Continental (Conti) Almanya’nın dünya tekellerinden biri. 49 ülkede 200’den fazla üretim tesisi olan tekelin toplam çalışanı 180 binden fazla. 2014 yılını cirosunu 34,5 milyar Euro’ya ve vergi ve faiz öncesi kârını 3,8 milyar Euro’ya çıkarmasına karşın tekelin ana hissedarı olan Schaeffler hanedanı, “yüzde 11,01 olan kâr marjı beklentilerimizin altında” diye açıklamada bulundu.
Conti’nin 2013 yılını yüzde 11,3 kâr marjı ile kapadığını hatırlatan Schaeffler hanedanı sözcüsü, “Biz en azından yüzde 11,5 bekliyorduk” dedi.
SCHAEFFLER AFFETMEZ
Patronun eleştirisine karşı kendisini savunmaya çalışan tekel menajerleri, özellikle döviz piyasasındaki olumsuz gelişmelerin ciroya 500 milyon Euro olarak yansıdığını ve dolayısıyla kâr marjının da bundan etkilendiğini belirttiler. Kâr marjı konusunda pardon tanımayan Schaeffler, menajerlerin bu tür gelişmeleri takip etmeleri gerektiğini ve zamanında önlem almaları gerektiğini açıkladı.
Bir süre önce tekeli zor kararlar almaya mecbur kaldıklarını hatırlatan Schaeffler sözcüsü, “üretkenlikte geriye düşen, rekabet gücünü kaybeden fabrikaları kapayarak güçlenmiştik. Bu tür önlemlere her zaman açık olunmalı” görüşünü savundu.
“DAHA İYİSİNİ YAPACAĞIZ”
Conti Ceo’su Elmar Degenhart yaptığı açıklamada, “Avrupa, Rusya ve Güney Amerika piyasalarındaki istikrarsızlığa ve petrol fiyatlarının düşmesine bağlı döviz kuru dalgalanmalarına karşın büyümeyi başardık. Önümüzdeki yıl içinde genel durumun çok değişmeyeceğini bekliyoruz. Ama buna rağmen dünya otomobil piyasasında üretimin 2 milyon artarak 89 milyona çıkmasını bekliyoruz. Buradan hareketle ciromuzu yüzde 5 artırarak 36 milyar Euro’ya çıkaracağız ve çift haneli kâr marjı geleneğimizi sürdüreceğiz” dedi.
Degenhart, her hangi bir fabrikanın kapatılması veya işçi çıkartılması konusunda ise şimdilik bir açıklama yapmadı. (YH)
Daimler’de sadece 650 işyeri yok edilecekmiş!
Daimler tekelinin Düsseldorf’daki fabrikasından kaç işçinin işten çıkartılacağı kesinlik kazandı. Tekel yönetimi tarafından yapılan açıklamada bir süre öncesine kadar 1800 işçinin işten çıkartılacağı planlarının netleştiğini ve söz konusu rakamın tahmin edilenin çok altında olduğu belirtildi.
Buna göre Daimler yönetimi önümüzdeki yıllarda toplam 650 işçiyi paralı çıkış almaya teşvik edecek. Böylece Düsseldorf’ta çalışanların yüzde 10’unun çıkartılmasının kesinleştiğini bildiren tekel yönetimi, “Bunun karşılığında 2020 yılına kadar işyeri güvencesi verildiğini” ileri sürdü.
Tekelin Düssseldorf’daki fabrikaya 300 milyon Euro yatıracağını belirten Daimler sözcüsü, “Bu fabrikamızı bütün Sprinter modelinin üretiminin ana merkezi haline getireceğiz” dedi. Bilindiği gibi Daimler Sprinter tipi taşıma araçlarını Almanya’nın yanı sıra Arjantin, Çin ve Rusya’da üretiyor.
Bir süredir NAFTA bölgesi için ABD’de ve Meksika’da üretim alternatifleri üzerine duruluyor.
Almanya’dan sonra Sprinter modeli için en önemli bölge olan ABD’ye ihracatın çok pahalı olduğunu belirten tekel sözcüsü, “yüzde 25 ihracat vergisinden tasarruf etmek için Düsseldorf’ta üretilen araçlar limanda yeniden parçalanıyor ve ABD’de limanda yeniden monte ediliyor. Bu giderleri artırdığı gibi hatalı üretime de yol açıyor” diye açıklamasını sürdürdü.
Diğer yandan açık kasalı Sprinter’lerin üretildiği Ludwigsfelde’deki fabrikaya da 150 milyon Euro yatırım yapılacağını bildirerek, “Almanya bizim için önem kaybetmiyor” dedi.
IG METALL VE BR MEMNUN
Düsseldorf’ta işten atılma haberleri duyulduktan sonra işçiler arasında ciddi tepkiler yaşanmıştı. Bir defa üç vardiya işi bırakan ve birkaç defa da değişik bölümlerde iş bırakarak tekelin planlarını protesto eden işçiler, IG Metall ve İşyeri İşçi Temsilciliği (BR) tarafından zor bela ikna edilmişlerdi. İlk planlara göre işçilerin yaklaşık yüzde 30’u (1800) işten çıkartılacaktı. Ancak bu planların ne kadar gerçekçi olduğu açıklandığında da tartışmalıydı.
Mücadele yanlısı işçiler rakamın abartılı olduğunu belirtmiş ve “Bizi daha sonra düşük bir rakama ikna etmek için bu yolu seçtiler. Atılacak işçi sayısı 100 veya 1800 olsun; sonuçta yok edilen her işyeri gençlerimizin geleceğini de karartacaktır” diyerek tepki göstermişlerdi.
IG Metall ve BR ise her fırsatta işçilere ‘grevle bir yere varılamayacağını, müzakerelerle her iki taraf içinde kabul edilebilir bir sonuç elde edilebileceğini’ söylemekten bıkmamışlardı. Şimdi de “tırpanlamayı engelledik, paralı çıkış programı kapsamında ve gönüllülük ilkesi temelinde personel dengelenmesi uzun vadede gerçekleşecek” diye açıklama yapan IG Metall ve BR, kendilerini işçilere, “işyerlerini kurtaran kahramanlar” olarak sunuyorlar. Gerçekte ise 650 işyerinin uzun vadede yok edilmesi işçiler ve bölge açısından bir kayıp.
Diğer yandan IG Metall ve BR’nin gizlediği bir gerçek de Daimler tekelinin verdiği sözlerin hiçbir zaman tutmadığıdır. Nitekim yürürlükte olan işyeri sözleşmesine göre 2018’e kadar işten atılma olmayacaktı. Ama her zaman olduğu gibi bu sözleşmenin gerçek geçerlilik süresi tekelin çıkarlarına uyduğu kadar oluyor. Tekelin çıkarlarına ters düştüğünde verilen hiçbir sözün, atılan hiçbir imzanın kıymeti harbiyesi kalmıyor. (YH Düsseldorf)