Written by 12:21 DÜNYA

Rusya’nın jetleri, ABD’nin İHA’sı ve bölgesel gerilim

YÜCEL ÖZDEMİR

Salı akşamından bu yana ABD ve Rusya, Karadeniz üzerinde, Kırım açıklarında iki Rus savaş uçağı tarafından düşürülen ABD İHA’sı (insansız hava aracı) konusunda birbirlerini suçluyor. ABD Avrupa Komutanlığı tarafından yapılan açıklamada İHA’nın Ukrayna savaşı konusunda bilgi toplama amacıyla bölgede dolaştığını kabul ediyor. İHA’nın düşürüldüğü sahayı ise “uluslararası sular” olarak tanımlıyor.

Dört tarafı ülkelerle çevrili Karadeniz’in ne kadar “uluslararası sular” prensibine uygun olduğu konusunda soru işaretleri var.

ABD Güvenlik Konseyi Sözcüsü John Kirby, Ukrayna savaşından önce de Karadeniz üzerinde benzer uçuşlar yaptığını ve Rusların İHA’ları yakalamaya çalıştığını söyledi. Ukrayna yönetimi ise Kırım’ı Rusya’nın parçası olarak görmediği için ABD’nin bölgede uçuş yapmasında bir sorun görmüyor. Hava Kuvvetleri Sözcüsü Jurij Ihnat, düşen İHA için “Uluslararası suların üzerinde” olduğunu söyleme yerine “Karadeniz’in Rusya’nın iç denizi olmadığını, kıyısı olan Türkiye ve Romanya’nın NATO üyesi olması nedeniyle, NATO üyesi ABD’nin de Karadeniz’de istediği uçuşu yapabileceği” savunması yaptı. Daha önce ABD askeri güçleri sadece belirlenmiş ortak tatbikatlar çerçevesinde Karadeniz’de hareket edebilmişti.

Düşürülmeyle ilgili ABD tarafının ayrıntılı bilgiler paylaşması ise ayrıca dikkate değer. Yaklaşan iki Su-27 tipi Rus savaş jetinden birisi önce İHA’nın üzerine yakıt püskürtmüş sonra da pervanesine çarparak düşürmüş.

Bu kadar ayrıntıya rağmen İHA’nın tam olarak nerede düşürüldüğü konusunda ise net bir bilgi verilmiyor. Rusya tarafı ise İHA’nın Kırım’ın güney sahillerine birkaç kilometre uzaklıkta düştüğünü ileri sürüyor.

Bütün bunların, savaştaki adı Reaper olan MQ-9 tipi insansız keşif aracının Almanya’nın Ramstein kasabasında bulunan ABD Avrupa Komutanlığında gönderdiği canlı görüntülerden yansıdığı tahmin ediliyor. Önceki gün Süddeutsche Zeitung’de “Putin sınırları böyle test ediyor” başlığıyla bir yorum yazan Daniel Brössler, Ramstein’deki ABD askerlerinin 30-40 dakika boyunca Rus jetleriyle Reaper arasındaki kovalamacayı canlı izlediğini ifade ediyor.

Alman basını Reaper’ın değerinin yaklaşık 30 milyon dolar olduğunu yazıyor. ABD’nin yüksek değerli bir İHA’sını Rusya’nın kontrol ettiğini bildiği bölgeye kadar gönderip, bilgi toplama amacıyla dolaştırması, savaşta askeri varlığıyla aktif yer aldığı anlamına geliyor.

Dolayısıyla ABD’nin, Rusya’ya karşı Ukrayna’ya verdiği desteğin ekonomik, politik ve silah göndermekle ibaret olmadığı, cephede görev üstlendiği de anlaşılıyor. Asıl sorgulanması gereken bu olması gerekiyor. Zira ABD Başkanı Biden başından beri aktif olarak savaşın parçası olmak istemediklerini ifade ediyor. İHA’nın düşürülmesinden sonra da aynı mesajlar verildi.

İHA’yı bölgeye gönderenler elbette bunun Rusya tarafından tespit edilebileceğini de mutlaka hesap etmişlerdir. Bu nedenle ortada bir “provokasyon”dan çok “mesaj”dan söz etmek daha doğru olur.

Bir yılını dolduran Ukrayna savaşında, Ukrayna ordusunun Rusya’yı askeri olarak yenmesinin pek mümkün olmadığı defalarca uzmanlar tarafından ifade edildi. Buna rağmen, ABD başta olmak üzere Batılı emperyalist ülkeler Ukrayna’yı sürekli cesaretlendirerek, müzakere yerine savaşta ısrar etmesini sağlıyorlar. Bu nedenle Ukrayna sürekli silahlandırılıyor.

Batı cephesinden verilen destek ve yapılan açıklamalarda, mümkünse savaşın Kırım’a doğru genişlemesi; bunun da bölgesel bir savaşa dönme potansiyeli barındırdığı sır değil.

Rusya’nın İHA’yı düşürmesinin, ABD tarafından bir saldırı olarak tanımlanıp, NATO’nun 5. maddesinin gündeme getirilmesi durumunda bunun ‚bölgesel bir savaşa‘ kapı açmak olacağı ise açık. Bu durumda, özellikle Avrupa’daki NATO üyelerinin askeri olarak doğrudan savaşın parçası olmasının önü açılabilir. Bir NATO-Rusya savaşının sonuçlarının her açıdan korkunç ve yıkıcı olacağını söylemeye gerek bile yok.

Son birkaç gündür Avrupa basınında yayımlanan ve Kremlin menşeli olduğu ileri sürülen “gizli” belgelerde, Putin’in 2030 yılına kadar Belarus ve Moldovya’yı Rusya topraklarına dahil etmeyi planladığı yazılıyor. 2021’de hazırlandığı ifade edilen belgelerde özellikle Odesa üzerinden Kırım ile Moldovya’nın Transnistre bölgesi arasında bir koridor kurmayı amaçladığı, Moldovya’da da mutlaka Rusya yanlısı bir yönetimin olması gerektiği ileri sürülüyor. Belgelerin gerçek olup olmadığı bir yana Rusya’nın kontrol ettiği alanları elinde tutmak için her şeyi yapabileceğini Ukrayna savaşı gösterdi.

Bu nedenle, NATO’nun Rusya’yı kuşatma planları devam ettiği takdirde Putin, askeri gücüne güvenerek püskürtme hamleleri yapmaya devam edecek. “Kuşatma” zamanla bir fobiye dönüşebilir ve bu durumda daha büyük bir savaş için düğmeye basan taraf da olabilir.

ABD İHA’sının düşürülmesi bazen uzak gibi görünen “bölgesel savaş”ın bir provokasyonla aslında ne kadar yakın olduğunu gösteriyor. İki büyük savaşın küçük provokasyonlarla başladığını tarihten biliyoruz.

Close