Kiel Arbeiterwohlfahrt (AWO)’da göçmenlere yönelik sosyal danışmanlık yapan ve aynı zamanda DİDF Kiel dernek başkanlığı görevini yürüten Savaş Sarı, kentte göçmenlerin koronavirüs salgını döneminde neler yaşadıkları konusunda gazetemizin sorularını yanıtladı.
SİNAN ÖZBOLAT
Göçmenlere yönelik danışmanlık yapıyorsunuz. Korona kriziyle birlikte, göçmenler neler yaşıyor, bununla ilgili olarak size daha çok ne gibi başvurular geliyor?
Bize danışmaya gelenler daha çok yeni gelen göçmenler ve 8 yıldır Avrupa vatandaşı olan Bulgar ve Roman kökenliler. Kendileri iş hukuku ile ilgile bize başvuru yapıyorlar, iş ve konutla ilgili sıkıntılar öne çıkıyor. Sistem tarafindan orantısız bir şekilde sosyal yardım sisteminden dışlandıkları için, bu konularda bizden yardım istiyorlar.
Koronavirüsle beraber neler yaşandı ve ne gibi sorunlarla size başvuruya geliyorlar? Salgından bu yana başvuru sistemi değişti, göçmenlerin durumu bundan dolayı ciddi biçimde zarar gördü. Çünkü bu kişiler, kurumlara direkt başvuru yapamayan insanlar, bizim üzerimizden başvuruda bulunuyordı. Yüzyüze görüşmeler kalktığı ve bunlar da internet, mail vb. yolları fazla kullanamadıkları için dertlerine çözüm bulmaları zorlaştı.
Salgından dolayı işini kaybedenler var, bunların çoğu mesela temizlikçi olarak çalışıyordu. , Otellerde, gemilerde çalışan bu insanlar işsiz kalınca sosyal yardım hakları kalmıyor, sağlık sigortaları iptal olur ve sonuçta kiralarını bile ödeyemeyecek duruma geliyorlar.
Peki nasıl yaşıyorlar?
Yaşantıları iç acıtıcı; sağlıksız ortamlarda bir odada dört kişi oturuyorlar ve salgınla birlikte kiralarına dahi ödeyemez durumdalar. Yardım hakları olmadığından ve yoksullara gıda yardımı yapan tafeller da kapandığından bayağı güç durumdalar.
Size başvuranlara nasıl yardım ediyorsunuz?
Biz Kiel Belediye Başkanı’na bu durumu izah ettik, özellikle çocuklu ailelere ve yaşlılara destek olunması gerektiğini içeren bir dilekçe yazdık. Bu durumdaki insanlar sadece maddi olarak değil salgın döneminde sağlık açısından da büyük risk altına giriyorlar.
Ne cevap aldınız?
Bugüne kadar cevap alamadık. Anlaşılan bu kesimi tamamen gözden çıkarmışlar!
Kiel’de bu durumda olan ne kadar insan var sizce?
Örneği 1.890 kayıtlı Bulgar vatandaşı Kiel’de yaşıyordu.
Eğer devletten yardım göremiyorlarsa, yardım eden veya dayanışmada bulunan başka kurumlar var mı?
Evet belediyeden resmi bir yardım alamıyorlar, kendileri ile de bir araya gelmekte sıkıntı çekiyoruz şu anda. Normal koşullarda ağ çalışması yaparak, mesela tafel ve amtlar ile ilişkideydik, mesela ücretsiz bakım yapabilecek doktorlara yönlendirebiliyorduk. Ama bunlar du salgından dolayı kapasitelerinin sonlarına gelmişlerdi, ellerinde evrak olmadan bakmıyorlar.
Kamplarda koronavirüs hastalığına yakalanan kişiler olduğunu da söylediniz, peki ne tür tedbirler alındı, buralarda gereken sağlık hizmeti mevcut mu?
O konuda da biraz sıkıntı var, kamplarda direkt doktor müdahelesi yok, hastaların kamp dışına gitmeleri gerekiyor. Eski bir kışla olan kamp alanı içinde şöyle bir önlem var: Karantina için ayrı binalar ayrıldı. 120 yatak kapasiteli, hastalananlar buraya yerleştirilecek. Buraya doktorlar direkt gitmiyor, Kızılhaç ekibi yardımda bulunuyor.
Kiel’de göçmenler açısından genel durum nasıl?
Sosyal faaliyetlerin durduğu bir noktaya geldik, insanlar bir araya gelerek dayanışmada bulunuyordu. Şu anda bunun tersi söz konusu, ‚evde kalın‘ çağrısı burada da yaygın. Bu dnedenle biz de insanların evlerine ulaşmaya çalışıyoruz. Türkiyeli kesimler özellikle sokaklardan, derneklerden çekilmiş durumdular, Cemevleri veya camilerde ibadet olmuyor. Bir tedirginlik ve güvensizlik ortamı mevcut yani; hem sağlık hem de işini kaybetme vb. nedenlerden dolayı.