Written by 13:28 Allgemein

Endüstrileşen futbolda skandallar bitmiyor

Kim demiş ki futbol sadece bir spor diye! Futbolun spor olmaktan çıkıp, büyük paraların döndüğü bir endüstri haline geldiği günümüzde, şikeden tutalım mafyaya, kara para aklamaya kadar ne ararsınız mevcut…

Geçtiğimiz günlerde Avrupa Polis Teşkilatı (Europol) tarafından açıklanan şike skandalı, bu gerçeği bir kez daha hatırlattı.

Europol yöneticileri, Hollanda’nın Lahey kentinde düzenlediği basın toplantısında futbol tarihinin gelmiş geçmiş en büyük şike skandalıyla karşı karşıya olunduğunu açıkladılar. Dünya Kupası ve Şampiyonlar Ligi dahil, 400’e yakın futbol maçında şike şaibesi bulunduğu bildirildi.

Tabiki futbolda şike ilk kez ortaya çıkmıyor… Zira yakın dönemde Almanya, Türkiye ve İtalya gibi ülkelerin de aralarında bulunduğu birçok ülkede şike skandalları ortaya çıkmış, birçok futbolcu, hakem ve teknik direktör tutuklanmıştı.

 

EN BÜYÜK SKANDAL

Europol tarafından “gelmiş geçmiş en büyük” şike skandalı olarak duyurulan olay, ‘küresel bir tezgah’ özelliği taşısa da, esas olarak üç ülkenin adı veriliyor: İtalya, Türkiye, İsviçre.

Verilen bilgilere göre, şike yapılan müsabakalar arasında Dünya ve Avrupa Şampiyonası maçları da bulunuyor. Şike mafyasının manipüle ettiği maçlar aracılığıyla milyonlarca dolar haksız para kazandığı belirtiliyor. Futbolculardan kulüp yöneticileri ve hakemlere kadar futbol dünyasının bütün aktörlerini kapsayan skandala 15 ayrı ülkeden toplam 425 kişinin karıştığı tespit edilmiş.

Bu rakamların sadece 2008/2011 sezonunda oynan maçları kapsadığı gözetildiğinde, en büyük skandal olarak açıklanan olayın buzdağının sadece görünen yüzü olduğu anlaşılıyor.

 

TÜRKİYE ŞİKEDE BAŞI ÇEKİYOR!

Şike şüphesiyle soruşturulan en çok maçın Türkiye’de oynanmış olması ise dikkat çekiyor. Daha, iki yıl önce ortaya çıkan şike olaylarının doğru düzgün soruşturulup sonuçlandırılmayan Türkiye’de yeni skandalın daha büyük gürültü çıkarması şaşırtıcı olmayacak görünüyor.

Europol tarafından verilen bilgilere göre şüpheli 380 maçın 79’u Türkiye’de oynanırken, onu 70 maçla Almanya, 41 maçla da İsviçre izliyor.

Avrupa ülkelerinin yanı sıra, Afrika, Asya ile Güney ve Orta Amerika’da da birçok şike yapıldığı iddia edilen maç oynanmış.

Sadece Almanya’daki şaibeli maçlar üzerine yaklaşık 16 milyon Euro’luk bahis oynandığı belirtiliyor. Tespit edilen şike olayları üzerinde, bahis mafyasının kazandığı paranın ise yaklaşık 8 milyon Euro olduğu bildirildi. Futbolcu ve hakemlere rüşvet olarak dağıtılan miktar ise iki milyon Euro civarında.

Ortaya çıkarılan şike olaylarının Singapur merkezli bir şike mafyası tarafından yönetildiği kaydedilirken, soruşturmanın zarar görmemesi için şike olaylarına katılan kulüp ve futbolcuların isimleri şimdilik açıklanmadı.

 

100 MİLYAR EURO’LUK PAZAR

Evet ortaya çıkan buzdağının sadece bir parçası. Tespit edilemeyen ve belki de hiçbir zaman ortaya çıkmayacak daha yüzlerce şikeli maç olduğunu söylemek abartı olmayacak. Çünkü futbol dünyası, şikeye davetiye çıkaran bir hale gelmiş durumda… Örneğin sadece Avrupa çapında oynanan yasal futbol bahislerinde yılda 100 milyar Euro dönüyor.

Bahis oynayanlar sadece maçı kimin kazanacağı üzerine değil, taç atışlarından, penaltılara, kimin sarı kart göreceğinden kaçıncı dakikada gol atılacağına kadar akla hayale gelebilecek her konuda bahse tutuşuyor.

