Written by 13:57 POLITIKA

Bavyera’da haçlar kaldı

Leipzig: Federal İdare Mahkemesi Bavyera „haç kararnamesine“ karşı açılan davayı reddetti

Salı günü Leipzig’deki Federal İdare Mahkemesi (BVerwG), Bavyera Başbakanı Söder’in (Hristiyan Sosyal Birlik CSU)  göreve geldikten kısa bir süre sonra Nisan 2018’de başlattığı haç kararnamesine karşı açılan davayı reddetti. O dönemde, Söder’i Hıristiyan sembolünü seçim kampanyası amacıyla kötüye kullanmakla suçlayan kiliselerden bile gelen şiddetli eleştirilere rağmen, Hür Devlet Bavyera’nın tüm resmi binalarına haç asılması kararlaştırılmıştı.

Almanya’nın en yüksek idare mahkemesi kararında, Münih’teki Bavyera İdare Mahkemesi’nin (VGH) daha önce verdiği bir karara yapılan itirazı reddetti. Leipzig’deki hakimler de VGH gibi, devlet binalarındaki haçların diğer ideolojik toplulukların din özgürlüğü hakkını ihlal etmediğini savundu. Ayrıca inanç temelinde ayrımcılığın anayasal olarak yasaklanması da ihlal edilmemişti. Dava özellikle Bavyera Özgür Eyaleti yetkilileri için prosedür kurallarının 28. paragrafına yönelikti: „Bavyera’nın tarihi ve kültürel karakterinin bir ifadesi olarak her resmi binanın giriş alanında bir haç açıkça görülebilir olmalıdır.“

HRİSTİYAN DİNİ KAYRILIYOR

Kendisini „mezhepsiz vatandaşların“ temsilcisi olarak gören ve kilise ile devletin tutarlı bir şekilde ayrılmasını savunan Bavyera „Düşünce Özgürlüğü Derneği“ (BFG), bu hükme karşı bir şikayette bulunmuştu. Örgüt „haç kararnamesini“ sadece devletin tarafsızlık ilkesinin ihlali olarak değil, aynı zamanda Hıristiyan dinini diğer dini ve ideolojik topluluklara karşı kayırmak olarak görüyor ve bu nedenle kararnamenin geri çekilmesini talep ediyor.

Haziran 2022’de Bavyera İdare Mahkemesi kısmen davacı lehine karar vermiş, ancak yine de davayı reddetmişti. O dönemde mahkeme, „her devlet binasının giriş alanında açıkça görülebilen haçların sergilenmesinin“ ideolojik ve dini tarafsızlık yükümlülüğünü ihlal ettiğini tespit etti. VGH ayrıca „Hıristiyan sembolü için objektif olarak haksız bir tercih“ görmüş, ancak sonuçta duvardaki haçları „din değiştirme ve telkin etkisi olmayan“ pasif semboller olarak sınıflandırmıştı. Dolayısıyla davacının din ve inanç özgürlüğü ve eşit muamele temel hakları ihlal edilmemişti.

CSU KARARDAN ÇOK MEMNUN

CSU karardan büyük memnuniyet duydu. Parlamento Grup Başkanı Klaus Holetschek yaptığı basın açıklamasında, mahkemenin aldığı kararla eyalet hükümetinin ve CSU parlamento grubunun başından beri savunduğu görüşü teyit ettiğini söyledi: „Haç Bavyera’ya aittir, kültürümüzün ve değerlerimizin bir ifadesidir.“ Bu karar „değerlerimize ve ülkemizin Hıristiyan-Batılı karakterine evet“ demektir. CSU’lu yetkili, gelecekte de „bizi neyin tanımladığı ve uygun yönlendirmenin sağlanması“ konusunda kararlar alınması gerekeceğini söyledi. Düşünce Özgürlüğü Derneği „Bund für Geistesfreiheit“, karar açıklanmadan önce, yenilgi durumunda Karlsruhe’ye gideceğini açıkladı.

Close