Written by 11:02 POLITIKA

Avrupa patlamaya hazır barut fıçısına döndü

YÜCEL ÖZDEMİR

9-11 Temmuz tarihleri arasında Washington’da yapılan NATO Zirvesine yansıdığı gibi, Rusya ve Çin’i düşman ilan eden Batılı emperyalist devletler, Ukrayna’ya verdikleri askeri desteği bir üst boyuta taşıdı. Bu destek bölgesel büyük savaş tehlikesinin artmaya devam ettiğini gösteriyor. Desteğin birinci nedeni Ukrayna’nın savaşı kaybetmemesini sağlamak, ikinci önemli nedeni ise savaşı uzun bir sürece yayarak silahlanmayı ve askeri harcamaları artırmak.
Savaş sanayisinin devasa büyümesi, aynı zamanda silah üreten Batılı emperyalist ülkelerin ekonomilerinin hızla dönmesine, büyümesine hizmet ediyor. Görünen o ki, savaşın ömrü uzadıkça emperyalist devletler hem askeri harcamaları artırıyor hem de daha fazla silah satıyor. Muhtemel bir NATO-Rusya savaşını bu iki olgunun zirvesi olarak görmek gerekiyor.
Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsünün (SIPRI) 1987’den bu yana düzenli olarak yayınladığı veriler, dünyanın yıldan yıla biraz daha fazla patlamaya hazır bir barut fıçısına dönüştüğüne dikkat çekiyor.

2023’TE 2,4 TRİLYON DOLAR İLE REKOR KIRDI
SIPRI’nin geçtiğimiz nisan ayında açıkladığı 2023 yılı raporunda, dünya çapında askeri harcamaların 2,4 trilyon dolarla tarihinde görülmedik düzeyde rekor seviyeye ulaştığı ifade ediliyordu. 2022’ye göre sağlanan yüzde 6,8’lik artış da kendi içinde bir rekoru içeriyordu.
Harcamaların aslan payını yüzde 37 ile ABD yaptı. Onu yüzde 12 ile Çin, yüzde 4,5 ile Rusya takip etti. Her üç ülkenin yaptığı toplam “savunma harcamaları” böylece dünyanın diğer ülkeleri tarafından yapılan harcamaların yarısından biraz fazlasını oluşturuyor. 2023’te NATO üyesi ülkelerin askeri harcamaları 1,3 trilyon dolara ulaştı ve dünya çapındaki harcamaların yüzde 55’ine tekabül etti.

