamaz hale geliyor.
Bilindiği gibi Almanya’da ilkokuldan sonra öğrenciler “Hauptschule”, “Realschule”, “Gesamtschule” ve “Gymnasium” başta olmak üzere 11 ayrı değişik okul türüne ayrılıyor.
Bunlardan “Hauptschule”ler iş, meslek ve sosyal hayat açısından hiçbir gelecek sunmayan okul tipini ifade ediyor. Daha dördüncü sınıfta iken çocukların kaderiyle bu şekilde oynayan mevcut okul sistemi ve “Hauptschule”ler, özellikle işçi aileleri ve göçmen kökenlilerin “korkulu rüyası” haline geldi.
Resmi verilere göre, 2008/2009 öğrenim döneminde 9 milyonu aşkın öğrenci Almanya’da ilkokul hazırlık sınıfı da dahil olmak üzere eğitim görürken, bu öğrencilerin yaklaşık 900 bini “Hauptschule” denilen okul tipine gidiyordu. Bunlar arasında Türkiye kökenlilerin sayısı oldukça fazla. Kimi yerlerde bu okullardaki öğrencilerin yüzde 80-90’ını Türkiye kökenliler oluşturuyor.
Dolayısıyla “Haupschule”lerin kaldırılması, yerine tek okul sisteminin getirilmesi, Türkiye kökenli aileleri de yakından ilgilendiren bir gelişme.

TEK TEK TARİHE KARIŞIYORLAR…
Eğitimdeki elemeciliğin başını çeken bu okul türü artık Almanya’da da yavaş yavaş tarihe karışıyor. En son Berlin Eyalet Meclisi, aldığı bir kararla üç aşamalı eğitim sisteminin değiştirilmesini kararlaştırdı. Yeni uygulamaya göre Hauprschule okulları uygulamadan kaldırılacak ve ilkokulu bitirenler “Gymnasium” veya “Sekunderschule” olarak ikiye ayrılacaklar.
Böylece, eyalette “Hauptschule”, “Realschule” ve “Gesamtschule” adlı okul türleri “Sekunderschule” adı altında birleştirilmiş oldu. Başarılı öğrencilerin ve daha çok da zengin çocuklarının gidebildiği  “Gymnasium”lara ise dokunulmadı.

16 EYALETİN 6’SI HAUPTSCHULE’DE ISRARLI
Bu değişikliği yapan eyalet Berlin değil. Daha önce de başka eyaletlerde benzer yönde adımlar atılmıştı. Doğu Almanya’da bulunan Mecklenburg-Vorpommern, Brandenburg, Saksonya-Anhalt, Saksonya ve Thüringen eyaletleri, iki Almanya’nın birleşmesinden itibaren üç aşamalı eleyici sistemi hiç kabul etmemişlerdi. Yani bu eyaletlerde Hauptschuleler hiç olmadı. Batı’da ise Bremen, Hamburg, Schleswig-Holstein, Rheinland-Pfalz ve Saarland eyaletleri de “Hauptschule’leri kaldıran kararlar almışlardı.
Böylece geriye, ülkenin en büyük eyaletleri Kuzey Ren Vestfalya, Aşağı Saksonya, Hessen, Baden-Württemberg ve Bavyera kalmış oldu.
CDU/CSU-FDP koalisyonun işbaşında olduğu bu eyalet hükümetleri ise “Hauptschule”leri kaldırmaya pek yanaşmıyor. Ancak, bu eyaletlerde de tartışmanın sonuçlanması fazla uzun zaman almayacağa benziyor.
Çünkü, PISA başta olmak üzere uluslararası eğitim araştırmalarının çoğu, Almanya’da üç aşamalı eğitim isteminin, mevcut ihtiyaçlara cevap vermediği ve şans eşitsizliğini ortadan kaldırdığına dikkat çekiyor.

HAUPTSCHULELER KAPATILIYOR DA…
Üç ayaklı elemeci eğitim sisteminin en altında duran “Hauptschule”lerin kapatılması elbette olumlu bir adım olarak değerlendirilebilir. Ancak bu, elemeci anlayışın sona erdiği anlamına gelmiyor. Üç aşamada yapılan eleme sistemi, yeni durumda iki ayak üzerinde devam ediyor. Yani kaliteli eğitim şansı herkesin yararlanabileceği bir hak olarak hala tanınmıyor.
Yani “Hauptschule”lerin kaldırılması bir olumluluğu içermekle birlikte genel olarak, ailelerin sosyal konumuna dayanan eleyici eğitim sisteminin yararlarını gidermiyor.
Bunun için sadece okul sisteminin değiştirilmesi de kuşkuşuz yeterli olmayacaktır. Eğitim, insanların parasal gücüne bağlı olmaktan çıkarılmadığı; herkesin eşit yararlanma şansı bulduğu bir hak haline getirilmediği; ve kaliteli bir eğitim için gerekli bütçe olanakları sağlanmadığı sürece mevcut eğitim sisteminin düzelmesi mümkün olmayacaktır.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu, PİSA gibi kurumlar tarafından yıllardır Almanya gibi bir ülkede eğitimdeki başarının ailenin sosyal konumuna bağlı olduğu ifade edilmesine rağmen, bunun değiştirilmesi yönünde hiç bir adım atılmadığı gibi, sosyal konumları kötü olan ailelerin durumu gün geçtikçe daha da kötüleşiyor.
Bundan en çok etkilenenlerin başında göçmen çocukları geliyor. Yapılan araştırmalara göre Almanya’da her beş göçmen çocuktan birisi diploma almadan okulu terk ediyor. Bu oran Alman öğrencileri arasında her 10 çocuktan birisine denk düşüyor.
Göçmen öğrenciler arasında bir mukayese yapıldığında ise, Federal İstatistik Dairesi’ne göre, başarısızlıkta İtalyanlar başı çekiyor. İtalya kökenli çocukların yüzde 48.3’ü Hauptschulelere, yüzde 8.6’sı ise Sonderschulelere gidiyor. İtalyan kökenlileri Türkiye kökenliler takip ediyor. Dairenin verilerine göre Türkiye kökenli öğrencilerin yüzde 44,7’si Hauptschule’ye, yüzde 6.6’sı da Sonderschule’ye gidiyor.

DEĞİŞİM ZORUNLU
Gelişmeler Almanya’da yıllardır üzerinde tartışma sürdürülen Hauptschule’lerden ısrar eden eyalet sayısının giderek daha da azalacağını gösteriyor.
Ancak, ortaya çıkan “yeni” durumun kendisi iki aşamalı elemeyi dayatıyor. Öz bakımından eleme fikrinden faz geçilmiyor ve velilerin sosyal kökenine göre başarının ölçülmesinde ısrar ediliyor.
Buna karşı Almanya’da farklı sınıfsal ve ulusal kökenden olan öğrencilerin ortak bir sınıfta ders görmesin, başarının velinin bütçesinden bağımsız olması gerektiğini içeren “tek okul sistemi” talebi ise günden güne artıyor.
Geçtiğimiz yıl içinde iki kez büyük boykot ve gösteriler düzenleyen lise ve üniversite öğrencileri de bu talebi alanlarda yüksek sesle haykırdılar.
Elemeci eğitim sisteminin kökten değişmesi, eğitimde gerçek anlamda şans eşitliğinin sağlanması, çocukların daha iyi bir ortamda ders görmesi için mücadele bundan sonra da devam edecek. (YH)

Close