Written by 12:43 HABERLER

Polis saldırısına karşı semt komitesi kuruldu

Altona 5

Hamburg’un Altona Altstadt denilen bölgesinde gençlerin bir araya geldiği, sosyal aktiveler yaptığı bütün alanlar değişik eyalet hükümetleri tarafından tasarruf gerekçesi ile bir bir kapatıldı. Gençler yaşadıkları semtte bulunan parklarda  ya da semtin imbisslerinde, kioskların önünde biraraya geliyorlar. Belli bir süre sonra gençlere polis tarafından baskı yapılarak parkta toplanmamaları söyleniyor. Her gün bir çok kez kimlik kontrolleri yapılıyor. En son geçtiğimiz Perşembe gününden beri polislerle göçmen gençler ve aileleri arasında süren gerginlik, Altona semti sakinlerinin sabrını taşırdı. August Lütgens Park’ta bir araya gelen yüzlerce genç ve semt sakini, yaşadıkları polis terörünü anlatarak bu teröre karşı neler yapabileceklerini tartıştılar. Polis tarafından gözaltına alınan ve tartaklanan gençler de parktaki toplantıya katılarak yaşadıkları travmayı anlattılar. Polis tarafından darp edilen ve yüzüne sıkılan biber gazı nedeniyle yaralanarak hastaneye kaldırılan Olcay B. (21), ‚Polis haftalardır semtimizde gezerek, gereksiz kontrol yaparak bizleri huzursuz ediyor. Perşembe günü de iftardan sonra toplandık. Bir sürücünün gözüne lazer ışığı tutulduğu iddiasıyla kimlik kontrolü yapacaklarını söylediler. Sonra da biber gazı ve coplarla saldırıp ellerimizi kelepçelediler.‘ şeklinde açıklama yaptı. Gözaltına alınan gençlerden Cem G. (19) ise, ‚Polisler ellerimi kelepçeleyip devriye aracına bindirdi. Yolda beni hangi karakola götürdüklerini sorduğumda‘ ‘Anneni s…yere’ şeklinde cevap vererek beni provoke etmeye çalıştılar.‘ iddiasında bulundu.

Mağdur gençlerden Mustafa Y. (21), ‚Polisler bir haftadır ellerinde video kameralarıyla peşimizde dolaşıyor ve sürekli kayıt yapıyor. Bir günde 3-4 kez kimlik kontrolü yaparak bizi provoke ediyor, bazen 7-8 polis birden peşimizde dolaşarak bize sanki katilmişiz muamelesi yapıyorlar” dedi. Toplantıda söz alan bir Alman komşu, ‚Cumartesi günü evimin önünde yakılan arabaları da göçmen gençlerin yaktığı iddia edildi. Fakat bu konuda bu gençlerin bir suçu olduğunu sanmıyorum. Arabalar yanmadan önce itfaiye gelerek yolu trafiğe kapattı, itfaiye geldikten 45 dakika sonra da arabalar yandı. Benim bildiğim itfaiye, yangın çıkınca gelir, yangın başlamadan değil. Ortada açıklanması gereken durumlar var.“ şeklinde konuştu. Faslı bir anne, ‚Çocuklarımız suçlu değil ama suça itiliyor, horlanıp korkularla sindiriliyorlar. Saygı isteyenler saygı göstermeyi de öğrenmelidir. Alman Anayasası’ndaki ‘İnsan onuru dokunulmazdır’ maddesini burada göremiyorum ve çok özlüyorum. Onurlarıyla oynanan çocuklarımızın patlaması artık normal.‘ dedi. Faslı anne, ‚Polis çocuklarımıza saldırırken bizim onlara sahip çıkacağımızı hesaba katmadı. Hata yaptıklarında çocuklarımızı uyarmayı bildiğimiz kadar, haksızlık yapıldığında onlara sahip çıkmasını da biliriz. Çocuklarımızın sorumlulukları olduğu kadar haklarının da olduğunu kimse unutmasın.‘ diye devam etti.

Hemşire bir anne ise, ‚Çocuklarımız eğitim görmüş gençler ama katil muamelesi görüyorlar. Parklarımız artık park olmaktan çıktı, polisin cirit attığı merkez istasyonlara döndü. Polis, Aldi Markt’tan çıkanı kontrol ediyor. Almanya’nın hukuk devleti olduğu söyleniyor ama değil. Polis terörünün arkasında başka planlar olduğunu hepimiz biliyoruz.‘ şeklinde konuştu. Hemşire anne, ‚Altona’ya alışveriş merkezleri yapıldıkça emlak da pahalılaşıyor. Amaç, göçmenleri buradan tamamen çıkararak başka bazı semtlerde olduğu gibi yüksek meblağlarda kira geliri elde etmektir.‘ dedi.

 

GENÇLER YALNIZ DEĞİLSİNİZ

Toplantıya katılan Hamburg Sol Parti Milletvekili Christiane Schneider’in desteğiyle semtte oluşturulan komşu inisiyatifi, gençlere sahipsiz olmadıklarını yapılan geniş katılımlı bir toplantıyla açıkladı. Altona-Hospitalstr’deki parkta bir araya gelen semtte yaşayan 150 kişi  dört saat süren kitleye açık toplantı esnasında, şiddet boyutuna gelen sert polis kontrollerinin neden özellikle de göçmen kökenli gençleri hedeflediği sorusunu masaya yatırdı. Gözaltına alınan gençler, aileleri ve semt inisiyatifinden bireylerin konuştuğu toplantıya yoğun ilgi gösterildi. Schneider; ‚Tabi ki polis asayişi düzenlemekle yükümlü ama gerekçesiz şekilde, sürekli sadece göçmenlere kimlik kontrolü yapılarak asayiş düzenlenmez, aksine huzursuzluk doğar. Polisin bu yönde daha ılımlı davranmasını bekliyoruz.‘ dedikten sonra gençlerin yalnız olmadığını belirterek onlardan konuya duygusal değil de mantıkla yaklaşmalarını istedi. . Olaylara şahit olan bir baba, “1940′ların Berlin’inde mi  yaşıyoruz? Gestapoların bitmiş olması lazım ama ruhları burada yaşatılıyor. Çocuklarımıza dokunmasınlar.‘ şeklinde konuştu. Toplantıya katılan avukatlar Mahmut Erdem ve Kemal Su da gençlere gereken hukuksal desteği sunmaya hazır olduklarını ifade ettiler.

 

SİNAN ÖZBOLAT 

 

 

 

Close