Written by 09:56 HABERLER

Faşizme karşı direnenler unutulmaz

ALİ ÇARMAN

İnsanlık faşizmin nasıl bir canavarlık olduğu gerçeğini, Almanya’da Hitler faşizmi iktidara getirildiği andan itibaren fark etti. Bunun için can pahasına da olsa direnişler başlatıldı.

Ve zafer gününde sağ kalabilecek kadar şanslı olanlar, yaşamlarının geri kalan kısımlarında nefesleri yettiğince faşizmi ve direnişi anlatmaya devam ettiler.

Ne güzel ki, bizler o gözü pek yiğit direnişçilerin bazılarını dinleme, yaşadıklarından öğrenme şansını yakalamış olduk. İşte onlardan birisi olan, 25 Mayıs 2007’de kaybettiğimiz Gertrüd Müller ile geçmiş yıllarda bir çok kez DİDF Stuttgart derneğinde toplantılar gerçekleştirdik.

DİRENİŞÇİ BİR KIZ ÇOCUĞU

Gertrud Müller, 28 Kasım 1915 de işçi ailesinin çocuğu olarak Stuttgart’ta doğdu. Birinci Dünya Savaşı ve yıkıcılığı bütün vahşiliğiyle devam ediyordu. Açlık sefalet bütün Avrupa’yı, hatta dünyayı sarmalamıştı.

İşsizlik ise diz boyudur. Böylesine ağır sorunların olduğu dönemde doğan çocuklar çocukluklarını ne kadar yaşayabilirdi ki… Yoksulluk insanı çabuk olgunlaştırır sözü Gertrud’un yaşamında cisimleşti. Daha henüz 15 yaşında iken örgütlü mücadeleye Komünist Gençlik Birliği (KJV) saflarına katıldı. Bir yanda Leitz firmasında işçi olma, diğer yanda örgütün kendisine verdiği her görevi ve sorumluluğu layıkıyla yerine getirmeye çalıştı.

Duvar yazılamaları, dağıtılan el ilanları, siyasi toplantılar ile militan olması sonucu küçük yaşta bir kaç kez tutuklandı. İki yıl kadar cezaevinde kaldı. Ama hiç bir şey onu girmiş olduğu yoldan çıkarmadı. Serbest kaldığında Hitler faşizmine karşı çalışmalara katılmaya ve örgütlemeye devam etti.

TOPLAMA KAMPINA GÖTÜRÜLMEK

Gertrud Müller, 22 yaşında 1937’de kendisi gibi komünist olan Hans ile evlenir. Hayat onlara toz pembe hayaller kurmaları yerine zorlukların ve faşizmin üstesinde gelmelerini öncelik vermelerini öğretir. Evleri, faşizme karşı direnişin örgütlendiği, cesaretli kararların alındığı bir hücre evi olur.

Gertrud ile Hans birlikte direnişi büyütmeye devam eder. Bunca işin arasında yakalanmayı ve ceza almayı göze alarak savaş esirlerine gizlice yemek götürmeyi dahi elden bırakmazlar. Siyasal faaliyetlerinden dolayı tanınmış olmaları, ve buna bir ihanetçinin ifadesi eklenince 1942’de ikisi tutuklanır. Tutuklanma kendileri ile sınırlı kalmaz, bütün aile gözaltına alınarak vatana ihanetle suçlanır.

Stuttgart’ta devam eden Gestapo sorgusunun ardından Gertrud Müller Rudersberg Toplama Kampı’na oradan da Bad Canstatt hapishanesine getirilirler. 13 ay sonra bu kez, Gertrud Ekim 1943’de Ravensbrück Toplama Kampı için yola çıkarılır. Faşistler, dosyasına ölüm cezası anlamına gelen ‘istenmeyen geri dönüş’ notu düşmüşlerdi.

Ancak, kamp yoldaşlarının yardımıyla Strasbourg yakınlarındaki ve 22 bin kişinin ölümüne neden olan Natzweiler Kampı’na bağlı Geislingen’e nakledilir. Geislingen WMF fabrikasında Macaristan ve Polonya’dan getirilen 800 Yahudi kadın kölece çalıştırılmaktadır. Gertrud Müller, orada mutfak bölümünde çalışırken sayısızca tutsağa yardım eder.

“HAYATIMI ULUSLARARASI DAYANIŞMAYA BORÇLUYUM”

Hitler faşizminin sonu yaklaşmakta idi. Sonlarının yaklaştığını hissetmeye başlayan tüm diktatörler yapmış oldukları zulmün/soykırımın izlerini silmeye çalışırlar. Faşist Hitler de öyle yaptı. Toplama kamplarında henüz sağ olan herkesi ölüm yürüyüşüne (Todesmarsch) çıkardılar.

30 nisan 1945’te müttefik güç (ABD) askerlerince Dachau özgürlüğüne kavuştu. Gertrud büyük bir sevinç için memleketi olan Stuttgart’a geldi. Çok şanslı idi, ailesi ve kocası sağ kalmıştı.

Faşizmin yenilgisinden sonra mücadele farklı boyutlarda devam etti. KPD’ye üye olarak çalışmalarına katıldı. Faşizm yenilmişti ama, Almanya aynı kişilerle farklı biçimlerde yola devam ediyordu.

1959 yılında KPD (Almanya Komünist Partisi) yasaklanınca işini kaybetti. Eşi Hans yasaklanan KPD için dokuz ay cezaevine atıldı. Ama o boş durmadı. DİDF derneğinde yapılmış olan bir söyleşide ‘Yaşamımı uluslararası dayanışmaya borçluyum. Onlar bana yardım etmeseydi bugün karşınızda olamazdım. Ben yoldaşlarıma ihanet etmem. Yaşadığım sürece faşizme karşı direnişi anlatacağım’ demişti.

Gertrud Müller 25 Mayıs 2007’de 91 yaşında hayata gözlerini kapadı. Yaşamı boyunca cesur ve komünist bir kadın olarak hareket etti. Irkçılığa, faşizme ve savaşa karşı düzenlenen eylemlerde toplama kampı dönemi elbiselerini sembolik giyinerek ön saflarda yer aldı.

Faşizme karşı direnenler arasında acıyı bütün boyutlarıyla hissedenler kadınlar oldu. Hayatı bizler için öğretici derslerle dolu bu güzel insan Gertrud Müller’i, 29 kasım 1915 doğum gününde saygıyla anıyoruz. Savaşa ve faşizme karşı mücadelede Alman halkının yüzakları olanlar mücadele alanlarında anılmaya devam ediyor.

Close