Written by 09:51 HABERLER

Kadın hakları için 8 Mart’ta grev ve eyleme çağırıyoruz

CNDF, CGT sendikası, FSU sendikası, Solidaires sendikası, Action Aid France Peuples Solidaires, Femmes Egalité (Eşitlik için Kadınlar), UNEF Öğrenci Sendikası, Chiennes de Garde, Encore Féministes, Zeromacho, Réseau Féministe “Ruptures”, Le Planning Familial, MNCP, ATTAC, Femmes Libres (Özgür Kadınlar), Marche Mondiale des Femmes France (Dünya Kadın Yürüyüşü), UNL, OLF örgütleri.

Kadın mücadelesi hak kazanımı ve kadın erkek eşitliğinde ilerlemeleri sağldı. Fakat bu eşitlik fiili eşitlikten çok uzak. Bundan dolayı 8 Mart günü bir “şenlik” gibi kutlanılmıyor, hatta kadın günü bile değil, kadın hakları için mücadele günüdür. 8 Mart tüm mücadelelerimizin -buradaki ve başka yerlerdeki kadın mücadelelerinin- birleştiği uluslararası bir gündür.

Kadın ve erkekler arasındaki eşitlik bizim açımızdan kaçınılmazdır: Sosyal ilerlemenin bir parçasıdır. Eşitsizliklerin devam etmesine göz yumma, kadın ve kızlara karşı şiddetin uygulanmasında, gerici düşüncelerin ilerlemesinde, ataerkilliğin (patriyarkanın) devam etmesinde bir sorumluluk üstlenmek anlamına gelir. Şunu tekrar etmeden asla yorulmayacağız: “Kadın davası” ne ikincildir, ne de sadece bir iletişim hareketidir. Yarı zamanlı işlerde ve sosyal güvencesiz çalışanları, mesleki olarak hiç yükselme şansı olmayan kadınları göz ardı ederek, sadece yönetici organlarda kadın sayısının arttırmakla da sınırlı kalınamaz. Buna ulaşmak için ve mesleki eşitliğe uymayan patronları cezalandırmak için bir siyasi irade, önemli oranda insani ve mali olanaklar gerektidir. Fakat görünen, tartışma götürmeyecek kadar açıktır: Fransız hükümeti bu olanakları asla sağlamadı. Patronlar onları (mesleki eşitliği sağlamayı) zorunlu kılacak tüm yöntemlere karşı, var olan tüm enerjisiyle çaba sarf ediyor. İşte bundan dolayı 2018 yılında, eşitliği acil olarak sağlama mücadelesi hâlâ günceldir.

Kadınlar birçok mücadele yürütüyor. Evde, sokakta ve işyerinde cinsiyetçiliği ve cinsel tacizleri teşhir ediyorlar. Medyada, okulda, kamu ve özel alanda hâlâ varlığını sürdüren cinsiyetçi klişelere dikkat çekiyorlar. Sosyal güvensizliği, yoksulluğu, işsizliği mahkum ediyorlar. Ücretler, işe alınma, mesleki olarak yükselme ve çalışma saatleri hakkında var olan eşitsizlikleri reddediyorlar. Her türlü eşitsizliğe, emeklilik maaşlarına kadar var eşitsizliğe vurgu yapıyorlar. Ev işlerinin eşitsiz bir şekilde dağılımının kadınların hayatındaki sonuçlarını teşhir ediyorlar. Kürtaj hakkına saldırılardan, doğum kontrolüne ulaşılmasını engellemeye karşı mücadele ediyorlar. Herkese, tüm kadın ve erkeklere, bebeklikten yaşlılığa kadar kamu hizmeti sunulmasının garanti altına alınmasını, tüm bölgeler arasında geliştirilmesi ve dengelenmesini talep ediyorlar. LGBTİ’lere yönelik ayrımcılığa ve ayrımcılık yaşayan tüm kategorilerin maruz kaldığı her türlü klişelere karşı mücadele yürütüyorlar. Kadın göçmen ve mültecileri destekliyorlar. Ayrımcılığı, örneğin engellilerin maruz kaldığı ayrımcılıkları kabul etmiyorlar…

Oldukça uzun olan bu liste tüm belirtilen eşitsizliklerin arkasında aslında bir sosyal sistemin olduğunu gösteriyor. Bu egemenliği reddediyoruz ve reddetmeye de devam edeceğiz. Yok olana kadar da devam edeceğiz. Bunun için, ülkenin her yerinde grevler, iş durdurmaları, mitingler ve yürüyüşler gibi eylemlerle mücadele etmeye çağırıyoruz. Kadın ve erkekler arasındaki eşitlik sorunu bir sosyal adalet ve demokrasi sorunudur. Tüm kadın ve erkeklerin kurtuluşunu kazanma yolunda bir kaldıraçtır.

Bundan dolayı tüm örgütlerimizi ülkenin her yerinde 8 Mart 2018 eylemlerini şimdiden hazırlamaya başlamaya çağırıyoruz.

(Çeviren: Deniz Uztopal)

Close