Written by 14:00 ÇALIŞMA YAŞAMI

Gastronomide çalışma koşulları kötüleşecek

Gastronomi alanında işverenler iş yaşamının daha da esnekleştirilmesi için atağa geçti.

Sevinç Sönmez

Alman Otel ve Gastronomi Birliği- DEHOGA çalışma sürelerine yönelik yayımladığı broşürde “esnek çalışma” ve “esneklik” kelimelerini tam on kez tekrarlıyor; “Hizmet sektöründe çalışmak esnek yaşamak anlamına geliyor. İş yaşamı ile özel yaşam arasında daha iyi bir denge kurabilmenin yolu esnek çalışmadan geçiyor“. „AB yasalarına göre haftalık çalışma süresi uygulaması, esneklik yaratıyor’.

İşverenler birliğinin ana yönelimi esneklik. Birlik, herkesin, işverenlerin, işçi ve emekçilerin, günün her saatinde, senenin 365 gününde, haftanın 7 günü ve 24 saati boyunca hizmet bekleyen müşterilerin faydalanabileceği şekilde çalışabileceği bir yol bulma iddiasıyla seçimler öncesi harekete geçti. Amaçları çalışma sürelerini belirleyen yasaların değiştirilmesini sağlamak. Günlük çalışma sürelerinin artık günümüz yaşam koşullarına uygun olmadığını ve haftalık çalışma sürelerine dönüştürülmeleri gerektiğini, günlük çalışma saatlerinin önemli olmadığı, emeğin değerinin haftalık çalışma süreleri üzerinden belirlenmesi gerektiğini savunuyor.

ESNEK ÇALIŞMA ZATEN UYGULANIYOR

Gıda, Otel ve Lokanta Çalışanları Sendikası‘nın (NGG) verilerine göre, zaten uygulamada olan bu koşullarda sadece Berlin‘de olmak üzere 109. 000 emekçi çalışmakta. Ayrıca zaten 180. 000 kişi pazar günleri ve 105. 000 kişi de geceleri düzenli çalışıyor. İşverenler öne sürdükleri talepleri ile, hotel ve gastronomi alanında çalışan 298. 000 emekçinin 18.00-24.00 saatleri arasında düzenli olarak işinin başında olmasını ve bu koşulların yasalaşmasını istiyor. Birliğin gerekçesi bu uygulama yürürlüğe girdiğinde çalışanların mesai yapmalarına gerek kalmayacağı, bu sürelerin sadece farklı zaman dilimlerine yayılacağı.

Alman Sendikalar Birliği (DGB), günlük çalışma sürelerini, mesai ve boş zamanları belirleyen mevcut iş ve çalışma güvenliği yasasının korunmasını istiyor. NGG sendikasından Uwe Ledwig işverenler birliğinin katı çalışma saatlerinin branşa aşırı yük olduğu ifadesini daha sert bir dille eleştiriyor ve haftalık çalışma süreleri uygulamasına karşı olduklarını belirtiyor.

SENDİKA İYİLEŞTİRME İSTİYOR

NGG Sekreteri Sebastian Rießner bu uygulamanın aynı zamanda işçi ve emekçiler açısından tehlikeli olduğunu, yasayla günlük çalışma sürelerinin on saatten on üç saate çıkarılmasıyla çalışanların boş zamanlarının kısaltılmak istendiğini söylüyor. Hatta işverenlerin, şimdiye dek iki vardiya arasında yasal olan on bir saat boş zaman süresini de on saate düşürmek istediklerini ve bunun da işçi ve emekçiler için daha ağır çalışma koşulları ve daha fazla iş kazaları anlamına geldiğini belirtiyor. Rießner, fazla mesai zaten kural haline geldiğine göre böyle bir yasa değişikline de gerek olmadığını söylüyor.

Gastronomi alanında çalışanların, işler yoğun olduğunda günde on beş saate kadar mesai yaptıkları bilinen bir gerçek. Çalışanlar, işveren zorunlu tutmasa da işini kaybetme korkusundan dolayı bu tür baskılara boyun eğmek zorunda kalıyorlar. Gastronomi alanında çalışan ve büyük bir bölümü kalifiye olmayan elemanların mesai ücretlerini alıp almadıkları ya da ne kadarını aldıkları ise işverenin keyfine kalmış.

Mevcut çalışma süresi kanunu ve TİS’ler işverene zaten gereğinden fazla esnek çalıştırma olanağı sunuyor. Mesela bir çok iş anlaşmasında işverenlerin çalışanlarına senelik mesai hesapları açması mümkünken DEHOGA‘nın öne sürdüğü gerekçeler samimi ve dürüst değil. NGG sendikasının altını çizdiği bir diğer gerçek ise, işçiler bu denli uzun çalışmak istemediklerinden işverenler çalıştıracak personel ve kalifiye eleman bulamıyorlar.

Gastronomi ve otel branşının emekçilerin çalışma sürelerini arttırarak daha da ağırlaştırmak yerine artık daha iyi çalışma koşulları yaratmaya yönelmesi gerekiyor. Mevcut toplu iş sözleşmelerinin, yasal düzenlemelerin ve sağlıklı çalışma sürelerinin yerine getirilmesi gerekiyor.

Close