Written by 12:38 uncategorized

‘Faşizme karşı uyanık olun’

Neofasist NSU (Nasyonal-Sosyalist Yeraltı) örgütünce öldürülen 10 kişiden 9.su olan Kassel’li Halit Yozgat (21) bir kez daha anıldı. 6 Nisan 2006’da öldürüldüğü internet cafenin karsısındaki meydana “Halitplatz” adı verildi ve öldürülen 10 kişinin adlarının da yer aldığı anıt açılısı yapıldı.

Cumhurbaşkanı Joachim Gauck’un mesaj gönderdiği törene aralarında El-Cezire kameramanları da dahil, büyük bir medya ordusu, Halit’in annesi Ayşe Yozgat ve VW isçisi olan babası İsmail Yozgat, Hessen ve Thüringen Eyalet parlamentolarından milletvekilleri, Hessen Adalet Bakanı ve Entegrasyon Bakanı U-J. Hahn (FDP), Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi Avni Karslıoğlu, Kassel Büyükşehir Belediye Başkanı Bertram Hilgen (SPD), Eyalet SPD, Yeşiller ve Sol Parti milletvekilleri ile 250 civarında insan katıldı.

Genç anti-faşistlerin ellerinde taşıdıkları “Irkçılık öldürür!”, “„Naziler öldürüyor!” “Döner cinayetleri, Soko-Bosporus?..” dövizleri ise olayı özetliyordu.

 

ADALET BAKANI ÖZÜR DİLEDİ, BAŞBAKAN SORUŞTURMAYI ENGELLEDİ!

2010’dan beri Hessen Eyalet Başbakanı olan Volker Bouffier (CDU), Halit öldürüldüğünde, CDU’lu Başbakan Roland Koch’un İçişleri Bakanıydı. Bu tür toplantılarda görünmemesinin elbette bir nedeni var: Lakabı “Küçük Adolf” olan Anayasayı Koruma Örgütü ajanı Andreas Temme’yi korumakla suçlanıyor. Halit’in öldürüldüğü gün ve “an”, ”tesadüfen” Küçük Adolf da aynı internet cafedeymiş.

Zamanın Kassel Emniyet Müdürü Gerald Hoffmann “bizim elimizdeki ilk ve tek sıcak izdi!” diyecekti sonra. Ne mi oldu? 2006’da, CDU hükümetinin İçişleri Bakanı olan Volker Bouffier “yetkisini” kullanarak, “küçük Adolf” ve Anayasayı Koruma Örgütü’nün (VS) polis tarafından soruşturulmasını engelledi!

Gizli ajan Andreas Temme sadece izne ayrılıyor ve görev yeri değiştiriliyor. 2007’de de “polise verilmeyen ve eldeki delillerin de değerlendirilmemesi sonucu! beraat ediyor. Sonra mı? Hükümet temsilciliğinde “önemli bilgilerin yer aldığı bir daireye tayin edildi!”. Dönemin İçişleri Bakanı Volker Bouffier ise simdi Eyalet Başbakanı. Bugün bile özür dilememek için “Adalet Bakanı”nı gönderiyor:  “Eyaletimiz adına… Elemanlarımız 21 yaşındaki oğlunuzu teröristlerden koruyamadıkları için ve oğlunuz öldürüldükten sonra da siz ailesine karsı haksız suçlamalarda bulunulduğu için…”!

Sadece onlara karşı mi? Ajanlarının cinayet anında orada ne aradığını, cinayetten kısa bir süre önce tanınmış bir neonazi ile neden görüştüğünü ve cinayet işlendikten sonra cafeden çıkıp kaybolan „elemanlarının“ telefonla neler konuştuğunu araştırmayanlar, Halit’in anne babasına “kara para” vb sorular sorabiliyorlardı. Genç kadınlar (yabancı“ olduklarından olacak) “o bölgede telefonla konuştukları için” sorgulanmış, çocuklarıyla evlerinde uyuyan bir aile özel timlerce gece yarısı kapıları bombalanarak yataklarından yaka paça çıkarılıp yerlerde sürüklenmişlerdi. Polisler ise İstanbul’dan getirilen meslektaşlarıyla kurdukları “Soko-Bosporus”la derin çalışmalar yapacaklardı: “Kara para, PKK bağlantısı, haraç işi …”

Her şeyi iyi bilen büyük medya organları da balıklama daldıkları bu haberlere “Döner cinayetleri” başlıklı inciler dökmüşlerdi.

Büyükelçi Avni Karslıoğlu da “Döner cinayetleri gibi ciddiyetsiz bir yakıştırmanın, medya tarafından kullanılmasını, olayın aydınlığa kavuşmamasında medyanın da payı olduğuna”dikkat çektiği konuşmasında artık buralı olunduğuna vurgu yaptı.

Almanya Cumhurbaşkanı Gauck ise mesajında “Nasıl olur da Almanya’da on kişinin frenlenemeyen sağcı kin sonucu bir ölüme gönderildiklerini anlayamadıklarını” belirtiyor. “Siz olanları anlayabilmek için bizim tüm gücümüzü hak ettiniz. Hataları adıyla anmak. Sorumluluk üstlenmek! Ancak böylece ölümcül hatalardan öğrenmiş olur ve yeni cinayetleri önleyebiliriz… Sağcı şiddet ve sağcı düşüncenin egemen olmaması için hep birlikte elimizden geleni yapmaya çalısalım!…

 

ANALAR AĞLAMASIN, SUÇLULAR CEZALANDIRILSIN

Tören sırasında oturduğu sandalyesinde gözyaşlarını içine atan Ayşe Yozgat, “Artık başka analar ağlamasın istiyoruz!” diyor. Volkswagen işçisi olan baba İsmail Yozgat ise gözyaşlarına boğularak, getirilen hocanın “kardeşlik duasından” sonra siyasilere ders veriyor: “Biz devletten milyon da olsa kesinlikle para istemiyoruz! Dostça yaşamak istiyoruz. Katillerin hepsinin yakalanmasını istiyoruz. Cinayetlerin perde arkasındakilerin ve onları koruyanların açığa çıkarılmalarını ve cezalandırılmalarını istiyoruz!”

Kaybolan dosyalardan, yaşadıkları haksızlıklardan söz ediyor ve söylenmesi gerekenleri acılı yüreği ve anlaşılır bir dille anlatıyor. Büyükşehir Belediye Başkanı Hilgen ve VW’nin daha yeni-emekli işçi temsilciliği başkanı Renate ile kucaklaşarak kardeşlik mesajı veriyordu.

Resmi tören bittikten sonra ailesi Hitler faşistleri tarafından katledilen bir anti faşistin tok sesi yankılanıyordu anıtın başında: “Faşizme karşı uyanık olun.”

Yüksel Dalyan

Close