Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), İsviçre’de çocuk yaştaki kızlarını okuldaki karma yüzme dersine göndermek istemeyen aileyi haksız buldu. Okulların Müslüman öğrencileri karma yüzme dersine katılmaya zorlayabileceğine karar veren AİHM, bu durumun din özgürlüğünü kısıtladığını, ancak ‚devletin karma öğretim yoluyla sosyal entegrasyondan sağladığı yararın, Müslüman ebeveynin dini gerekçelerle muaf tutulma isteğini reddetmeye gerekçe gösterilebileceğini‘ vurguladı.
Basel’de biri Türk aile ve ikisi İsviçreli Müslüman aile, 9 ve 11 yaşlarındaki kızlarını okuldaki karma yüzme dersinden çıkarmış, okul yönetimi ise yönetmeliklere göre bunun sadece ergenlik çağından itibaren ya da sağlıksal nedenlerle kabul edilebileceğine işaret etmişti. Aileler bunun dini inançları uyarınca kız çocuklarının ergenlik çağı öncesinde de erkek çocuklarla birlikte yüzemeyeceğini savunmuştu.
Basel’daki eğitim makamları söz konusu ailelere, çocuklarının tüm vücudu örten haşema giyebileceklerini ve erkek çocuklarla ayrı bölümde üstlerini değiştirebileceklerini belirterek uzlaşma teklifi yapsa da aileler teklifi reddetti. Bunun üzerine İsviçre makamları ailelere çocuk başına yaklaşık 325 Euro’luk para cezası kesti. İsviçre’de para cezasına karşı açılan dava ve temyizi de kaybeden aileler AİHM’ye başvurdu.
AİHM yargıçları devletin kız öğrencilerin spor dersine katılımını güvenceye almak için din özgürlüğünü kısıtlama hakkı bulunduğuna hükmetti. Yargıçların oy birliğiyle aldığı kararda, okulun özellikle de göçmen kökenli çocukların toplumsal entegrasyon sürecinde çok önemli bir rol oynadığına dikkat çekilerek, okulun sunduğu tüm eğitim ve öğretim imkanlarından yararlanmanın çocukların kendi çıkarına olduğu kaydedildi. Karar gerekçesinde, „Toplumun tümünün yararı, ailenin kişisel dini görüşlerine ağır basmaktadır“ ifadesine yer verildi.