Bir araştırmaya göre, çocukların ve ergenlerin üçte ikisi korona krizi sırasında zihinsel stres yaşıyor. Salgın döneminde genel olarak aile içi atmosfer de kötüleşti.
Hamburg-Eppendorf Üniversitesi Tıp Merkezi tarafından yapılan araştırmanın sonucuna göre çocuklar ve ergenlik yaşındaki gençler korona salgınından büyük ölçüde olumsuz etkilenip giderek psikolojik ve psikosomatik anormallikler gösteriyorlar.
Hastanenin Çocuk Halk Sağlığı araştırma grubundan Ulrike Ravens-Sieberer sosyal olarak dezavantajlı ailelerden gelen çocukların bu durumdan özellikle etkilendiğini açıkladı. Mayıs ve Haziran ayları arasında, „Copsy“ araştırması için 11-17 yaşları arasında kadar binden fazla çocuk ve ergen yanında 1.500’den fazla ebeveynle online görüşme yapıldı.
Ravens-Sieberer, „Çalışma, pandeminin zorluklarının ve sosyal yaşamda beraberinde getirdiği değişikliklerin yaşam kalitesini ve zihinsel refahı azalttığını ve ruh sağlığı sorunları riskini artırdığını gösterdi. Çocukların ve ergenlerin çoğu üzerindeki yükün arttığını düşünüyor, daha fazla endişe duyuyor, sağlıklarına daha az dikkat ediyor ve aile kavgalarından daha sık şikayet ediyor. Sonunda da huzursuz, sinirli ve uykusuz oluyor.“ dedi.
Araştırma zihinsel sağlık, yaşam kalitesi ve sağlık gibi konuların yanı sıra okul, aile ve arkadaşlar hakkında sorulara odaklandı. Değerlerin korona salgınından önceki zamana göre nasıl değiştiğini öğrenmek için araştırmacılar elde ettikleri sonuçları daha önce toplanan verilerle karşılaştırdılar. Sonuçlara göre, ankete katılan çocukların yüzde 71’i korona krizinin zihinsel stres yarattığını düşünüyor. Önceki dönemde bu düşüncede olanların oraı yüzde 25 bile değildi. Çocukların üçte ikisi yaşam kalitesinin düştüğünü ve zihinsel sağlığının azaldığını bildirdi. Ebeveynler de çocuklarının daha endişeli, daha sinirli olduklarını uykuda sorun yaşadıklarını ve tartışma ve kavgaların arttığını doğruladı. Araştırmanın sonuçlarının açıklandığı basın toplantısında Ravens-Sieberer, „Aile ortamı, yani ebeveynler ve çocuklar arasındaki ruh hali önemli ölçüde kötüleşti, çocuklar ayrıca okul ve öğrenmeyi öncekinden daha yorucu buluyor ve günlük okul yaşamıyla başa çıkmakta zorlanıyor. Çocuklar ve ergenler her zamanki günlük düzenlerine ve elbette arkadaşlarına sahip olmadıkları için bu hiç de şaşırtıcı değil. Her ikisi de akıl sağlığı için çok önemlidir.“ dedi. (YH)
