MSC’nin yan kuruluşu Medrepair, İşyeri İşçi Temsilciliği (BR) Başkanını işten attı. Ver.di, işverenin mücadeleci bir sendikacıdan kurtulmak için harekete geçtiğini söylüyor. MSC/ Medrepair, Almanya’nın en ünlü işçi düşmanı avukatı olan Helmut Naujoks’u davayla görevlendirmesi de Ver.di’nin bu konuda haklı olduğunu gösteriyor.
SİNAN ÖZBOLAT
Dünyaca ünlü denizcilik şirketi MSC’nin yan kuruluşu olan Medrepair, fesih bildiriminde bulunmadan (“Fristlos”) işten attığı İşyeri İşçi Temsilciliği (BR) Başkanı Wjatscheslaw Fur’un Hamburg İş Mahkemesi önünde ilk davası görüldü. Mahkeme başkanının davaya başlamadan taraflara, “aranızda anlaşın” çağrısına her iki tarafta olumsuz yanıt verdi. Fur’un avukatları Medrepair ileri sürdüğü işten çıkarma gerekçelerinin yersiz olduğunu ve dolayısıyla işten çıkarmanın geri alınarak müvekkillerinin yeniden işinin başına dönmesini talep ettiler. Medrepair’i temsilen davaya giren Almanya’nın en ünlü işçi düşmanı avukatı Helmut Naujoks ise, fesih bildiriminde bulunmadan verilen çıkışın mahkeme tarafından onaylanmasını ve fesih bildirimli işten çıkarmaya dönüştürmesini (“Fristgerecht”) talep etti.
ASILSIZ SUÇLAMALAR!
İşten çıkarmaya gerekçe olarak Fur’un tehditkâr sözler sarf etmesini ve sağlığı konusunda sahte bir sertifika sunmasını gösteren Naujoks, “Biz bu saatten sonra yeniden karşılıklı güven içinde çalışmanın koşullarının olmadığını düşünüyoruz” dedi. Nakliye konteynerlerinin onarımı konusunda uzmanlaşan Medrepair avukatı Naujoks, Hamburg limanının özelleştirilmesine karşı verilen mücadelenin işten çıkarmayla bir ilgisi olmadığını da ileri sürdü. Ver.di Hamburg Şubesi limanlardan sorumlu sekreteri Lars Stubbe, Medrepair’in mücadeleci bir sendikacıyı işten çıkarmak için değişik yol ve yöntemleri kullandığını söyledi. Mahkeme sonrası gazetecilere demeç veren Stubbe, “Meslektaşımız sekiz yıldır şirkette çalışıyor ve 2019’da toplu sözleşme için yapılan başarılı bir grevin örgütledi. Bir süre önce ise büyük destek alarak işyeri işçi temsilciliğinin başkanlığına seçildi. Ve şimdi özelleştirmeye karşı mücadele ediyor” dedi. “Mahkemede ileri sürülen suçlamalar tamamen asılsız” diye konuşan Stubbe, şirketin yaklaşımının yaşanan örnekte görüldüğü gibi önümüzdeki dönem işçileri nelerin beklediğini gösterdiğini söyledi. Medrepair’in Helmut Naujoks gibi sendika düşmanı bir avukatı görevlendirmesini de, “işçi haklarına ve sendikal örgütlenmeye nasıl yaklaşıldığını ve önümüzdeki yıllarda nelerin olabileceğini gösteriyor” diye yorumlayan Stubbe, sendikanın liman işçisi Wjatscheslaw Fur’u tüm haklarını elde edinceye kadar destekleyeceklerini söyledi.
BEŞ YIL SONRA NELER OLABİLECEĞİ GÖRÜLÜYOR!
Verdi’ye göre, Bremen ve Hamburg’da tesisleri bulunan Medrepair’deki bu süreçte yaşananlar bir uyarı sinyali niteliğinde. Stubbe, “MSC’nin en geç beş yıl sonra çalışan haklarını büyük ölçüde azaltmak istediğine dair korkular doğrulanmış görünüyor” diyor. Hamburg Limanı’na (HHLA) ortak olmaya çalışan MSC, beş yıl boyunca işletme nedeniyle kimseyi işten çıkarmama sözü vermişti.Verdi’nin eleştirilerinin doğruluk yanı olduğu ortada. Bu MSC’nin belediyeye ait Hamburg Liman ve Lojistik Grubu’nun (HHLA) bir kısmını devralmayı planlarını da zorlaştıracak.
