Written by 16:02 HABERLER

G20’ye karşı birlik ve dayanışma

G20’ye Karşı Eylem Koordinasyon Merkezi üyesi DİDF temsilcisi Sedat Kaya, G20’ye karşı mücadelenin göçmenler açısından önemi ve Hamburg’daki protestolar konusunda Yeni Hayat’ın sorularını yanıtladı.

G20’ye karşı protestolara hangi taleplerle katılıyorsunuz?

G20 politikası sömürü ve savaş demek. Üye ülkelerin emekçilerinin yaşam koşullarından başlayarak savaşa kadar uzanan bir hatta banka ve tekellerin aşırı kar elde etmesi için politikalar üretiliyor. Bu devletlerin politikası dünya halklarının çıkarlarına tamamen aykırı. G20 bu politikanın sembolü. Bu nedenle barış, iyi iş ve iyi eğitim taleplerimizi öne çıkarıyoruz. Bu talepleri gerçekleştirmek için en güçlü silah halklar arasındaki dayanışma. Bu nedenle 8 Haziran’da DİDF olarak, G20: Sömürü ve savaş- Hep birlikte barış ve dayanışma için!” pankartıyla katılacağız.

Protestolar nasıl hazırlanıyor? Ne gibi eylemler düzenlenecek?

DİDF olarak hem 5-6 Temmuz’da yapılacak G20 politikasıyla hesaplaşılan Küresel Dayanışma İçin” adlı alternatif zirveye hem de 8 Temmuz’daki onbinlerce kişinin beklendiği G20 yerine sınırsız dayanışma eylemine katılacağız. DİDF, 8 Temmuz’daki eylemin örgütleyicileri arasında yer alıyor ve eylemin hazırlığına aktif katılıyoruz.

Türkiye kökenliler için G20’ye karşı eylemlere katılmak neden önemli?

Ne yazık ki; diğer birçok toplumsal konu gibi G20 de Almanya’da yaşayan Türkiye kökenlilerin pek fazla ilgisini çekmiyor. Halbuki Alman hükümetinin işçi ve gençlerin haklarına ve yaşam koşullarına yönelik saldırılarından en fazla onlar etkileniyor. Eylemlere katılmalarını gerektiren nedenlerden birisi bu. Ancak Türkiye kökenlilerin çoğu Türkiye’deki problemlerle daha fazla ilgileniyor. Erdoğanın G20’ye katılmasını Türkiye’de diktatörlük kurulmasına, bölgede savaş ve çatışmalara yol açılmasına, en önde de Türkiye hükümetine karşı mücadele konusunda değerlendirmeliyiz. G20 zirvesinde savaş ve sömürü politikasının birçok sorumlusu Hamburg’da olacak. Bunu böyle bir politikaya karşı olduğumuzu gösterecek bir sinyal vererek değerlendirmeliyiz.

G20’de ele alınacak hangi konular ve kararlar işçilerin yaşamını etkileyecek?

Görüş alışverişi temelinde yapıldığı için G20’nin resmi karar alması mümkün değil. Ancak görüş alışverişinin sorunların çözülmesi temelinde yapılmayacağını biliyoruz. Bana göre zirvenin işçilerin yaşamına etkisi, dünyanın büyük güçler arasındaki paylaşımı ve sömürüsünün devamı ve uluslararası problemlerin daha da artması şeklinde olacak. Trump, Putin, Erdoğan gibi bu politikanın sembolleri haline gelenler dışında Almanya’nın emperyalist güç olarak rolünü garanti etmek ve ilerletmekten başka bir hedefi olmayan Alman hükümeti ve Angela Merkel’i de unutmamalıyız. Almanya, bu hedefe erişmek için militarizm ve sosyal kısıtlamalara devam edecektir.

Close