2021’in “süper seçim yılı” olması nedeniyle göçmenlerin oyları da partilerin hedefinde. CDU’ya yakınlığıyla bilinen Konrad Andenauer Vakfı tarafından 2015 yılıyla kıyaslamalı olarak yayınlanan bir araştırmaya göre, SPD Türkiye kökenliler arasında oy kaybederken, CDU ve Sol Parti kazanıyor.
Göçmenlerin politik tercihleri konusunda bir araştırma da Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partisine yakınlığıyla bilinen Konrad Adenauer Vakfı (KAS) tarafından yapıldı. Bu yılın başında yayınlanan araştırmanın sonuçlarına göre, göçmenler arasında CDU’ya ilgi artış yönünde. Araştırmanın girişi, “Göçmenler Almanya’daki demokrasiden memnun” cümlesiyle yapılıyor. Ancak, demokrasinin temel ayaklarından biri olan vatandaş olsun olmasın, bu ülkede yaşayan herkesin bu haktan mahrum bırakıldığı gerçeğine değinilmiyor.
Üstelik yapılan anketlerde bu temel demokratik haktan yoksun olan “yabancılar” (yüzde 27) demokrasiye Almanlardan (yüzde 16) “çok fazla memnun” yaklaşıyor.
Genel olarak sonradan Almanya’ya gelen Alman kökenli göçmenlerin CDU/CSU’ya, en büyük grubu oluşturan Türkiye kökenlilerin ise Sosyal Demokrat Partiye (SPD) geleneksel olarak oy verdiğine dikkat çekiliyor.
SPD GÖÇMENLER ARASINDA DA OY KAYBEDİYOR
2015’de yapılan benzer bir araştırmayla kıyaslanarak yapılan değerlendirmede göçmenler arasında CDU ve Yeşiller’in oylarını artırdığı, SPD’nin ise oy kaybettiğine işaret ediliyor. Alman vatandaşı olan göçmenler arasında 2015’te yüzde 32 oy alan SPD’nin oyu 2019’da yüzde 15’e gerilemiş durumda. Bu oran Alman olmayan yabancılar arasında ise yüzde 41’den yüzde 26’ya gerilemiş. Oy hakkına sahip Türkiye kökenli göçmenler arasında ise SPD’ye destek yüzde 50’den (2015) yüzde 13’e (2019) gerilemiş durumda. Polonya kökenli göçmenler arasında ise SPD’ye destek yüzde 28’den yüzde 9’a düşmüş. SPD’nin Alman kökenli göçmenlerden (Spätaussiedlerinnen) aldığı oy ise yüzde 20 civarında seyretmeye devam ediyor. SPD’nin Rusya’dan gelen göçmenlerden aldığı destek ise yüzde 20’den yüzde 29’a çıkmış görünüyor.
CDU’nun göçmen kökenli alman vatandaşlarından aldığı oy ise yüzde 40’tan (2015) yüzde 42’ye (2019) yükselmiş. Genel olarak yabancılardan gördüğü destek ise yüzde 34’ten yüzde 39’a çıkmış.
TÜRKİYE KÖKENLİLER HANGİ PARTİLERE OY VERİYOR?
Aynı araştırmaya göre Türkiye kökenli göçmenlerin CDU/CSU’ya desteği 2015’te yüzde 17′ iken 2019’da yüzde 53’e çıktığı ileri sürülüyor. Polonyalıların desteği ise yüzde 51’den yüzde 57’ye çıkmış. ‚Spätaussiedler‘ ve Rusya’dan gelenler arasında ise desteği azalmış. Özellikle ‚Spätaussiedlerler‘ arasında AfD’ye destek verenlerin yüksek olduğu daha önce basında yer almıştı. Bu grup arasında AfD’ye destek verenlerin oranı yüzde 3’ten yüzde 16’ya çıkmış görünüyor. Bu ise, ‚Spätaussiedler‘ arasında AfD’ye oy verme oranın Almanya ortalamasının da üzerinde olduğu anlamına geliyor. AfD’nin genel olarak Alman vatandaşı göçmenler arasındaki oyu ise yüzde 7 olarak görünüyor.
