YUSUF AS
Herne’deki LIDL kampındaki durumu daha önce de yazmıştık. Mücadeleci işyeri işçi temsilcileri ile ilgili işten çıkarmalar ve davalarla dolup taştı. Davalardan bazıları yakında başlıyor. LIDL’ın (Schwarz Grubu) korkutma girişimleri devam ediyor. Birçok gazete LIDL Herne’deki durum hakkında haber yaptı. Bu durum hem oradaki meslektaşları motive etti hem de onlara protestolarının göz ardı edilmeyeceğini gösterdi. Bu aynı zamanda Herne’deki yönetimin egosunu da tırmalıyor. İşletme müdürü, yanına kazandığı işçiler aracılığıyla çeşitli yazı işleri bürolarına ulaşmaya çalışıyor ve yazılanların sahte haberler olduğunu iddia ediyor. Tercih edilen işçiler, genellikle ustabaşı olan veya patrona bağlılıkları açık olan işçilerdir. Yönetici işçilere baskı yapmaya çalışıyor.
İŞÇİLER BÜROYA ÇAĞRILDI
İşyeri yöneticisi, hırçın BR üyesi olarak gördüğü çalışanları, hiçbir sebep göstermeden ve sohbet içeriği olmadan büroya çağırıyor. Büroya çağrılan bir işçi; “Birdenbire patronun yanına çağrıldım. Bir şirket yetkilisiyle konuşmam gereken hiçbir şey hakkında pek konuşmadık. Ustabaşıyla bazı şeyleri tartışabilirdim. Bu sadece bana gözetim altında olduğumu göstermek ve aynı zamanda meslektaşlarımı korkutmak içindi. Bunun gibi şeyler depoda hızla yayılıyor ve bazı işçileri kesinlikle korkutuyor. Özellikle mahkeme duruşmalarından kısa bir süre önce şirkette kimin söz sahibi olduğu gösterilmek isteniyor.“
Bu olaylar sırasında BR, kendilerinin de böyle bir toplantıya katılma hakkı olduğunu bir kez daha açıkça ortaya koyan bildiriler dağıttı. Bir BR üyesi, „Patron bizi önümüzdeki üç toplantıda meslektaşlarımızın yanında görürse bu ürkütme girişimine son verir“ diyor. Ayrıca; „Depodaki çalışma ortamı berbat. Artık meslektaşlarımız biz onlarla konuştuğumuzda korkularından fısıltıyla cevap veriyorlar. Son zamanlarda gittiğim her yerde yönetimden birkaç kişi tarafından takip ediliyordum. Kiminle buluştuğumu, ne yaptığımı görmek istediler. Bu artık kabul edebileceğimiz bir durum değil” diye devam ediyor.
SALDIRILAR DA DİRENİŞ DE ARTIYOR
Yönetimden gelen çeşitli saldırılar artıyor. İşçilere ve BR üyelerine yönelik korkutma girişimlerinin sonu yok. Ancak işçiler öylece durup izlemiyorlar. “Meslektaşlarımızın çoğunluğu bunun sadece BR üyeleri olarak bize yönelik bir saldırı değil, hepimize yönelik bir saldırı olduğunun farkında. Yalnızca son birkaç yılda çok şey başardık. LIDL depo çalışanlarının sahip olduğu çok az işyeri işçi temsilciliklerinden biriyiz. Çalışmalarımız sayesinde şirketteki birçok şeyi iyileştirdik. Çalışma koşulları, vardiyalar, çalışma saatleri vs… Göze çarpan, işvereni rahatsız eden şey tam olarak bu. Yönetim uğruna mücadele ettiğimiz hakları gasp etmek istiyor. Ancak bunu başaramayacaklar” diye açıklıyor bir BR üyesi. Herne’deki LIDL deposundaki işçiler bir araya geliyor, fikir alışverişinde bulunuyor ve şantaja ya da tacize uğramak istemiyorlar. 1 Mayıs civarında da bu anlamda fırsat doğdu. Mevcut imza kampanyası haziran ortasına kadar devam edecek. Bir BR üyesi „Düzenli olarak bir araya geliyoruz. Artık bizi kandırmalarına izin vermeyeceğiz. Normal bir çalışma ortamı istiyoruz. Tekrar işyerindeki durumumuza odaklanmak ve sürekli rahatsız edilmekle uğraşmak istemiyoruz. Günlük olayları işletme müdürünün değil, bizim kontrol etmemiz gerekiyor. Dışardan gelen dayanışma bizi çok güçlendiriyor. Dilekçeyi şimdiden yaklaşık 5.000 kişinin imzaladığını, kulüplerin ve sendikaların yanı sıra Günter Wallraff gibi tanınmış isimlerin de bizi desteklediğini görmek güzel. Bu dayanışma olmasaydı yola devam edemezdik.” diyor.
