Yücel ÖZDEMİR
Köln’deki Kürt Kültür Festivali gerekçesiyle Dışişleri Bakanlığı, Almanya’nın Ankara Büyükelçisini uyardı. Halbuki festival ilk defa bu kadar çok ‘yasakla’ gerçekleşmişti.
Almanya’nın değişik kentlerinde 25 yıldır stadyumlarda ve açık havada yapılan Kürt Kültür Festivali’nin sonuncusu dün Köln’de Ren Nehri kenarındaki Deutzer Werft (Deutz Tersanesi) alanında yapıldı. Geçen yıl Köln’deki 60 bin kişilik Rhein Energie Stadyumu son anda kira anlaşmasını iptal edince, festival Deutzer Werft’te, HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın da katılımıyla yapılmıştı.
Sadece Almanya’da değil Avrupa ülkelerinde yaşayan Kürtler’in de katılımıyla, Almanya’daki Kürt derneklerinin çatı örgütü olan Almanya Demokratik Kürt Toplumu (NAV-DEM) tarafından yıllardır düzenlenen festival, Abdullah Öcalan’ın tutuklanmasından bu yana “Öcalan’a özgürlük, Kürdistan’a statü, Ortadoğu’ya demokrasi” sloganıyla gerçekleştiriliyor.
Öte yandan Türk-Alman ilişkilerinin gergin olduğu bir dönemde, festivalin, Türkiye tarafından Almanya’ya karşı kullanılacağı önceden tahmin ediliyordu. Zira 21 Mart’ta Frankfurt’ta yapılan Newroz kutlamasından sonra da hükümet, PKK sembollerinin taşınmasını gerekçe göstererek Almanya’yı protesto etmişti.
Aynı protesto bu kez de yapıldı. Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Martin Erdmann, Dışişleri Bakanlığına çağırılarak PKK sembollerinin taşınması konusunda açıklama istendi.
HER ŞEYİN YASAK OLDUĞU İLK FESTİVAL
İktidar yanlısı basında yer alan haberlere bakılırsa Kürtler ve PKK tam bir özgürlük içinde kültür festivalini gerçekleştirmiş. Ancak, gerçek ise festivalin ilk kez bu denli sıkı güvenlik önlemleri altında yapıldığı. Bir gün önceden başlayarak kentte alınmaya başlayan yoğun güvenlik önlemleri festival sırasında da kendisini gösterdi. Giriş ve çıkışlar kontrol edildi. Federal İçişleri Bakanlığı tarafından bu yılın başında yasak ilan edilen semboller konusunda adeta göz açtırılmadı. Festival alanında “yasak” hiçbir sembol taşınmadı. Suriye’de IŞİD’de karşı savaşan YPG ve YPJ bayrak ve flamaları da bu nedenle açılmadı.
ÖCALAN YASAĞINDA ZEMİN FARKI
Türkiye’den konuşmacıların olamadığı festivalde DTK Eski Eş Başkanı Hatip Dicle, Öcalan’ın avukatı Mahmut Şakar, Kürdistan Ulusal Kongresi Eş Başkanı Tahir Kemalizade ve Sol Parti Federal Parlamento Milletvekili Andrej Hunko birer konuşma yaptı.
Alanda en fazla dikkat çeken ise beyaz zemin üzerindeki Öcalan resimleriydi. NAV-DEM Eşbaşkanı Ayten Kaplan, Federal İçişleri Bakanlığı’nın sarı zemin üzeride Öcalan portresini yasakladığını, ancak beyaz zemin üzerinde serbest olduğunu söyledi. Bu nedenle beyaz zemin üzerindeki Öcalan bayraklarının alanda taşındığını, diğerlerinin toplatıldığını ifade etti.
NAV-DEM yöneticileri festivalin verilen izin çerçevesinde gerçekleşmesi için gün boyunca yoğun çaba harcarken, gündeme Köln semalarındaki “Öcalan’a özgürlük” pankartını taşıyan küçük uçağın dolaşması damgasını vurdu. Beyaz zemin üzerinde Öcalan’ın iki resmi ve “Free Öcalan” yazan pankart iki saat boyunca dolaştı. Özel bir firmaya ait ve Köln Havaalanı’ndan kalkan küçük uçak için yaklaşık olarak 1100 avro ödendiği tahmin ediliyor.
NAV-DEM yöneticileri, her şeyin Almanya yasaları çerçevesinde gerçekleştiğini belirterek, Türkiye hükümetinin tepkisinin ülkedeki baskı ve sindirme politikasını Almanya’ya taşımak anlamına geldiğini söylediler.
PARASIZ SU DAHİ YASAKTI
Bu festivalin öncekilerden en önemli farkı ise yemek ve içeceklerin yasak olmasıydı. Yasal olarak izin miting için alındığından ötürü resmi satış yapılamıyor. Ancak, daha önceki festivallerde bu yasak bağış karşılığında yemek ve içecek verme şeklinde çözülüyordu. Polis de esnek davranarak katı bir yasak uygulamıyordu. Ancak bu festivalde hiçbir esneklik gösterilmedi, bu nedenle yiyecek ve içecek standının açılmasına izin verilmedi. Alana gelenler büyük mağduriyet yaşadı.
NAV-DEM tarafından katılımcılara parasız su dağıtma isteğine de polis izin vermedi.