Genel olarak Sol Parti’nin sonradan gelen Alman kökenliler arasında oy kaybettiği, Yeşiller’in ise Polonya kökenliler arasında oyunu artırdığı ifade ediliyor. Aynı araştırmaya göre Alman vatandaşı göçmenler arasında 2019 itibariyle Sol Parti’nin oyu yüzde 8, Yeşiller’in oyu ise 23 olarak saptanmış. Sol Parti 2015’e göre oylarını düşürürken, Yeşiller artırmış. Sol Parti’nin Türkite kökenli göçmenler arasındaki oyu ise Yeşiller’den fazla: Yüzde 20’ye yüzde 13.
Belli partilere yakın vakıflar ve araştırma kurumları tarafından yapılan değerlendirmelerde genellikle yakın olunan parti gözetiliyor. Bu nedenle KAS’nin araştırmasında genel olarak göçmenler özel olarak Türkiye kökenliler arasında CDU/CSU’ya ilgi abartılı görünüyor. Ancak geçmişe göre bir değişim olduğu da bir gerçek. Bunda Angela Merkel’in özellikle göçmenlere ve sığınmacılara yönelik daha liberal bir çizgiyi izlemesinin de rolü var.
Bir diğer önemli nokta ise genel toplum içindeki siyasi eğilimlerin belli oranda göçmenler içerisinde de aynı yönde seyretmesi. Genel olarak oy kaybına uğrayan SPD’nin göçmenler arasında da oy kaybetmesi doğal olduğu gibi, yükseliş içinde olan Yeşiller’in oylarını artırması da onun kadar doğal ve anlamlı.
Bütün bunlara rağmen, göçmenlerin en fazla oy verdiği partiler onların hukuksal, sosyal ve ekonomik sorunlarını çözmekten çok uzak. (YH)
Rakamlarla göçmenlerin durumu
Federal İstatistik Dairesi’nde bağlı olarak faaliyet dürdüren Mikrozensus’un verilerine göre 2018’de Almanya’da toplam 81,6 milyon insan yaşıyordu ve bunların 20,8’i göçmen kökenli idi. Bu durumda Almanya’da yaşayan her dört kişiden birisi, doğrudan ya da dolaylı olarak göçle bağlantılı.
Göçmenler arasında 2,8 milyon ile Türkiye kökenliler en büyük grubu oluşturuyor. İkinci grup ise 2,3 milyon ile Polonya kökenlilerden oluşuyor.
Genel olarak her üç göçmenden birisi AB üyesi ülkelerden gelirken üçte biri AB üyesi olmayan AB ülkelerinden geliyor. Geri kalan üçte bir ise dünyanın değişik ülkelerinden gelerek Almanya’ya yerleşmiş.
Göçmenlerin ülke içinde eyaletlere göre dağılımı ise çok farklı. En yüksek oran yüzde 35 ile Bremen’de göçmenler yaşıyor. Yine Hamburg, Berlini Hessen ve Baden-Württemberg eyaletlerinde de oran yüksek. En düşük oran ise ortalama yüzde 8 ile Doğu Almanya’daki eyaletlerde.
Göçmen olmayanlar arasında yaş ortalaması 47,4 iken, göçmenlerin yaş ortalaması 35,5. 16 yaşından küçük gençler ve çocuklar arasında ise göçmen oranı yüzde 39,7. 64 yaş üzeri emekliler arasında ise göçmenlerin oranı yüzde 11,5. Bu da nüfus gençleştikçe göçmenlerin oranının arttığını, dolayısıyla gelecekte göçmen oranın artmaya devam edeceği anlamına geliyor.
Aynı verilere göre 2018 yılında 1,59 milyon insan Almaya’ya göç ederken, 1,19 milyon insan ise Almanya’dan göç etmiş. (YH)
