Mülteci kadınlar genellikle işgücü piyasasına erişimi kolaylaştıran tedbirlerin dışında tutuluyor. Halbuki kendi geçimini sağlayacak gelirin elde edildiği bir iş genellikle oturma hakkı için zorunlu hale getirilmiş durumda.
Yerli şirketlerin daha verimli bir şekilde yararlanabilmesini sağlamak amacıyla Alman hükümeti, mültecilerin işgücü piyasasına entegrasyonuna giderek daha fazla odaklanıyor. Yalnızca son birkaç ayda, çalışmayı teşvik için ülke çapında ödeme kartının uygulamaya konması, Nitelikli Göçmenlik Yasası, 2025 federal bütçesindeki entegrasyondaki büyük kesintiler ve göçmenlik yasasında yapılan reformlarla birlikte, oturma izni ağırlıklı olarak çalışmaya bağlanarak temel hakların ortadan kaldırılmasına yönelik bir rota belirlendi. İş Ajansı’nın bu yılın başında devreye aldığı “Job Turbo” gibi araçlar da eğitim sürelerini kısaltıyor ve insanları düşük ücretli sektöre itiyor.
Mülteci kadınlar ise, iş piyasasına erişim konusunda erkeklerden daha büyük engellerin üstesinden gelmek zorunda kalmaya devam ediyor: Aşağı Saksonya Mülteci Konseyi’ne göre, çoğunlukla bakım ve ev işi yapıyorlar ve bu nedenle iş piyasasına erişimi kolaylaştıran tedbirlerin fiilen dışında tutuluyorlar. Alman işgücü piyasası klasik rol modellerini desteklemeye devam ediyor.
ON BİN KİŞİNİN KATILDIĞI BİR ARAŞTIRMA
Bu aynı zamanda İşgücü Piyasası ve Mesleki Araştırma Enstitüsü’nün (IAB) Federal Göç ve Mülteciler Dairesi Araştırma Merkezi (BAMF-FZ) ve Alman Ekonomik Araştırma Enstitüsü’nün „Sosyo-Ekonomik Panel“ (SOEP) ile birlikte yaptığı temsili bir anketle de doğrulandı. Pek çok Ukraynalı mültecinin gelmesinden önce, 2013 ile 2019 yılları arasında Almanya’ya gelen 10.000’den fazla kişiyle anket yapıldı. Birçoğu Almanya’da ilk yıllarında eğitim ve dil öğrenimine aktif olarak katılırken, hane durumuna bağlı olarak çalışan kadınların sayısı azalıyor. Eşi veya çocuğu olmadan yaşayan kadınların göçten sonra altı yıl veya daha fazla çalışan kadınların oranı yüzde 43, eşi (yüzde 30) veya çocuğu olanların (yüzde 22) ve tek ebeveynli kadınların (yüzde 16) oranı önemli ölçüde daha düşük. Erkeklerde ise bu oran önemli ölçüde daha yüksek olup yüzde 70 civarında. Çalışan kadınların üçte ikisi daha yüksek eğitim seviyesine sahip ve vasıflı işçi veya uzman olarak çalışıyor. Kadınların çoğunluğu (yüzde 66) yalnızca geçici olarak ya da iş sözleşmesi olmadan çalışıyor.
SORUNLAR CİDDİYE ALINMALI
Ankete göre, geldikleri ülkelerinde kadınların yaklaşık yarısı ücretli çalışıyordu. Aşağı Saksonya Mülteci Konseyi’ne göre Almanya’nın en büyük sorunu, mültecilerin beraberinde getirdiği mesleki niteliklerin tanınmaması. Kadınlarda bunlar daha az dikkate alınıyor. Aşağı Saksonya Mülteci Konseyi, „Ancak, iş bulma kurumu tarafından sağlanan tavsiye ve yönlendirme çoğu zaman hayal gücünden yoksun ve kadınlarla iyi alternatifler geliştiremiyor“ görüşünde. Buna ek olarak, Sakson Mülteci Konseyi e.V.’ye göre „topluma katılımı zorlaştıran ve genellikle güvensizlik, izolasyon, korkular ve hatta akıl hastalıklarıyla ilişkilendirilen“ ırk ayrımcılığı ve belirsiz ikamet durumu da var.
Mülteci konseylerine göre eğitim ve tavsiyenin yanı sıra çocuk bakımı hizmetleri de önemli. Mülteci konseyleri, bu konulara ya devletin direk el atması ya da bu işleri üstlenen kurumlara daha fazla bütçe ayrılmasını talep ediyorlar. (YH)