Written by 12:47 ÇALIŞMA YAŞAMI

Sermayeden kayıkçı kavgası!

Sermaye ve hükümeti krizin tüm yükünü işçi ve emekçilere çıkarmak için harekete geçti. Hükümet partileri krizin faturasını işçi ve emekçileri çıkarmak için hazırladığı senaryoyu hayata geçirmek için adım atmaya başladı. Çalışma sürelerini uzatma, asgari ücreti düşürme/dondurma, sosyal kesintileri sınırlama ve sermayenin vergi yükünü düşürme talebini ileri süren CDU/CSU’lu vekillere sözde “dur” denildi.

SERDAR DERVENTLİ

 Şimdiye kadar 1,2 trilyon avroyu tekellere dağıtmak için kamu borçlanmasını artıran, sosyal güvenlik kasalarının talanına başlayan hükümet partileri, yeni bir adımla krizini faturasını işçi ve emekçilere yıkmanın yolunu hazırlıyorlar.

TARTIŞMA BİR SÜREDİR DEVAM EDİYOR

Krizin yükünü emekçilere yıkmanın yol ve yöntemleri üzerine tartışmalar bir süredir devam ediyor. Sermayenin ve işbirlikçilerinin her zaman başvurdukları yöntemi, “en kötüsünü gösterip daha azına razı etme” bu kez de gündemde. Ekonomi uzmanları ve politikacılar her fırsatta, “ülkenin büyük bir krizin içinde bulunduğu” ve “en önemli sorunun işletmeleri ve işyerlerini güvenceye almak olduğunu” dile getiriyorlar.

Buna bağlı olarak “kısa çalışma parası” uygulamasının “diğer tüm ülkelerin kopyaladığı müthiş bir araç” olduğu ileri sürülürken, işçilere de hallerinden memnun olmaları salık veriliyor! İşçilerin son aldıkları ücretin % 60/67’sıyla nasıl geçindikleri üzerine ise göstermelik tartışmalar sürdürülüyor. Sonuçta milyonlarca emekçinin maaşı % 40/33 dolayında düşerken tüm yaşam şartları % 100 olarak devam ediyor.

 “EN ÖNEMLİSİ İŞYERLERİNİ KORUMAK”

Yaşadığımız dönemde yapılacak in en önemli şeyin “işyerlerini korumak” olduğunu söyleyen uzmanlar, bunun için bir dizi önerilerde bulunuyorlar. Alman Ekonomik Araştırma Enstitüsü (DIW) Başkanı Marcel Fratzscher, düşük ücretli işler sektörün genişlemesini savundu. Handelsbatt gazetesine verdiği demeçte, “Bu krizde en büyük öncelik, işleri korumak ve kısa çalışmaya çıkanların sayısını mümkün olan en kısa sürede azaltmak olmalıdır” dedi.

Fratzscher’in bakış açısına göre, memurlar da dahil olmak üzere tüm çalışanlar kriz döneminde ücret zammı taleplerinden vazgeçmeliler. Bilindiği gibi IG Metall, Ver.di, IG BCE ve EVG gibi sendikalar ücret TİS görüşmelerini yıl sonuna kadar ertelediler. Buna rağmen, tabandaki hoşnutsuzluğu dikkate alan Fratzscher, ücret artışlarından vazgeçilmesinin kaçınılmaz olarak yeniden gündeme getirme ihtiyacı duyuyor.

FELD’İN DERDİ DE İŞYERLERİNİN KORUNMASI!

Ekonomi Bilgeleri (“Wirtschaftsweisen”) konseyinin Başkanı Lars Feld’de asgari ücretlerin dondurulmasını istiyor. Mayıs ayının ortasında “WirtschaftsWoche” dergisine bir açıklama yapan Feld, “özellikle düşük ücret seviyesine sahip sektörler krizden olağanüstü etkilendi. Benim düşünceme göre, asgari ücret bu derin durgunlukta daha fazla artırılamaz” dedi.

“Her şey normalmiş gibi davranamayız, karşı karşıya olduğumuz çok istisnai bir durum var” diye konuşan Feld aynı zamanda, haziran ayında federal hükümete tavsiyesini sunacak olan “Asgari Ücret Komisyonunun” danışman üyesi. 2011 yılından bu yana Ekonomi Bilgeleri Konseyi’nin üyesi olan Feld, 2013 yılında yasal asgari ücrete, “milyonlarca işyerini yok edecek” diye karşı çıkmıştı, şimdi ise yükseltilmesine karşı mücadele ediyor.