Bu denli büyük bir pazar yaratılınca yasadışı yollardan para kazanmak için de zemin hazırlanmış oluyor. Bu durumu Interpol Genel Sekreteri de itiraf ediyor ve futbolda şikenin dünya çapında ‚her yıl yüz milyarlarca Dolar’lık‘ haksız kazanç sağlayan bir endüstriye dönüştüğünü söylüyor. Genel Sekreter Ronald Noble, yasadışı bahisten elde edilen gelirin „Coca-Cola şirketiyle aynı düzeylerde“ olduğunu söylüyor!

 

OECD’DEN İTİRAF GİBİ RAPOR

Futbol endüstrisinde dönen paralar o denli büyük  ki, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) da burada dönen paralarla ilgilenmeden edememiş ve 2011 yılında bir rapor hazırlatmış. “Futbol sektörü arcılığıyla kara para aklama hakkında” adlı rapor, ilginç değerlendirmelerde bulunuyor:

“- Seyirci, transferler, reklam gelirleri, ürün satışları, naklen yayın gelirleri gibi birçok kalemden biriken maddi kaynaklar futbolu büyük bir ekonomik alan haline getirmiştir.

– Uluslararası transferler, TV ve sponsorluk gelirlerinin çok hızlı yükselmesi, futbolcu alım satımlarını, menajerlerin, sponsorların ve futbolla ilgilenen diğer kişilerin sayısını arttırdı. Bu da para akışında hileli işlemlerin gizlenmesini kolaylaştırdı

– Kulüplerle ilgili yasal düzenlemelerin, denetimlerin yeterli veya hiç olmaması bu kulüplere sahip olmayı kolaylaştırıyor.

– Uluslararası transfer piyasasında yapılan büyük hacimli işlemler, ulusal futbol organizasyonları tarafından kontrol edilemiyor.

– Uluslararası transferler, karaparanın aklanması için çeşitli fırsatlar sunuyor.

-Maçı kazanan bütün pazarı kazanır’ mantığı, bir maç kaybedince gelirdeki azalma, kulüpleri kara para aklayıcılarının hedefi haline getiriyor…”

 

KİTLE KUMARI

Bahis ve şike olayları salt profesyonel suç şebekelerinin para kazanma faaliyeti olmakla sınırlı bir olgu değil kuşkusuz. Futbol endüstrisinde çarkların dönebilmesi için bahis oynayan yığınlara ihtiyaç var. Bu ise yüz binlerce bahis bağımlısı demek! Almanya’da büyük şehirlerin, özellikle de göçmenlerin yoğun yaşadığı semtlerinde adım başı bahis bürosu bulunması bu yüzden boşuna değildir. Kimi büyük kimi küçük meblağlarla, giderek bağımlılık derecesine varacak biçimde oynanan bahisler kumarın toplumsallaşması anlamına geliyor.

Toplumu daha kolay yönetmek, halkın apolitikleştirilmesini hızlandırmak gibi gerekçelerle körüklenen futbol fanatizmi, bir yandan yasal ve yasadışı büyük bir parasal kaynak yaratırken, bir yandan da fanatizme saplanan, varını yoğunu bahis kuponuna yatıran kumar bağımlısı yığınlar yaratmakta yani.

 

SAYILARLA FUTBOL ENDÜSTRİSİ

Dünyadaki 162 ülkenin nüfusunun 38 milyondan az olduğu düsünülürse, 38 milyon sporcu barındıran futbol sektörü neredeyse bir ülke büyüklüğüne sahip. 2011 yılı verilerine göre, bütün dünya genelinde kayıtlı hakem ve diğer görevlilerin sayısı 5 milyon, kulüp sayısı ise 301 bin.

En fazla kayıtlı futbolcu 6 milyonla Almanya’da bulunuyor. Bunu 4 milyonla ABD, 2 milyonla Brezilya, 1 milyonla da İngiltere izliyor..

Dünyada yıllık kulüp gelirlerinin toplamı ise 22 milyar Dolar civarında. Bunun 13 milyar Dolar’ı Avrupa’dan

Futbol sektörünün dünya genelindeki ekonomik hacmi ise 200 milyar Dolar olarak tahmin ediliyor…

Bu gelirlerin yüzde 32’si yayın hakları, yüzde 31’i stadyum gelirleri, yüzde 22’si de reklam ve sponsorluk gelirlerinden oluşmakta.

Avrupa’nın en büyük ligleri arasında bulunan İngiltere’de futbol gelirleri yılda 2 milyar 273 milyon Euro olurken, Almanya’da 1 milyar 379 milyon, İspanya’da 1 milyar 326 milyon,  İtalya’da 1 milyar 163 milyon, Fransa’da da 972 milyon Euro olarak gerçekleşmiş.

Close