Köln’de Dayanışmanın Sesi Derneği (Stimmen der Solidarität) tarafından organize edilen 4. Dayanışma Festivali (Festival der Solidarität) Bürgerzentrum Engelshof’da cuma günü başladı. “İçeride – Dışarıda” resim sergisinin açılışıyla başlayan festival için Türkiye’den gelen insan hakları aktivisti Adil Okay serginin içeriği üzerine bilgi verdi. Okay tarafından verilen bilgide, “İçeride / Dışarıda” sergisi hapishanelerde bulunan sanatçıların kadına, çocuğa, emekçiye, mülteciye, LBGTİ+’lara, tabiata, hayvana uygulanan şiddet ve bu şiddete karşı direniş üzerine düşüncelerini ifade etmelerini amaçlıyor. “Sergide yer alan eserler 10, 20, 30 yıldır zindanda olan binlerce insanın kesintisiz üretiminin küçük bir bölümünü oluşturuyor” dedi.
Sergisinin açılışın ardından Kölnlü müzik grubu Buntes Herz ile kürt sanatçı Ali Baran’ın konseri ile devam etti. Kürt sanatçı Ali Baran mart ayında Türkiye’ye girişinde gözaltına alınmıştı.
KÖLN BELEDİYE BAŞKANI WOLTER: ÇALIŞMANIZ DAYANIŞMA ÖRNEĞİDİR
Festivalin ikinci gününde açılışı Dayanışma’nın Sesi Derneği Yöneticileri Adil Demirci, Naciye Alpay ve Georg Krautkramer yaptı. Derneğin ve gestivallerin amaçlarını anlattıktan sonra programın akışını üzerine bilgi verdiler. Ardından bir konuşma yapan Köln Belediye Başkanı Andreas Wolter “Dayanışma’nın Sesi Derneği olarak büyük örnek bir çalışması yürütüyorsunuz, bu çalışmanız Köln için bir zenginliktir ve sizlere teşekkür ediyorum” dedi.
Evin Jiyan Kışanak’ın Festivalle gelmesine çok sevindiğini belirten Wolter, “Gültan Kışanak ile Diyarbakır Belediye Başkanıyken görüşüyorduk ve güzel çalışmalar ve projeler üzerine konuşmuştuk. Yedi yıldır tutuklu bulunması hukuksuzluktur, Evin Jiyan’ın ve arkadaşların yürüttüğü destek çok önemlidir” dedi. Wolter, “Bugün Dünya’nın çok yerinde savaş var. Bugün barış sesini yükseltmeliyiz” dedi.
TÜRKİYE’DE İNSAN HAKLARININ DURUMU ÜZERİNE PANEL
İkinci günkü oturuma tutuklu Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak’ın kızı Evin Jiyan Kışanak, sözlü tarihçi Eylem Delikanlı, KHK’tan işten atılan hukukuçu Ayşegül Göç Dilber ile İnsan Hakları Aktivisti Adil Okay katıldı. Nezahat Gündoğan’ın moderatörlüğü yaptığı panele davetli olan İHD’nin eski Eşbaşkanı Öztürk Türkdoğan ise politik görevlerinden kaynaklı bu hafta sonu festivale gelmediği için video ile mesaj gönderdi.
Bir gün önce annesi Gültan Kışanak ile açık görüş yaptığını söyleyen Evin Jiyan Kışanak, festivale katılan herkese annesinin sevgililerini iletti. “Ben 7 yıldır iki kişilik hayat yaşıyorum. Her görüş öncesi annemin ve diğer tutsakların dışardan haberdar olmaları için tüm yeni gelişmeleri ders çalışır gibi çalışıp gidiyorum” diyen Evin Kışanak, kitap gazete ve iletim hakkının engellenmesiyle tutsakların dışarı ile olan bağlarının koparılmaya çalışıldığına dikkat çekti. “Hiç bir özelimiz” yok diye Evin, mektupların okunduğunu telefonların dinlendiğini kaydetti. Politik tutsaklarla ilgili yapılan eylemlerin yetersiz olduğunu kaydeden Evin Jiyan Kışanak, bunun değiştirilmesi gerektiğini söyledi.
