Selçuk Kozan / Herford
Bielefeld yakınlarında bulunan Bad Salzuflen’de Tunuslu bir gencin “dur” ihtarına uymadığı gerekçesiyle açılan polis ateşi nedeniyle felç kalması ardından başlayan tartışmalar sürerken bugün bir kez daha polis şiddeti protesto edildi.
Tunuslu Bilal G’nin yaşadığı Herford’da antifaşist ve farklı kurumlar tarafından yapılan yürüyüş çağrısı üzerine yaklaşık 2 bin kişi toplandı. Herford istasyonunda başlayan miting daha sonra bir yürüyüşle devam etti. “ Polis şiddetine hayır”, “polis yalan söylüyor”, “ adalet yoksa barış da yok” gibi döviz ve pankartlarla yürüyen kitle şehir merkezine doğru yürüyüşe geçti. Sık sık ara verilerek konuşmalar yapıldı. Saldırıların ırkçı saldırlar olduğu ve günden güne polisin göçmenlere yönelik olaylarda silaha başvurması ve ırkçı davranışların çoğaldığına vurgu yapıldı. Polisin işlediği suçlardan yargılanmadığını ve bir biçimiyle olayların örtbas edildiği ifade edilirken, eyalet parlamentosunda yapılan özel bir oturumda polis memurların masum olduğu ısrarla tekrar ediliyor. Bilal G. ve diğer tüm polis şiddeti vakaları için adaletli bir soruşturma talep ediyoruz ve bu soruşturmaları bağımsız bir organ tarafından yapılmasını istiyoruz denildi.
Şehir merkezinden tekrar istasyona doğru devam eden yürüyüş burada sonlanırken, polisin provokatif tutumu nedeniyle ara ara polisle kitle arasında arbedeler yaşandı. 1 kişiyi gözaltına alan polis, kitlenin dağılmaması üzerine serbest bırakmak zorunda kaldı.
Olay nasıl gelişmişti?
3 Haziran’da Almanya’nın Bielefeld kenti yakınlarındaki Bad Salzuflen’de Tunus kökenli 19 yaşında olan Bilel G. dur ihtarına uymadığı gerekçesiyle polis tarafında 34 kurşun sıkılmıştı. Vücuduna isabet eden 8 kurşunla yaralanan genç hayatı tehlikeyi atlatırken, omuriliğe isabet eden bir kurşun sebebiyle felç olmuştu. Ehliyetsiz araç kullanırken polis çevirmesini görünce kaçmaya başlayan Bilal B. çıkmaz sokakta sıkıştırıldı. Sokağın tamamen polis otolarıyla kapatılması sonrası, 13 polisin altısı tarafından kurşun yağmuruna tutulmuştu. Yapılan soruşturma üzerine polislerin meşru müdafaa hakkını kullandıklarını ifade edilirken, görgü tanıklarına göre ise gencin bir sokakta polisler tarafından sıkıştırıldığını ve gencin arabayla yavaş bir şekilde geri geldiğini, bunun üzerine 6 polis tarafından ateş açıldığını söylenmişti.
Cumhuriyet savcısı ehliyetsiz araba kullanan gencin tehlikeli olabileceğini iddia ederek, polislere zarar verebileceği ihtimali üzerine, polislerin bu duruma mecbur kaldıklarını ifade ederken, bir çok kurum olaya tepki göstermişti.
Video kaydı yok
Yasalara göre polis olaylara müdahale ederken üzerlerinde ve arabada bulunan kameraların açık olması gerekiyor. Bu olayda ise polislerin kameralarının kapalı olduğunu kayıt yapmadıkları ortaya çıkmıştı. Kameraların neden kapalı olduğuna dairde bir açıklama halen yapılmış değil. Soruşturma devam ederken polisler ise açığa alınmadı. Devam eden soruşturmada vurulan genç suçluymuş gibi davranılırken, yerel medyada adeta polisin savunuculuğunu yapıyor. Dava sürerken polislere yönelik herhangi bir yaptırım uygulanmış değil.
