Written by 10:39 HABERLER

Scholz üzerinde Ukrayna baskısı artıyor

YÜCEL ÖZDEMİR / Köln

Başbakan Olaf Scholz üzerinde, Almanya’nın Ukrayna savaşına daha aktif bir şekilde katılması için hem içeride hem de dışarıda baskı artıyor. Daha önce askeri harcamaları artıran, orduya özel bir fon ayıran ve Ukrayna’nın istediği tankları gönderen Scholz, savaş uçağı ve Taurus seyir füzelerinin gönderilmesine, Alman askerlerinin doğrudan savaşa dahil olmasına ise karşı çıkıyor. Başbakanlığını yaptığı hükümet içinde Scholz’un bu tutumuna tepkiler sürekli yükseliyor. Koalisyon ortağı Yeşiller ve FDP’de bakanlar ve siyasetçiler, dün Federal Parlamento’da ana muhalefet CDU/CSU’nun Taurus seyir füzelerinin gönderilmesi için verdiği önergeye karşı oy kullandıktan sonra, bireysel olarak Taurusların gönderilmesinden yana olduklarını açıkladılar. Hükümetin devamı için anamuhalefetin önergesine oy vermeyen vekiller medyada Scholz’un tutumunu eleştirmeye de devam ediyorlar. Bu nedenle önümüzdeki haftalarda Alman askerlerinin doğrudan Ukrayna’da bulunup bulunmaması, Taurusların verilip verilmemesi yönünde tartışmaların devam etmesi etmesi bekleniyor. Scholz, Taurusların verilmesi durumunda bunları kullanmak üzere Alman askerlerinin gönderilmesi gerektiğini ifade ederek göndermeye karşı çıkıyor.

MACRON’UN KARA HAREKATI ISRARI SÜRÜYOR

Almanya içinde bu tartışmalar okurken, dışarıdan da Amanya’nın daha fazla savaşa dahil olması gerektiği yönündeki baskıları da artıyor. Bunların başında ise Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Ukrayna’ya kara gücü gönderilmesi yönündeki çağrıları geliyor. İlk olarak üç hafta önce Paris’te 20 ülkenin katıldığı Ukrayna Dayanışma Konferansı’nda kara gücü gönderme önerisini ortaya atan Macron, daha sonra gelen tepkiler üzerine kısmen geri adım atmış ya da önerisini yumuşatmıştı. Ancak, bugün Berlin’de katılacağı Weimar Üçgeni toplantısından önce aynı önerisini bir kez daha tekrarladı. Dün akşam Fransız televizyon kanalları TF1 ve France 2’nin ortak yayına katılan Macron, “Ukrayna’da barışa ulaşmak için zayıfl olmamıza gerek yok. Rusya’nın bu savaşı kazanmaması için ne gerekiyorsa oy yapılmalı” dedi.

Bu nedenle seçenekler arasında Ukrayna’ya asker göndermenin de olması gerektiğini ifade etti. Batının Ukrayna’yı desteklemede kendisine bir sını koymaması gerektiğini de ifade eden Macron, olacaklardan Kremlin’in sorumlu olduğunu da ifade etti. Macron, Rusya’nın savaşı kazanması durumunda bunun Avrupa’nın güvenliği için bir tehdit olacağının propagandasını yapıyor. Savaş başlamadan arabuluculuk rolüne soyunan Macron gelinen aşamada, savaşta daha etkili rol oylamak istediğinin mesajını veriyor.

Benzer mesajları Scholz ve Polonya Başbakanı Donald Tusk ise birlikte Berlin’de Başbakanlık Dairesi’nde yapılacak Weimar Üçgeni toplantısında da vermesi bekleniyor. Polonya da Rusya tehdidine karşı Ukrayna’nın her açıdan desteklenmesi gerektiğini savunuyor. Bu nedenle Scholz’un her iki ülke liderini Rusya’ya doğrudan savaşa girmeme konusunda ikna etmesi zor görünüyor. Scholz, Ukrayna’ya kara gücü gönderilmesine kesin olarak karşı çıkıyor.

Polonya Başbakanı Tusk da Ukrayna’ya kara birlikleri gönderme niyetinde olmadığını açıkça ifade etmişti. Dışişleri Bakanı Radoslaw Sikorski ise Macron’un girişimine destek vererek X hesabından “NATO birliklerinin Ukrayna’da bulunması düşünülemez değil. Macron’un girişimini memnuniyetle karşılıyorum” açıklaması yapmıştı.

Weimar Üçgeni toplantıları 1991’den bu yana üç ülke arasında düzenli olarak yapılıyor.

Thüringen eyaletinde bulunan Weimar kentinde dönemin Dışişleri Bakanları Hans-Dietrich Genscher (Almanya), Roland Dumas (Frana) ve Krzysztof Skubiszewski (Polonya) tarafından kurulmuştu. Başlangıçtaki amacı Polonya ve diğer Doğu Avrupa ülkelerini Avrupa Birliği ve NATO’ya yakınlaştırmak olan konferans, hedefler gerçekleştiği için önemini büyük ölçüde yitirdi. Şubat 2022’de uzun yıllar aradan sonra ilk kez üst düzeyde yapılan toplantıyı 2023’te iki toplantı daha izledi.

Bu toplantıda önümüzdeki hafta yapılacak AB Zirvesi’nde ele alınması beklenen güvenlik stratejisi de görüşülecek. AB Komisyonu tarafından açıklanan stratejide AB çapında silah üretiminin 2030 yılına kadar yüzde 40 ortaklaştırılması hedefleniyor.

Close