LIMAN VE ŞEHIRDEN DAYANIŞMA
Ver.di sendikası, Medrepair’in saldırısına karşı 3 Haziran günü mahkeme binası önünde dayanışma mitingi yapılması çağrısında bulunmuştu. 3 Haziran Pazartesi sabahı, çoğu işçi ve sendikacıdan oluşan bir grup, Barmbek’teki Hamburg iş mahkemesi önünde toplandı ve İşyeri İşçi Temsilciliği (BR) Başkanı Wjatscheslaw Fur’un yalnız olmadığını gösterdiler. Eyleme katılan liman ve diğer işletmelerden işçiler, “birimize yapılan saldırıyı bütün hepimize yapılmış olarak değerlendiriyoruz” dediler. Lufthansa Technik ve Hamburg’daki birçok şirketten gelen işçi temsilcileri, DIDF, Courage kadın derneği ve MLPD’nin gibi örgütlerin yaptığı konuşmalarda dayanışmanın önemine vurgu yapılırken mücadelenin ortaklaştırılması gerektiği belirtildi. Wjatscheslaw Fur’un işten çıkartılmasının haklı veya haksız olduğu konusunda ise Hamburg İş Mahkemesi 29 Ağustos günü karar verecek.
Liman işçileri uyardı!
Kuzey Almanya deniz limanlarında çalışan 12 bin işçiyi ilgilendiren TİS görüşmeleri devam ediyor. Taraflar iki tur görüşmelerine karşın bir ilerleme sağlanamadı. Ver.di liman işçilerinin saat ücretlerine 3 euro zam talep ederken karşı taraf en az 0,60 euro olmak üzere yüzde 2,5 önerdi. Teklifi “kabul edilmez” olarak değerlendiren Ver.di liman işçilerini uyarı grevine çağırdı. Kuzey Almanya deniz limanlarında 12 bin emekçiyi kapsayan ücret toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmeleri devam ediyor. 14 Mayıs günü ilk kez müzakere masasına oturan taraflar Haziran başında yapılan ikinci tur görüşmede de bir ilerleme sağlayamadılar.
“DURUM KÖTÜ” TERANESİ!
TİS görüşmelerinde işveren tarafını temsil eden Alman Liman İşletmecileri Merkezi Birliği (ZDS), 14 Mayıs’ta yapılan ilk müzakere turunda bir teklif dahi sunmamış, sadece “zor ekonomik durum” gerekçesinin arkasına sığınmıştı. Diğer ülkelerdeki limanlardan kaynaklanan yüksek uluslararası rekabet baskısı, enerji dönüşümünün bir parçası olarak dönüşüm ve adaptasyon için gereken önemli yatırımlar da bahane olarak kullanıldı. Özellikle enerji ve teknolojik dönüşümle ilgili yatırımlar siyasi olarak desteklendiği gibi bu nedenle yüksek oranda sübvanse de edildiği biliniyor. Haziran başında yapılan ikinci tur görüşmelerde de aynı tutumu sürdüren ZDS temsilcileri, “ciddi teklif” olarak, saat ücretlerine en azından 0,60 euro olmak üzere yüzde 2,6 ücret zammı önerdi.
İşyeri temsilciliği üyeleri işten çıkarılmaya karşı özel bir yasayla korunuyorlar. Böylece yaptıkları iş nedeniyle şirketten gelebilecek misillemelere karşı korunmaktadırlar. Bu nedenle işyeri temsilcilerinin işten çıkarması yasal olarak sadece çok ciddi durumlarda mümkündür. Ancak şirketler, mücadeleci sendikacılara ve temsilcilere karşı sürekli özel yöntemler geliştiriyorlar, bazen yıllarca süren mahkemelerde yıldırarak işten atmaya çalışıyorlar. Fakat bu saldırılar örgütlü mücadele, işçiler arasında dayanışma sayesinde geri püskürtülebiliyor. Mücadeleci temsilci ve sendikacı Wjatscheslaw Fur’un bu mücadeleden başarıyla çıkması için çalıştığı işyerindeki işçilerin desteğinin yanı sıra diğer fabrikalarda çalışan işçilerin de desteğine ihtiyacı var.
3 EURO ZAM
Ver.di sendikası ise saat ücretlerine 3 euro zam verilmesini talep ediyor. İkinci tur görüşmelerde sunulan teklifi “alaycı teklif” olarak değerlendiren sendika, liman işçilerini ilk uyarı grevine çağırdı. 7 Haziran sabah vardiyasında saat 05:30’da bütün terminallerde başlayan uyarı grevi gece saat 23:00’a kadar devam etti. Sendikanın verdiği bilgiye göre uyarı grevine Hamburg limanında çalışan 6 bin civarındaki işçinin önemli bir bölümü katıldı. Taraflar arasındaki görüşmelerin üçüncü turu 17-18 Haziran günlerinde Hamburg’da yapılacak. (YH Hamburg)