Daha önce alınan kararlar göre 1 Ocak 2021’den itibaren asgari saat ücretinin 9,80 euroya yükselmesi gerekiyor. Şu an 9,35 euro düzeyinde. Değişik sendikalar Nisan ayından bu yana yasal asgari saat ücretinin 12 euroya çıkması talebini ileri sürüyorlar.

ALMAN SERMAYESİ KRİZ SONRASINA HAZIRLANIYOR

En son olarak CDU/CSU Federal Meclis grubundaki “Ekonomi ve Enerji Çalışma Grubu”, 25 Mayıs günü 10 maddelik programı (kutuya bkz.) yayınladı. Kamuoyunda, “Asgari ücret düşürülmek isteniyor” şeklinde yankı bulan ve bu sadece kapsamda tartışılan program oysa çok geniş ve sermaye bütün taleplerini içeriyor.

BDI ise üç gün sonra aynı talepleri içeren bir program yayınlandı. Geçmişte sermaye taleplerini yayınlıyor ve hükümet partileri ardından buna benzer bir programı uyguluyordu. Anlaşılan gelen eleştiriler karşısında sermaye ve hükümeti sırayı değiştirme ihtiyacı duymuş, ama içerik olarak uyumluluk devam ediyor.

Bir hafta devam eden tartışmaların dikkat çeken yanı ise, Başbakan Angela Merkel, CDU Başkanı Annegret Kramp-Karrenbauer ve diğer politikacıların tutumları oldu. Merkel, “Asgari ücretle ilgili tartışma gündemimizde yok” derken Kramp-Karrenbauer, “Asgari ücretten elinizi çekin, krizi işçilerin sırtına yıkmayacağız” diye açıklama yaptılar. SPD, Yeşiller ve Sol Parti’den politikacılar da benzer açıklamalar yaptılar.

Ne var ki asgari ücret meselesi programın bir maddesinin sadece bir şıkkını işgal ediyor! Programda esnek çalışmanın yaygınlaşması, çalışma sürelerinin uzatılması (ki bu bütün ücretlerin düşürülmesi anlamına geliyor), sosyal sigortaların talan edilmesi, sermayenin vergi yükünün azaltılması, enerji giderlerinin hibe edilmesi vb. daha onlarca talep var. Asgari ücret meselesinin öne sürülerek kamuoyunda tartışılmasına ancak “kayıkçı kavgası” denebilir. Herkes bunu tartışırken hükümetin ve sermayenin uzmanları, konjonktür paketinin püf noktaları üzerine tartışıyorlardı.

Kamuoyunda tartışılmayan asıl mesele ise Alman devletinin, Alman sermayesinin krizden güçlenerek çıkması için elindeki tüm olanakları kullanma ve krizin tüm yükünün emekçilerin sırtına yıkma niyetlisi olduğudur.


CDU/CSU ne istiyor?

CDU/CSU Federal Meclis grubu içindeki ‘Ekonomi ve Enerji Çalışma Grubu’, 25 Mayıs günü “Almanya için büyüme programı: Ekonominin yeniden canlanması için 10 madde” başlıklı programda yok yok! En önemli yönlerini okurlarımız için özetledik:

  1. Ücret yan maliyetleri yüzde 40’ın altında sınırlanmalı

Bu maddede, kriz döneminde özellikle sosyal güvenlik sisteminin sınırlarına dayandığı belirtilen programda, “buna rağmen sosyal sigorta aidatları yükselmemeli – çünkü bu krizi yeniden tetikler ve diğer ülkelere karşı rekabet gücünü zayıflatır” deniyor.

  1. Sosyal güvenlik aidatlarının ön ödemesinin kaldırılması

Bu maddede kriz nedeniyle sosyal sigorta aidatları ödemelerinin ertelendiği belirtilirken, “erteleme Haziran ayını da kapsamalı ve ödemeler için uzun vadeli bir plan hazırlanmalı” deniyor. Ayrıca sosyal sigorta aidatlarının önceden ödenmesi uygulamasından vazgeçilmesi isteniyor.

  1. Vergi indirimi ve teşvikler

Çok sayıda vergi indirimi isteniyor, en önemlileri şunlar:

-Likidite güvencesi sağlamak için 2017-19 arası elde edilen kârların bugünkü ve gelecek zararlarla takas edilmeli. Uygulama 2020/21 yıllarını kapsamalı.

-Dayanışma vergisinden muafiyet 1 Temmuz’dan itibaren herkes için geçerli olmalı.

-Tüm işletme vergileri uluslararası rekabet gücünü yeniden sağlamak için reforma tabi tutulmalı.

