Written by 09:00 HABERLER

Sendikacılardan silahlanmaya ve savaşa karşı

Ukrayna savaşının tüm dünyada olduğu gibi Almanya’da da en çok ve doğrudan etkilediği alanlardan biri çalışma yaşamı ve emekçiler oldu. Temel geçim kalemlerindeki fiyat artışlarının işçiler üzerindeki etkisinin ötesinde çalışma koşullarının zorlaşması, ücretlerin erimesi, enerji vb artan üretim maliyetlerinin yükünün işçilerin sırtına yıkılmak istenmesi ve üst sendika bürokrasisinin de “ulusal ekonominin çıkarları” türünden gerekçelerle sermaye planlarını işçilere dayatma çabaları bunların başında geliyor. Bu durum sendikalar içinde sınıfa yakın duran ileri kesimler arasında da tepki, hoşnutsuzluk ve arayışlara yol açıyor. Nitekim önemli sendikaların kongrelerinde bu kesimler, sendikaların savaşa ve silahlanmaya karşı bir pozisyon alması konusunda çaba göstermiş, emekçiler ve genel olarak halkın çıkarlarının barıştan yana ve sosyal haklardan taviz verilmeyen bir tutumdan geçtiğini içeren karar önerileri sunmuşlardı. Bu arayışların son örneklerinden biri de ağırlıkla IG Metall ve Verdi bünyesindeki 140 sendika aktivistinin 4 Mart’ta ilan ettiği “Sendikalar silahlanma ve savaşa karşı! Savaş yeteneği yerine barış yeteneği!” başlıklı bir açıklama oldu. Ülke genelinde bütün sendikacı ve işyeri temsilcilerine imzalarıyla destek sunması istenen ve sendikaların savaş karşıtı duruşunun güçlendirmesi açısından önem taşıyan açıklama şöyle:

“Dünya yeni savaşlarla sarsılıyor, insanlar öldürülüyor, ülkeler harap ediliyor. Nükleer güçler arasında büyük savaş riski artıyor ve dünya çapında insanlığı tehdit ediyor. Devasa mali kaynaklar ve kaynaklar savaşa ve orduya harcanıyor. Yoksulluk ve az gelişmişlik, harap olmuş altyapı ve eğitim ve bakımdaki yıkıcı eksiklikler, iklim değişikliği ve doğanın tahrip edilmesi gibi temel sorunlarla mücadele etmek için bu para kullanılabilecekken savaşa yatırım yapılıyor.

Alman hükümeti ve parlamentodaki çoğunluk bu yıkıcı politikaya katılıyor. Savaşlara son vermek, barış için, sorunlara ortak çözüm bulmak için ellerinden geleni yapmak yerine, “savaş kabiliyetinden”, hatta “kendi” nükleer silahlarından bahsediyorlar. Orduya yapılan harcamalar, 2024 yılında ekonomik çıktının yüzde ikisine (85 milyar euronun üzerine) çıkarılacak ve önümüzdeki yıllarda da artmaya devam edecek. Sosyal alanlarda, eğitimde, altyapıda ciddi kesintiler yapılırken, iklim politikasının yükü de geniş halk kitlelerine aktarılıyor.

Sendikalar, silahsızlanma ve silahların kontrolü, müzakereler ve çatışmaların barışçıl çözümü için “savaşma kabiliyeti” yerine barış yapabilme kabiliyetini açıkça savunmalıdır. Silah yerine sosyal refah ve eğitim için para harcanmalı. Bu sendikaların geleneklerinden ve kararlarından kaynaklanmaktadır. Ayrıca ve özellikle uluslararası politika ve bütçe politikasına ilişkin güncel tartışmalarda bu yönde tavır alınmalı!

Sendikalarımızı ve yönetim kurullarını kararlara ve sorumluluklarına uymaya çağırıyoruz! Sendikalar yüksek sesle ve kararlı bir şekilde konuşmalı ve güçlerini etkin kılmalıdır: Savaş ve silahlanmaya karşı!”

Açıklamayı imzalamak için: https://gewerkschaften-gegen-aufruestung.de/

Close