Ali Çarman/Frankfurt
Kapitalizmin başlangıç yıllarında işçilerin yaşam (ekonomik) koşullarını geliştirme, daha güzel bir yaşamı teminat altına alma mücadelesi içinde doğan sendikaların sınıf hareketi açısında önemi devam ediyor.
Dünyanın en büyük sendikası olarak bilinen IG Metall, sadece nicel bir büyüklük değil aynı zamanda sanayinin can damarı denilen üretim alanlarında çalışan işçi sınıfı bölüklerini kendi bünyesinde toplama becerisini göstermekten kaynaklanan nitel bir büyüklük de söz konusu. Bunun için de IG Metall’in kongresi ülkede siyaset yapan bütün güçlerin dikkatlerini üzerine çekmekte.
Öyle ki, işçi sınıfının bugün karşıya karşıya bulunduğu zorluk ve sorunlarında pay sahibi olan partiler dahi gelip boy göstermekteler.
Dört yılda bir gerçekleştirilen kongreye gelmeden önce bölgelerde sırasıyla, yılda dört kez yapılan delegeler toplantıları, yılda bir kez bölge konferansları, işyeri toplantıları gibi sürecin üzerinde genel kongre gerçekleşir.
Almanya’da borsanın merkezi olarak bilinen Frankfurt, geçtiğimiz hafta geleneksel kitap fuarına ev sahipliği yapmış olmasının ardında bu kez metal işçilerinin dört gün süren kongresine ev sahipliği yapıyor. Kitap ve işçi sınıfı güzel bir gelecek mücadelesinde tarihsel bir anlam ve rol taşır.
Messe’nin 11 nolu salonu kapısında ırkçılığa dikkat çeken stant açılmış. Ana kapıdan içeri girildiğinde duvarlarda ‘Gelecek İçin Zaman / ZEIT FÜR ZUKUNFT’ yazılı pankart ve dövizler asılı. Ara katta ise IG Metall sendikası tarihinde önemli bir yere sahip olan eski başkanlarından Otto Brenner’i anma ve onara eden fotoğraf sergisi düzenlemiş.
Ana salonda; 421 delege (142 kadın), uluslararası temsilciler, misafirler ve gazeteciler ile kongreden 700’den fazla katılımcı var. Salona hâkim olan renk kırmızı. Bayraklar kırmızı, bazı yerlere serilmiş halılar kırmızı, fonda verilen renk çoğu zaman kırmızı. Kırmızı ve işçiler birbirini çok sevmekte.
Kongreyi yöneten divan kurulunun zaman zaman yaptığı mizahi söylemler gülmeler ile katılımcıları biraz rahatlamasını sağlıyordu. Kongrenin en heyecanlı anı, başkan ve beş kişilik yeni yürütme seçimleri için start verilmesi oldu. İlk söz emekli olan eski başkan Jörg Hoffmann’a verildi. Delegeler konuşmayı birçok kez alkışlarla desteklediler. Ve eski yürütmeden dört kişi yeniden aday olmadı.
Daha sonra söz bu kez başkanlığa aday olan Christine Benner’e verildi. Benner’in konuşması defalarca alkışlarla kesildi.
1966 yılından bu yana bir başkan adayı ilk kez delegelerden yüzde 96.4 oy alarak seçilme başarısını gösterdi. Noter eşliğinde yapılan sayımın ardında yeni başkanın adı okunduğunda bütün salon ayağa kalktı. İşçi kadın delegeler önceden hazırlamış oldukları; “Başaracağız”, “Değişim kadınlarla olur”, “Bizim için 365 gün 8 Mart” dövizleri coşkuyla havaya kaldırdılar. Kadın işçiler bu coşku ve heyecanlarında çok çok haklılar. Zira, üye bileşeninin yüzde 20’sinin kadın olduğu IG Metall gibi koca sendikanın 132 yıllık tarihinde ilk kez bir kadın, Christiane Benner, başkanlık koltuğuna oturuyordu.
Çalışma saatleri, iş koşulları, gençlik sorunları, dayanışma, ırkçılık ve çevre sorunu dahil değişik konuların tartışıldığı kongrede yeni seçilen bütün yönetim kurulu üyeleri basına fotoğraf verdiler. İşçilere yaraşır bir havada beş gün süren IG Metall kongresi perşembe günü sona erecek.