Written by 15:52 KÜLTÜR

Savaş ve barış denilen gelgitler

Zamanın dönüm noktası/ Zeitenwende yoktur, sadece şiddetin ebedi gelgitleri vardır. Ama Noel bunun tam tersini vaat ediyor. Bir yalan mı? Hayır, değil insanların uğruna çaba harcaması gereken şimdilik bir ütopya…
Heribert Prantl/ Süddeutsche Zeitung
Hiçbir dönüm noktası yoktu ve hiçbir dönüm noktası olmayacaktır. Sadece gelgitler vardı ve var, sadece ebedi gelgitler vardı ve var, bunlar şiddet ve terörün gelgitleri. Zamanları onlar belirler. Putin’in Ukrayna’yı işgali defalarca böyle anılsa da Şubat 2022’de de bir dönüm noktası yoktu. Bu, zulmü tanımlamak ve onun dehşetini ifade etmek için bir girişimdi ve öyle de oldu. Şu anki zamanlar, aynı İsa’nın doğduğu zamanlarda olduğu gibi korkunç şekilde savaşçıl.
O zamanlar Roma İmparatorluğu Kudüs’ü işgal etmiş, toprakları yağmalamış, halkı terörize etmiş ve direnenleri çarmıha germişti. Çarmıha gerilen bu adamlardan birinin öğretisi dünyayı değiştirdi; eski tanrılar cennetini ve bireyin olmasa da dünyanın ebedi varoluşa sahip olduğuna dair eski inancı yıktı. Nasıralı İsa’nın mesajı, onun dirilişine ve sonsuz yaşama olan inanç, iyi haber olarak adlandırılır. Bu mesaj eski dünya görüşünü alt üst etmiştir ve şu şekilde okunmaktadır: “Şiddet düzeniyle bu dünya sonludur; yok olmaya mahkûmdur, ancak insan sonsuz yaşama sahiptir.” Bu öğretinin öğretmeninin doğumu takvimde bir dönüm noktası oldu: Tarih Mesih’ten önceki ( milattan önce) ve Mesih’ten sonraki ( milattan sonra) zaman olarak ikiye ayrıldı. Noel bu dönüm noktasını kutlar. İki bin yıllık bir vaat var ama görünürde barış yok.
Noel barış vaadidir
Noel gerçek bir dönüm noktasının, savaş, şiddet ve terör dalgalarının sona ereceğinin ilanıdır. Noel büyük bir barış vaadidir: „Et in terra pax hominibus.“ O gece Beytüllahim yakınlarındaki tarlada çobanlara görünen melekler şunu ilan ederler: „Yeryüzünde barış!“ Bu sadece ahiret ve orada daha iyi bir yaşam için değil, bu dünya için bir duyurudur; ve bir ateşkesten çok daha fazlası olan bir barıştır. Yeşaya’nın peygamberlik kitabı Tanrı’nın yeryüzündeki barışını güçlü bir vizyonla anlatır: „Artık orada yüksek sesle ağlama ve feryat duymayacaksın. Artık ne birkaç gün yaşayan bir bebek, ne de yaşlılığa erişemeyen bir ihtiyar olacak… Artık boşuna çalışmayacaklar, zamansız bir ölüm için çocuk doğurmayacaklar. Kurt ve kuzu birlikte otlayacak. Artık kötülük yapmayacaklar ve suç işlemeyecekler.“  İnsan daha azıyla, örneğin savaşsız ve toplu katliamsız bir dünyayla tatmin olabilir. Ve insan, yeryüzünde barış vizyonunun bir kendini kandırma, dini bir yanılsama olup olmadığını merak eder – büyük, merhametli bir Noel yalanı, teselliden çok teselli etmeye çalışmak. Vaat edilen barış, vaat edilmesinden iki bin yıl sonra nerede?
