Tülin Çokdeğerli
Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu’na bağlı Münih Dayanışma Evi, Mezopotamya Kültür Evi Gençlik Kolu, DİDF Gençlik, DKP gençlik örgütü 7-8 Temmuz’da iki gün süren etkinliklerle hem 19. yılında Sivas’ta katledilenleri andı hem de Türkiye’de demokrasi sorunu ve Suriye’de yaşanan son sürecin değerlendirildiği bir dizi etkinlikler yaptı.
7 Temmuz 2012 günü Münih Dayanışma Evi Gençlik kolları ve Münih Alevi Toplumu (MAT) Gençlik kolları tarafından düzenlenen etkinlikte, Sivas’ta katledilenler anılırken, gençlerin hazırladıkları kültürel program sahnelendi. Devran Cebe seslendirdiği deyişlerle katılanlara güzel bir müzik ziyafeti sunarken MAT bünyesinde hazırlanan bir semah gösterisi de büyük ilgiyle izlendi. Ayrıca MAT tiyatro grubunun sahnelediği Sivas Katliamı’nın anlatıldığı bir oyun da sahnelendi. Gecede bir konuşma yapan İstanbul Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel, “Sivas’ta 1993’te devletin denetiminde yaşanan katliam ne ilk ne de son olacaktır. Dava zaman aşımına uğradı ama bizim bu davayı takibimiz devam edecektir. Önümüzde duran görev Türkiye’deki demokrasi sorununu ülkede yaşayan emekçi güçlerle çözerek her dinden, ırktan, inançtan her katmandan insanın eşit yaşamasının koşullarını oluşturmaktır” dedi.
8 Temmuz Pazar günü ise Mezopotamya Kültür Evi ve Münih DİDF’in ortaklaşa düzenlediği etkinlikte, Türkiye’de demokrasi sorunu ve Suriye’deki son gelişmeler değerlendirildi. Panele konuşmacı olarak (HDK) İstanbul Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel ve Suriyeli muhalif gazeteci Tarıq Hamo katıldı. Tarıq Hamo yaptığı konuşmada “Ülkemizde Sünni, Alevi, Arap, Yezidi gibi birçok halk ve inanç bir arada yaşamaktadır. Ama son dönemde yaratılan kaos ile ülkemizde bir mezhep savaşı yaratılmaya çalışılıyor. Şu an halk Müslüman Kardeşlere bir şans tanısa da, beklentiler gerçekleşmeyecek ve özelliklede Suriye’de yaşayan Kürt halkının siyasi bir statüye kavuşması konusunda hiçbir girişimde bulunmayacaklar” dedi. Daha sonra söz alan Levent Tüzel ise Türkiye’deki son gelişmeleri özetleyerek bahsederken Ortadoğu ile Türkiye arasındaki ilişkiye de değindi. Tüzel, konuşmasında, “Suriye’de yaratılan savaş ortamı aslında Amerika’nın İran’a yönelik planlarının bir adımıdır. Türkiye’de her kesimden insan AKP’nin baskıcı ve inkarcı politikalarından etkileniyor. Muhalif olanlar susturuluyor. Ülkede yaşanan bir demokrasi sorunu ve bunun bir uzantısı olarak Kürt sorunu var. Bu sorunun çözümünün muhatabı Kürt halkının şu an desteğini alan BDP’dir. Bu sorunun çözümü ülkede demokrasi sorununun çözümünden geçer” dedi. (Münih/YH)