AVRUPA’NIN ASKERİ HARCAMALARI
Avrupa ülkeleri arasında en fazla harcamayı İngiltere, Almanya, Ukrayna, Fransa, İtalya ve Polonya yaptı. İngiltere ve Rusya ile savaş halindeki Ukrayna’yı bir yana bırakırsak ilk 15’e giren dört AB ülkesinin harcamaları toplam harcamaların yüzde 8’ini oluşturuyor. Bu oranın içinde Almanya’nın NATO tarafından belirlenen Gayri Safi Yurtiçi Hasılanın (GSYİH) yüzde 2’sini savunmaya ayırma şartını yerine getirmesi yer almıyor. Bu veri açıklandığında Almanya’nın askeri harcamaları 66 milyar dolar olarak görünüyordu. Ancak yaklaşık bir ay önce NATO, Almanya’nın askeri harcamalarının 90,6 milyar dolara ulaştığını ve böylece yüzde 2 şartını yerine getirdiğini duyurdu. Hedef tutturulduğu için şu anda Almanya, Hindistan ile birlikte en fazla savunma harcaması yapan ilk dört ülke arasına girmiş durumda. Bu, Ukrayna savaşının başlamasından bu yana çok hızlı bir artış anlamına geliyor.
Ukrayna savaşının başlamasından hemen sonra işbaşındaki hükümet, silahlanma politikasında “milat” (Zeitenwende) ilan edilen bir değişime gitmiş ve 100 milyar avroluk özel askeri fon ilan etmişti. Almanya’nın kısa sürede askeri harcamaları rekor düzeyde artırması, yakın dönemde Fransa’nın da benzer bir eğilim içerisine girmesine yol açabilir. 2023’te Fransa yaklaşık 52 milyar dolar savunma bütçesi ayırdı. Özellikle nükleer caydırıcılık ve dış operasyonlara büyük bütçeler ayıran Fransa, uzun yıllar askeri olarak kendisinden ekonomik olarak güçlü olan Almanya’nın üstünde durmanın çabası içindeydi. AB’deki askeri üstünlüğü Almanya’ya bırakması, her iki ülke arasındaki dengenin Almanya lehine hızla değişeceği anlamına geliyor. Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un son aylarda Ukrayna savaşında daha aktif role soyunma hamlelerinin arkasında aynı zamanda askeri harcamaları artırma planı da var.
Bu tabloya bakıldığında, özel olarak AB’nin genel olarak Avrupa ülkelerinin askeri harcamalar yarışında ABD ve Çin’in yanında cüce kaldığı söylenebilir. Ayrıca, AB’nin ortak bir savunma bütçesi de yok. Bunun yarattığı boşluğu doldurmak için bir AB Savunma Komiserliği kurulması daha önce gündeme getirilmişti. Ancak somut olarak fazla ilerleme sağlanamadı. AB’nin askeri bir güç olarak paylaşım savaşı mücadelesinden geri durmaması için ise çeşitli girişimler devam ediyor. AB Anlaşması, askeri harcamaların AB bütçesinden karşılanmasını yasakladığı için, AB Komisyonu bunu ‘sanayiyi destekleme’ adı altında gizliyor. Desteklenecek olanların başında AB ülkelerindeki silah tekelleri geliyor. AB Komisyonu tarafından mart ayında kamuoyuna açıklanan “European Defence Industrial Strategy” (EDIS – Avrupa Savunma Sanayisi Stratejisi) belgesinde silah üretiminin artırılması için tekellere destek ve ortak silahlanma kompleksinin oluşturulması hedefleniyor. Buna dayanak olarak da askeri düzeyde uluslararası rekabet gösteriliyordu.
2021’de kurulan Avrupa Savunma Fonu aracılığıyla 2021-2027 yılları arasında savunma sanayisine AB bütçesinden yaklaşık 8 milyar avro aktarılacak. Geçen yıl, Avrupa Mühimmat Üretimini Artırma Programları (ASAP) ve Uluslararası Savunma Alımlarının Finansmanı Programları (EDIRPA) da bu fona eklendi. Böylece AB bütçesinden savunma sanayisinin desteklenmesi için 2025’e kadar toplam 800 milyon avro daha ayrılmış oldu.

SOĞUK SAVAŞ YILLARINA DÖNÜŞ
Hızla artan askeri harcamalar, dünyanın savaşla yeniden paylaşılmasının en güçlü işareti. Aynı zamanda, dünyanın Soğuk Savaş yıllarında olduğu gibi askeri harcamaları artıracağının habercisi. Uluslararası Para Fonunun (IMF) daha önce açıkladığı verilere göre, Soğuk Savaş yıllarında gelişmiş sanayi ülkeleri bütçelerinin yüzde 3’ünü askeri harcamalara ayırıyordu. Soğuk savaşın bitmesinden sonra ise bu oran 2015’e kadar aşamalı olarak 1,6’ya kadar geriledi. Mart 2014’te Rusya’nın Kırım’ı ilhak etmesinden sonra süreç tersine döndü ve silahlanma yeniden ivme kazandı. Nitekim 2014’te İngiltere’de (Galler) yapılan NATO Zirvesi’nde üye ülkelere bütçelerinin yüzde 2’sini askeri harcamalara, bunun yüzde 20’sini silahlanmaya ayırması zorunluluğu getirildi.
Yüzde 2 şartının ilan edildiği 2014’te sadece ABD, İngiltere ve Yunanistan bu oranın üzerinde askeri harcama yapıyordu. 10 yıl içinde yerine getirilmesi hedeflenen bu şartı gelinen aşamada 32 NATO üyesi ülkenin 23’ü yerine getiriyor. Bu sayı 2023’te 11, 2022’de 7 idi. NATO üyeleri arasında kısa sürede gerçekleşen bu artış, Avrupa’daki NATO üyelerinin kısa zamanda askeri harcamaları devasa düzeyde artırdığını gösteriyor. Önümüzdeki dönemde bu şartı yerine getirmeyen üye ülkeler üzerinde baskı yapılmaya devam edilecek. Özellikle Doğu Avrupa ülkelerinin çoğu, yüzde 2’nin çok üzerinde, yüzde 3-4 askeri harcamalara bütçe ayırıyor. SIPRI’nin son raporuna göre, küresel askeri harcamalar 2023’te GSYİH’nin yüzde 2,3’ünü oluşturdu. Soğuk Savaş’ın son dönemindeki seviyeye ulaşan Avrupa savunma harcamalarındaki öngörülen artış, Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı savaşla bağlantılı. Savaş uzadıkça askeri harcamalara ayrılan bütçeler de hızla artıyor.
Denilebilir ki, 1991’de başlayan süreç 2015’te kapandı. Ukrayna savaşı ise emperyalist ülkelerin askeri harcamalar için kesenin ağzını sonuna kadar açmasına vesile oldu. Bu, aynı zamanda sosyal alanlardan, eğitimden, sağlıktan, emeklilikten yeni kesintiler anlamına geliyor. Halktan toplanan vergiler askeri harcamalara ayrılırken, bundan en fazla yararlanan ve yararlanacak olanın da silah tekelleri olduğu görülüyor.