2011-2016 yıllarında Bartın, Muş ve Karabük adliyelerinde çeşitli mahkemelerde yargıçlık yapan 15 Temmuz 2016’dan hemen sonra mesleğinden haksız bir şekilde ihraç edilen Ayşegül Göç Dilber, 15 Temmuz sonra yaşanan KHK ve diğer hukuksuzluklar üzerine paylaşımlar bulundu.
New York merkezli Research Institute on Turkey’nin (Türkiye Araştırmaları Enstitüsü) eş direktörü Eylem Delikanlı, “12 Eylül Askeri Darbesi’nin üzerinden tam 42 yıl geçti. Türkiye’de, o dönemdeki hak ihlallerini, dokümanlarını, tanıklıklarını derli toplu görebileceğimiz bilinen anlamıyla bir müze yok. Oysa, tarihin bugüne yansımalarını anlayabilmek adına, bellek platformları ve müzeler çok kıymetli. Kentin ortasında veya kıyısında köşesindeki bir müze, Türkiye’nin şimdilerde yaşadığı ekonomik ve sosyal gelişmeleri, geçmişi bize hatırlatabilir” dedi.
ALMANYA’DA YÜKSEKLEN IRKÇILIĞA KARŞI TOPLUMSAL HAREKET BÜYÜTÜLMELİ
Aynu gün “İnsan hakları ihlalleri – İltica Yasası ve Irkçılık” başlığı altında yapılan ikinci panelde İU Üniversitesinden Prof. Kemal Bozay, SPD Milletvekili Sanae Abdi, MfH kurumu adına Knut Rauchfuss ve Karawane adına Naciye Alpay konuşmacı olarak katıldı. Panelin girişinde moderatör Adil Demirci, “Almanya’da iltica edenlerin sayısı arttığını ve 2023’ın ilk 7 ayında 23 bin Türkiye vatandaşı iltica ettiğini ve Türkiye’nin ikinci sırada” olduğunu vurguladı.
Bozay, ırçılık kavramında yaşandığı değişimin üzerine örnekler verdi. Bozay, “Irkçılık’a karşı mücadele Hanau ve Keupstr örneğinde olduğu gibi “mağdur/etkilenlerin dayanışması ve perspektifi” önemlidir” dedi. Abdi ise, Hessen ve Bayvera eyaletindeki seçimler sonrası ırkçı AfD partisi ikinci parti olarak eyalet meclisine seçilmesi, alman demokrasi için tehlikeli olduğunu” vurguladı.
Tıpı Mültecilerle Yardımcılaşma Derneğin sözcüsü Knut Rauchfuss ise, “Bugün AfD’nin yükselişinde ve toplumun sağcılaşmasında SPD ve Yeşillerin suçu var. Onlar oy kaygısından dolayı kendi seçim kampanyalarını ve parti politikaları sağcılaştırdılar” dedi. Panel katılımcıların tartışmasıyla sona erdi.
FESTİVAL’IN ÜÇÜNCÜ GÜNÜNDE İRAN’DA AYAKLANMA TARTIŞILACAK
Festivalinin üçüncü gününde “Mapustan mektuplar” tartışması, Yazar Yavuz Ekinci ve Gerrit Wustmann’ın “Stimmen der Freiheit” kitabın tanıtımı ve “Jin, Jiyan, Azadı – İran’da bir yıldır ayaklanma” başlıklı panelde Yeşiller Milletvekilli Berivan Aymaz, Sol Parti Avrupa Parlamentosu Milletvekilli Özlem Alev Demirel, İran’da tutuklu insan hakları aktivisti Nahid Taghavi’nın kızı Mariam Claren ve Yazar Susan Zare birer konuşma yaptılar. (YH)