Noel hikayesi gerçek değil efsanedir
Elbette Noel hikayesi tarih anlamında bir hikaye olmadığı gibi, basitçe eski bir yalan haber de değildir. O bir efsanedir; başka bir deyişle, okunması gereken, umudu ısrarla dile getirmek için tekrar tekrar okunması gereken bir şeydir. Bu mesaj düne ait değil, bugün içindir. Bugün ve burada umutsuzluktan uzaklaşmalıyız. Evangelist Luka’nın efsanesinin, Noel barış masalının gerçekten gerçekleşip gerçekleşmeyeceği, nefrete karşı direnmede değerini kanıtlayıp kanıtlamayacağı her birimize bağlıdır.
Tanrı, eğer varsa, neden kötülüğün kucağına düşüyor? İlahi iyilik, adalet ve her şeye gücü yetme nerede? Noel inancı da bu sorular söz konusu olduğunda dünyayı alt üst eder. Bizim savunduğumuz Noel inancı Tanrı’nın tanrısallığını kurtarmakla değil, insanlığın insanlığını kurtarmakla ilgilenir. Metafizik açıklamalar aramaz; aktif değişim için çabalar. Noel, insanların neden oldukları felaketlerin üstesinden gelmeyi cennetteki her şeye gücü yeten bir Tanrı’ya bırakamayacaklarını anlamaları için Tanrı’nın kendisini küçük ve zayıf gösterdiği bir bayramdır; eski ilahide söylendiği gibi insanlar onun „her şeyi harikulade bir şekilde yöneteceğine“ güvenmemelidirler. O bunu yapmaz. Bu açıdan bakıldığında, Hıristiyan Noel’i kutlandığı kadar rahat ve romantik değildir. Oldukça fazla şey talep eder: orare et laborare – daha iyi bir dünya için dua etmek ve çalışmak. Hiçbir şey yapılamayacağı doğru değildir; anlaşmazlığa direnmenin bir anlamı olmadığı da doğru değildir. Dünya nüfusu arttıkça insanlık dışılığın da katlanarak artacağına dair bir yasa yoktur; kıtaların açlıktan ölmesi kaçınılmaz değildir; felaket boyutunda bir iklim değişikliğine, yağmur ormanlarının yok olmasına ve birbiri ardına soykırımlara yol açan bir otomatizm yoktur.
Kehanet ve ütopya arasındaki fark
Tüm bunların nedenleri vardır; ve bu konuda bir şeyler yapma imkanı ve sorumluluğu vardır. Dolayısıyla Noel’in yorumu şu şekilde olabilir: Eğer Tanrı her şeye gücü yetme yetisinden vazgeçerse, insan da vazgeçebilir ve vazgeçmelidir. O zaman her şeye kadir olma ve her şeyi ele geçirme yanılsamasından vazgeçebilir; o zaman, örneğin, bir savaşın, savaşa dahil olan herkesin tükenmesi nedeniyle sonsuz sayıda ölümden sonra çökmesini beklemek yerine barış yapabilir. İnsan olmanın ve olgunlaşmanın bir parçası da kurtuluş ve yücelik vaat eden yeni mesihlerin peşinden koşmak değildir. Bu tür büyük vaatler bebek bezlerine sarılı değildir; adaletsizliğe bulaşmışlardır; yol göstermezler, baştan çıkarırlar; yolları saygı yolu değildir, aşağılama yolundan giderler.
Yeryüzünde büyük barış duyuruları geleceğe yönelik kehanetler değildir. Bunlar ütopyadır ve ütopya olarak kalacaktır. Eğer sizi dünyanın gidişatı konusunda üzüyorlarsa, amaçlarının büyük bir bölümünü zaten gerçekleştirmişler demektir. Çünkü sadece yas tutan ve bir şeyleri özleyen insanlar aynı zamanda bir şeylerin değişmesini ister ve üzerlerine düşeni yaparlar. Gelgiti ebedi barışa doğru çevirmeyi başaramasalar da gelgitleri ehlileştirmeyi başarabilirler. Noel hikâyesi gerçek olamayacak kadar güzel bir hikâyedir.
Çeviren: Semra Çelik
Close