ASKERİ HARCAMALAR SİLAH SATIŞ REKORLARINI TETİKLİYOR
Dünya çapında artan savunma harcamaları bir taraftan silah tekellerinin büyümesine, daha fazla silah satmasına yol açarken diğer taraftan durgunluk içindeki ekonomilerin yükselişe geçmesine de neden oluyor. Dolayısıyla askeri harcamalardaki artış ile silah satışındaki rekorlar arasında doğrudan bir bağlantı bulunuyor. SIPRI tarafından açıklanan rapora göre son 10 yılda Avrupa’nın silah ithalatı yaklaşık iki katına çıktı. Avrupa ülkelerinin 2019-2023 yıllarındaki silah ithalatının yaklaşık yüzde 55’i ABD tarafından sağlandı. Bu oran 2014-2018 arasında yüzde 35 idi. Silahlanma arttıkça Avrupa’nın ABD’ye bağımlılığı da derinleşiyor.
ABD ve Batı Avrupa’daki ülkeler, 2014-2018’de tüm dünyadaki silah ihracatının yüzde 62’sini gerçekleştirirken bu oran 2019-2023’te yüzde 72’ye yükseldi. Dünyanın en büyük beşinci silah ihracatçısı Almanya’nın silah ihracatı ise söz konusu yıllar arasında yüzde 14 düştü. Rapora göre 2019-2023 yılları arasında Almanya’dan en çok silahı Mısır, Ukrayna ve İsrail aldı. Almanya’nın silah ithalatı ise 2014-2018 ile 2019-2023 yılları arasında üç katına çıktı.
Silah ihracatı 2019-2023 yılları arasında bir önceki döneme göre yüzde 47 artan Fransa, ilk kez Rusya’nın önüne geçerek dünyanın en büyük ikinci silah ihracatçısı oldu. Fransa’nın silah ihracatının en büyük alıcısı yaklaşık yüzde 30’luk payla Hindistan. Artış büyük ölçüde Hindistan, Katar ve Mısır’a sattığı savaş uçaklarından kaynaklandı.
Avrupa ülkelerinin silah ithalatı ortalama olarak Ukrayna savaşı nedeniyle yüzde 94 oranında artış gösterdi. Avrupa’nın ikinci ve üçüncü tedarikçileri ithalatın sırasıyla yüzde 6,4’ünü ve yüzde 4,6’sını oluşturan Almanya ve Fransa oldu.
Şubat 2022’den itibaren Ukrayna da Avrupa’nın en büyük, dünyanın dördüncü büyük silah ithalatçısı haline geldi. Ukrayna’ya en fazla silah satanların başında Avrupa’daki silah tekelleri geliyor.

Close