Eşi Zübeyde Temizel’e makamını kullanarak yüksek ücretli bir iş ayarladığı gerekçesiyle hakkında dava açılan Frankfurt Belediye Başkanı Peter Feldmann, pazar günü düzenlenen bir referandumla görevden alındı. Görünürde “halkın seçimle işbaşına gelen bir yöneticiyi yine seçimle görevden alması” gibi olumlu bir çağrışımı içeren referandumun arkasında ise asıl olarak çıkarlar çatışması bulunuyor. Avrupa mali sermayesinin önemli başkentlerinden biri olan Frankfurt’ya emlak tekellerinin çıkarlarına dokunan Feldmann’ın sağcı-solcu ittifakla görevden alınmadı ayrıca dikkate değer.
6 Kasım günü yapılan referandumda kentin 500 binden biraz fazla seçmeninden oy kullanan 202 binin yüzde 95,1’i başkanın görevden alınmasını istedi. Kullanılan oylar kentteki seçmenlerin yüzde 42’sinde denk geldiği için Feldmann’ın görevi en geç bu cuma günü bırakması gerekiyor. Oy kullananların oranı yüzde 30’un altında kalması durumunda ise Feldmann istifa etmek zorunda kalmaya bilirdi. En geç 12 Mart’ta yeni bir seçim yapılana kadar, yardımcısı Nargess Eskandari-Grünberg (Bündnis 90/Die Grünen) görevde olacak. Hristiyan Muhafazakarlar referandumdan bir gün sonra adaylarını açıkladı.
NE OLMUŞTU?
Frankfurt’ta yolsuzluk davası devam Feldmann, belediye meclisinin azil kararını kabul etmemiş bunun üzerine şehir meclisi referandum düzenlenmesine karar verilmişti. SPD üyesi Feldmann hakkında Frankfurt savcılığı geçen martta eşine „haksız menfaat sağlamak ve görevini kötüye kullanmaktan“ soruşturma başlatmıştı.
Davası geçen ay başlayan 64 yaşındaki Frankfurt Belediye Başkanı ise suçlamaları reddetmeye devam ediyor. Bild gazetesi tarafından „Pattex-Peter“ olarak adlandırılan Feldmann hakkındaki davasının resmi gerekçesi yolsuzluk iddiaları. Feldmann’ın o zamanki ortağına, AWO‘ya bağlı Alman-Türk kreşinin müdürü olan eşine toplu sözleşmesinin çok üzerinde bir ücret vermesini sağladığı iddiasıyla hakkında dava açılmıştı.
Ayrıca belediye başkanının, geçen yıl UEFA kupasını kazanan Eintracht Frankfurt futbol kulübünün zafer kutlamasında, kısa süre önce kazanılan Avrupa Kupasını teknik direktör ve takım kaptanının elinden alması „kupa hırsızlığı“ olarak yorumlanmış, Sevilla’daki kupa finaline giderken uçakta sarf ettiği cinsiyetçi sözler ya da son olarak mahkemede müstakbel eşine kürtaj yaptırmasını tavsiye ettiğini itiraf etmesi de sempati kaybetmesine neden olmuştur. Ancak bu konularda her hangi bir ciddi delil ortaya konulmadı.
Partisi SPD, Yeşiller, FDP ve Volt’tan oluşan koalisyonun CDU, AfD ve BFF-BIG’den oluşan sağcı blokla birlikte mecliste üçte çoğunlukla Feldmann’ın görevden alınması için oylama yapıldı. Sol Parti, Korsanlar ve Öko-Linx-ELF grubu ise karşı oy kullandı. Sonuçta, üçte iki çoğunluk sağlanarak Feldmann için referandum yapılmasına karar verildi.
Öko-Linx belediye meclisi üyesi Jutta Ditfurth, Haziran ayında belediye meclisinde yaptığı konuşmada, Frankfurt sermayesinin Feldmann’dan sosyal yönü, sosyal alanlara verdiği önem ve şu anda yoksullar için sosyal konutları savunması nedeniyle nefret ettiğini söylemişti. Dietfurth, referandumdan önce de sosyal medyada „Frankfurt’ta emlak sermayesi, CDU, FDP ve diğerlerinden oluşan zengin ittifak, sol sosyal demokrat Belediye Başkanı Feldmann’ı görevden aldırmaya çalışıyor. Çünkü onların çıkarlarının önünde engel teşkil ediyor“ şeklinde bir paylaşımda bulunmuştu.
Beş partinin oluşturduğu Feldmann karşıtı ittifakın referandum kampanyasının kentteki konut tekelleri tarafından karşılandığı da Almanya’daki basın tarafından yazıldı.
Bugün Junge Welt gazetesinde yer alan habere göre, Frankfurt’un Bonames semtinde büyüyen, 16 yaşından beri SPD üyesi olan, AWO ve diğer sosyal örgütler için çalışan Feldmann, 2012 yılında Almanya’nın beşinci büyük kentinin belediye başkanı olarak seçildiğinden beri sosyal konulara odaklanmış. Seçmenler bunu, 2018’de yeniden seçilmesi için yapılan ikinci tur seçimlerde yaklaşık yüzde 71 oyla ödüllendirdi. Öte yandan Feldmann, emlak şirketlerine belirli sayıda sosyal konut inşa etme zorunluluğu getiren bir inşaat arazisi kararı, belediye konut şirketi AGB’de kiraların dondurulması ve kamu-özel ortaklığı projelerine karşı savunuculuğu ile emlak lobisinin düşmanlığını kazandığı için hedefteydi. (Frankfurt/YH)
