Yıldız Eren / Paris
Cumhurbaşkanı Emannuel Macron’un kendisine hükümeti kurma görevini vermesinden sadece bir ay sonra, aşırı sağ ve sağdan oluşan bir ekiple parlamenterlerin karşısına çıkan Başbakan Michel Barnier, mecliste yaptığı bir buçuk saatlik konuşmada hükümetin yol haritasını çizdi.
Tahmin edildiği gibi, konuşmada, Macron’un bugüne kadar izlediği çizgiden sapmayacağı, hatta daha saldırgan ve aşırı sağın ekmeğine yağ süren bir politik hat ortaya çıktı. Barnier’nin mecliste konuştuğu saatlerde, Genel İş Konfederasyonu (CGT) ve Eğitim Emekçileri Sendika Federasyonu (FSU) ile öğrenci sendikaları, genel eylem günündeydiler. Fransa genelinde yaklaşık 200 yerleşim biriminde yapılan miting ve grevlere katılan 200 bine yakın işçi ve genç, yeni hükümete karşı mücadele çağrısında bulundular.
Emeklilik reformunun iptal edilmesi ve ücretlerin yükseltilmesi talebinde bulunan sendikacılar ve öğrenciler, bu talepler için önümüzdeki haftalarda yeniden sokağa inme çağrısında bulundular. Michel Barnier’nin meclisteki ilk konuşması, hükümetin genel hatlarını ortaya koydu. Boyun Eğmeyen Fransa Hareketi’ne (LFI) mensup Yeni Halk Cephesi (NFP) milletvekilleri, seçmen kartlarını göstererek yeni başbakanın konuşmasını protesto ederken, halkın ve seçmenlerin buna karşı duracaklarını duyurdular.
AŞIRI SAĞ İLE KOL KOLA
Barnier, iktidar için 2027’deki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bir alternatif olmadığı için tercih edildi. 73 yaşındaki Michel Barnier’nin adaylık niyeti yok ve bir Brüksel bürokratı ve emekçilerin haklarını gasbeden bir devlet adamı olarak Avrupa Birliği kalkanı arkasında bu süreci yürütecek. Eski Sarkozy ekibinden gelen merkez sağın bu temsilcisi, aşırı sağla kol kola yürümekten çekinmeyen bir ekiple birlikte çalışıyor ve Meclisteki konuşmasında bunu açıkça dile getirdi. İçişleri bakanı olarak seçtiği kişi, Cumhuriyetçiler Partisinin (LR) en sağ kanadı ve aşırı sağcı Ulusal Birlik (RN) partisinin çizgisiyle gönül birliği içinde olduğunu önceki açıklamalarında gösterdi.
İLK HEDEF İŞÇİLER VE GÖÇMENLER
En dikkat çeken açıklaması “Hukuk devleti de gerekli değildir” olurken, bu sözlerle Fransız demokrasisinin temel direklerinden birinin altına dinamit koyduğu yorumları yapıldı. İlk saldırı cephesini işçi ve emekçilere düşmanlık tohumları eken, yabancı düşmanlığını körükleyici konuşmalarla oluşturan Barnier, valiliklere de sınır dışı işlemlerinde tereddüt edilmemesi emrini verdi. Michel Barnier Hükümeti, sosyal güvenlik harcamalarını kısma amacıyla, emekli olacak memurların yerine yeni memur alınmayacağını, bu durumun zaten açıkları olan sağlık ve eğitim sektörlerinde daha büyük açıklar yaratacağını belirtti.
GÜVEN OYLAMASINA CESARET EDEMEDİLER
Sosyal güvenlik alanında sağlık giderleri için halkın fedakarlık yapması gerektiğini vurgulayan Barnier, sağlık sigortası ödemelerinde yeni uygulamaların kaçınılmaz olduğunu söyledi. Yine kurban seçilen yabancılar oldu; ülkeye yeni giriş yapan göçmenlere verilen devlet sağlık yardımlarının kesileceğini ilan ederek yıllardır bunu isteyen RN partisinin gönlünü hoş etti. Barnier’nin meclisteki konuşmasından sonra, RN Lideri Marine Le Pen hükümete “sansür oyu” vermeyeceklerini açıkladı. Mecliste güven oylamasına gitmeyen azınlık hükümetinin bu oylamadan sağ çıkması garanti değildi. Bu nedenle, anayasal boşluktan yararlanarak, Mecliste sandalyesi bulunan parlamenterlerden güvenoyu istemeyeceğini söyledi.
Salı günü mecliste yol haritasını açıklayan Barnier, perşembe günü de bunun ayrıntılarını paylaştı. “Kemer sıkma döneminin ve fedakarlığın kaçınılmaz olacağını” belirten başbakan, emekli maaşlarındaki artışın ocakta değil temmuzda olacağını ilan etti. Günlerdir bekleyen 12 milyon emekli hayal kırıklığına uğradı. Böylece hükümet 4 milyar euro tasarruf yapmayı hedeflerken, bütçe açığını kapatmak için yine dar gelirlilerden fedakarlık istiyor. “Herkes fedakarlık yapacak, zenginler de elini cebine atacak” diyen Barnier, yıllık geliri 500 bin euronun üzerinde olan işletmelerde yüzde 25’lik bir vergi artışı yapılacağını duyurdu. Bu açıklama, iş dünyasında tepki toplarken, başbakan bunun 2 yıl bile sürmeyeceğinin garantisini verdi.
YENİ BÜTÇE GÖRÜŞMELERİ 10 EKİM’DE
Fransa’da iş başına getirilen bu ekip, kamu sektörünü parçalamak ve 2017’den bu yana dönem dönem gündeme gelen sosyal güvenlik ve sigorta sistemini küçültmek için bir planın devamı niteliğinde. Macroncular, kendilerine alternatif olmayacak ve aşırı sağın gölgesinde onların proje ve politikalarını uygulamaya geçirecek bir hükümet arayışındaydılar. Barnier Hükümeti, aşırı sağın temsilcileri olarak buna dahil olanlar için biçilmiş kaftandı. Eski içişleri bakanı ve De Gaulle’cü merkez sağ parlamenterler ise bu duruma sıcak bakmıyorlar ve 10 Ekim’de mecliste yapılacak 2025 bütçe görüşmelerinde onay vermeyecekleri tehdidinde bulunuyorlar. Diğer yandan, hukuk devleti vb. konularda, içişleri bakanının RN sözcüsü gibi hükümette yer alması da rahatsızlık yaratıyor.
AŞIRI SAĞCILAR: FİKİRLERİMİZ İKTİDARDA
Erken seçimde RN’nin iktidara gelmemesi için yapılan barikatların işe yaramadığını bir kez daha gördüler ve Macron’un kendilerine ihanet ettiğini dile getiriyorlar. Bu durumdan en memnun olan ise RN ekibi. “Biz iktidarda değiliz ama fikirlerimiz uygulanıyor” diyerek Barnier ekibine desteklerini esirgemeyeceklerini açıklıyorlar.
Fransa sancılı bir döneme girdi; işçi ve emekçilerin oylarını çalan seçim sonucuna saygı göstermeyen Cumhurbaşkanını zor günler bekliyor. Halk Cephesine oy veren milyonlar, bu durumu elinin tersiyle bir kenara atan iktidara karşı daha da öfke biriktiriyorlar. Demokrasinin olmazsa olmaz ayaklarından biri olan hukuk devleti ve insan hak ve özgürlüklerinin rafa kaldırılması, göçmenlere yönelik saldırı ve uygulamalara karşı sessiz kalınmayacak ve Barnier Hükümeti uzun ömürlü olmayacak.