Written by 06:16 Allgemein

İyi bir başlangıç yapıldı

Ver.di Sendikası Baden-Württemberg Şubesi Başkanı Bernd Riexringer, Avrupa Mali Paktı’na karşı 19 Mayıs’ta yapılan büyük gösteri dolayısıyla ve sendikaların hareket içindeki rolü konusunda görüşlerini gazetemize anlattı:

 

Blockupy hareketi içerisinde sendikalar neredeyse hiç yer almadı. Neden AB tarafından dayatılan politikalara sendikalar sessiz kalıyor?

Almanya’da nihayet Frankfurt’taki gösteriyle krize karşı mücadele konusunda bir başlangıç yapabildik. Avrupa’nın artık geniş kesimlerden koptuğu, bu nedenle geniş bir tepki gördüğü artık görülüyor. Şimdi önemli olan insanları politik olarak harekete geçirmek. Bunda elbette sendikalara da büyük görevler düşüyor. Sendikalar, AB’nin dayattığı politikalara karşı verilen mücadelenin içinde yerini almalı. Ya da sendikaları Avrupa’da gerçekleştirilen radikal tasarruf politikalarının en kısa zamanda Almanya’ya da geleceğine inandırmamız gerekiyor. Bunu yapabildiğimiz takdirde sendikaların daha fazla hareketin içinde yer alacağına inanıyorum.

 

Yunanistan ve Fransa’da AB’nin tasarruf politikalarına karşı mücadele yürüten güçler son zamanlarda güç kazandı. Ancak Almanya’da tersi bir durum söz konusu. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bana göre sendikaların politikleşme süreci şu anda bir durgunluk dönemi içinde bulunuyor. Savunma yönünde takınılan tutumun bunda rol oynadığını düşünüyorum. Ama bunun değişmesi gerekiyor. Çünkü bugün Almanya’dan üretilen politika Avrupa çapında milyonlarca insana karşı uygulanıyor. Oldukça sert tasarruf tedbirleri ve sosyal kısıtlamalar gerçekleştiriliyor. Bu nedenle de Almanya’da yapılan gösteriler büyük bir önem kazanıyor. Bunların daha da genişleyerek devam etmesi gerekiyor. Dediğim gibi bugün iyi bir başlangıç oldu. Bu başlangıçtan dinamik bir hareketin çıkacağını umuyorum.

Çünkü bugün AB çapında izlenen politikalar, sadece ekonomik açıdan değil siyasi açıdan da otoriter bir politikanın yansıması. Frankfurt’taki toplantı ve mitinglerin yasaklanmasını böyle görmek gerekiyor. Demokrasinin yok edilmek istendiği bir dönemden geçiyoruz. Sadece Frankfurt’ta değil, Avrupa çapında artık hükümetlerin söyleyecek fazla bir sözü olmayacak. Halk tarafından seçilenlerden aynı politikayı izlemeleri istenecek. Bu politikanın özünü de mali piyasaların diktatörlüğü oluşturuyor. (YH) 

Close