Written by 14:30 HABERLER

Hanau kurbanlarının aileleri inisiyatif kurdu

Zahide Yentür

Ferhat Unvar,

Said Nesar Hashemi,

Vili Viorel Păun,

Mercedes Kierpacz,

Sedat Gürbüz,

Kaloyan Velkov,

Fatih Saraçoğlu,

Gökhan Gültekin

Hamza Kurtović

19 Şubat’ta Hanau’daki ırkçı saldırıdan sonra yaşamını yitirenlerin aileleri toplumda ırkçılığa karşı duyarlılığı artırmak, ortak acıyı paylaşmak ve dayanışmak amacıyla Tolerans ve Sivil Cesaret İnisiyatifini kurdu. İnisiyatif, belediyenin de yardımıyla bir buluşma merkezi açtı. 2018’de Frankfurt S-Bahn durağında bir evsizi kurtarırken yaşamını yitiren Mustafa Alptuğ Sözen’in ailesi de yeni kurulan inisiyatifin üyesi.

Buluşma merkezi, çocuklarının yasını tutan ailelerin ikinci evleri gibi. Seda Ardal kızlarını, oğullarını kaybeden aileler, burayı bir ikinci ev gibi gördüklerini söylüyor. “Buraya geldiklerinde kendilerini evlatlarının yanına gelmiş gibi hissediyorlar” diyor.

Buluşma merkezinin ön cephesi boydan boya cam ve dış cephesi ırkçı saldırıda yaşamını yitirenlerin resimleriyle kaplanmış. Ön cephenin saydamlığı da insanların rahatça içeri girmesine ve sohbetlere katılmasına olanak sağlıyor. “Paylaşılan acı, yarı acıdır” diye bir söz var. Aslında Hanaulular hep birlikte mağdur ailelerle dayanışırken acılar ortaklaşıyor.

Dayanışma merkezi, ırkçı saldırılara karşı çıkan binlerin oluşturduğu kolektif belleğin farklı parçalarını birbirine bağlayan ilmeklerle 19 Şubat katliamı gibi bir saldırının bir daha yaşanmamasını teminat altına almak istiyor. Çünkü, unutmamak ve unutulmamak anti-faşist mücadelenin önemli unsurlarından birisidir.

İnisiyatif önüne, toplumsal toleransı geliştirmek, haksız saldırılara uğrayan kişilere karşı duyarlılığı yükseltmek ve dayanışmayı sağlamak gibi görevler koymuş. İnisiyatif, okullardan başlayarak ırkçılığa karşı toplumu bilinçlendirme ve duyarlılıkları geliştirmek üzere çeşitli projeler, dayanışma toplantılar, spor karşılaşmaları planlıyor.

Seda Ardal “Bu korkunç olayın karşısında sessiz kalamazdık ve şehri korkuya ve çaresizliğe terk edemezdik. Tam tersine şehrin görünüşünü değiştirmek istiyoruz. Grimm Heykeli’nin önüne çiçeklerin konulması, mumların yakılması için uğraşıyoruz. Elbet bir gün çiçekler ve mumlar unutulacak. Irkçı saldırıda yaşamlarını yitirenlerin unutulmaması, bir daha böyle bir olayın yaşanmaması için çaba harcayacağız” diyor.

KATLİAMIN 100. GÜNÜNDE ANMA

Saldırının 100.günü olan 29 Mayıs’ta ırkçı saldırıda yaşamını yitirenler için şehir merkezinde bir anma mitingi düzenlendi. Hanau’daki ırkçı saldırının hemen arkasından burjuva partiler ve sözcüleri bir daha bu tür bir ırkçı saldırıya asla izin verilmeyeceğinden söz etmişlerdi. Sözlerinin arkasında duramadılar. Saldırganın psikolojik sorunları ön plana geçti ve saldırının ırkçı bir saldırı olarak nitelenip nitelenmeyeceği tartışma konusu oldu.

Hanau’daki katliamda yakınlarını, çocuklarını kaybeden aileler, saldırganın aşırı sağ çevrede tanınan biri olmasına rağmen nasıl silah ehliyetine sahip olduğunu, saldırı akşamı polisin olay yerine geç gelmesi gibi birçok noktayı sorgulamakta ve katliamın ırkçı bir saldırı olarak tanımlanıp, mahkum edilmesini talep etmektedir. Silah Ruhsat Yasası’nın sertleştirilmesi, aydınlatma faaliyetleri, kurbanlara yeterli maddi ve manevi destek, ırkçı saldırıları önlemeye yönelik ön önlemlerin alınması gibi talepler ileri sürülmektedir.

Close