-Vergide geçici olarak dijitalleşme, makineler ve tesisler için azalan bakiye amortismanı metodu uygulanmalı

  1. İşverenlerin ve çalışanların krizden başarıyla geçebilmesi için işgücü piyasası esnekleştirilmeli

Bu maddede ise Çalışma Süreleri Yasası’nın tüm düzenlemelerinde standart olarak “AB Çalışma Süreleri Direktifi”nin genel geçerli olması talep ediliyor.

-TİS’lere bağlı ve bağımsız işletmelerin tümünde belirleyici üst sınır olarak günlük değil haftalık 48 saatin temel alınmalı. (Yani günlük çalışma süreleri her yerde 12 saate kadar uzayabilecek.)

-Sistemin devamını güvenceye alan işkolları için kararlaştırılan istisna uygulamalar tüm KOBİ’leri kapsamalı.

-Kısa süreli işlerde 450 euro sınırı 550 euroya çıkartılmalı, bu alanda kısa çalışma parası uygulaması mümkün olmadığı için 3 aylık borçlanmayı içeren zaman havuzu uygulaması 9 aya çıkarılmalı.

-İş piyasasının esnekliğinin korunması için yasal müdahaleler yapılmamalı. Taşeron firma ve işçi kiralama uygulamalarında sınırlama olmamalı.

-Asgari ücret politik kararlar belirlenmemeli. Asgari Ücret Komisyonu, ekonomik çöküşü ve ücretlerin genel düşmesini göz önünde bulundurmalı ve asgari ücreti orantılı olarak düşürmeli, ama en azından dondurmalı.

  1. Ekonominin ve vatandaşların bürokrasi yükü düşürülsün

Çalışma sürelerinin genel kaydedilmesi, asgari ücretle çalışanların ücretlerinin ve çalışma sürelerinin kaydedilmesi, alışverişte kasa fişi uygulaması vb. gibi uygulamaların “bürokrasi oluyor” diye kaldırılması talep ediliyor.

  1. Korumacılığa karşı bir ticaret politikası

-“İhracatta güçlü olan ekonomimiz, güvenilir uluslararası çerçeve koşullarına ve yeni pazarların erişimine ihtiyaç duyuyor” denildikten sonra, “Daha fazla yatırım ve ticaret anlaşması yapmak istiyoruz, özellikle AB-Mercosur sözleşmesi hızlı bir şekilde yürürlüğe konması gerekiyor.”

-CETA anlaşması, Federal Meclis tarafından hızlı bir şekilde onaylanmalı.

-Afrika ile ticari ilişkiler, serbest ticaret kapsamında daha da derinleştirilmeli.

  1. Almanya için dijitalleşme atılımı

Dijital altyapı hızla geliştirilmeli, rekabet yasası dijital ekonomiye uyarlanmalı, planlama ve onaylama prosedürleri mümkün olduğunca çabuk ve tam olarak dijitalleştirilmeli, yasal prosedürler daha da kısaltılmalı ve asgari şartlar, AB’nin en asgari gerekliliklerine indirgenmelidir.

  1. Finans piyasası güçlendirilmeli

Krizden etkilenen şirketlere, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelere, yeterli kredi sağlayabilmeleri için bankaların desteklenmeli. Bu amaçla, bankacılık denetimi için düzenleyici çerçevenin sunduğu (geçici) esneklik kriz sonrasında da kullanılmalıdır. Bankacılık denetim dairesi tarafından korona krizi bağlamında halihazırda sağlanan kolaylıkların, uzun vadede yürürlükte kalması incelenmelidir.

 9-Enerji fiyatları düşürülsün

“Almanya’nın Avrupa ve uluslararası karşılaştırmada rekabet edebilecek enerji ve elektrik fiyatlarına ihtiyacı var” denilirken, “Almanya’nın AB Konsey başkanlığı dönemi, Avrupa sanayi elektriği fiyatı uygulamasına geçiş için değerlendirilmeli” deniliyor.

  1. Krizde zarar gören KOBİ’ler için özel iflas kanunu olarak “Hazırda Bekletme Prosedürü” (“Winterschlaf-Verfahren”)

Özellikle korona krizi kapsamında alınan kurtarma tedbirlerinin yeterli olmadığı KOBİ’ler (küçük ve orta boyutlu işletmeler) için özel iflas işlemleri (“Sonderinsolvenzverfahren”) yürürlüğe girmeli, böyle bir prosedüre adım atmanın yanı sıra böyle bir prosedürden tekrar iş faaliyetine geri dönmenin önündeki engeller hafifletilmeli. Bu şirketlerin piyasaya uyumları yada gerekli yeniden yapılandırma çalışmaları da desteklenmektedir.

Kaynak: www.bne-online.de/fileadmin/bne/Dokumente/Publikationen_extern/AG_Wirtschaft_CDU_10_Pkte.pdf

Close