Artıgerçek Genel Yayın Yönetmeni Celal Başlangıç, Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu (DİDF) tarafından Köln’de düzenlenen toplantıda gündemdeki gelişmeleri değerlendirerek, 16 Nisan’da yapılacak referandum öncesi süreci Gezi direnişi dönemine benzetti. Evrensel Gazetesi’den Yücel Özdemir’in yönettiği toplantıda pek çok soruya yanıt veren Başlangıç, herkesin kendi Hayır’ına sahip çıkması çağrısı yaptı.
Türkiye’deki savaş sürecinin bazı kesimlerce 7 Haziran 2015’deki seçimle başladığını ifade ettiklerini söyleyen Başlangıç, gelişmeleri tarihi sürekliliği ile anlatarak şöyle dedi: “Halbuki savaş kararı çok daha önce alınmıştı. 30 Ekim 2014’te yapılan ve tarihin en uzun MGK toplantısında asıl olarak savaş kararı alındı. Bu toplantıda ayrıntılı olarak Kürtlere karşı nasıl bir savaşın yürütüleceği karara bağlandı. 30 Kasım 2014’te İmralı’ya giden HDP heyeti, MGK toplantısında savaş kararı alındığını Abdullah Öcalan’a iletti. Bu tarihten itibaren hem devlet hem Kandil hem de Öcalan savaşın başlayacağını biliyordu. Bunu görüşme notlarından da anlıyoruz. Erdoğan, bu süreçte 7 Haziran’daki seçimlerden istediğini alarak savaşı başlatacağını söyleyerek zaman istedi. İstediğini alamayınca da seçimlerden sonra savaş fiilen başlatılmış oldu” dedi.
Savaş planının önceden hazırlandığını, bu nedenle Cizre, Silopi, Sur gibi pek çok ilçede açılan hendeklerin bahane olarak gösterildiğini söyleyen Başlangıç, yapılan kimi hataların da devletin işine yaradığını belirterek, “Ama bu kez Kürtler, şiddetten dolayı Türkiye’nin batısına göç etmedi. Batıda Kürtlere yönelik yapılan linç girişimlerinden ötürü herkes bölgede kaldı” diye konuşmasını sürdürdü.
Anayasa değişikliğinin özünde tek adam ve tek parti rejimini kurmak olduğunu belirten Başlangıç, mevcut önerinin asıl olarak Erdoğan’ın yargılanmasını engellemeyi hedeflediğini sözlerine ekledi ve Almanya’da yaşayan Türkiye kölenlilerin bu süreçte Hayır diyerek önemli bir katkıda bulunacağını ifade etti.
Yücel Özdemir de Avrupa’da verilecek oyların önemine dikkat çekerek “Hayır” diyenlere gitmek yerine “Evet” diyenleri bilgilendirmenin önemini vurgulayıp özellikle kararsızları kazanmak için her kapıyı çalarak ev ev dolaşmak gerektiğini söyledi.
Toplantıya katılanlar, özellikle bugün tarafsız ve kararsız olanların nasıl ve hangi gerekçelerle ikna edilebileceğine dair sorular yönelttiler. Söz alanlar AKP’ye daha önce oy verenlerle konuştuklarını, bir bölümünün gelişmeleri doğru bulmadığını ve Hayır oyu vereceklerini anlattıklarını söylediler. (Köln/YH)
