YÜCEL ÖZDEMİR
Ukrayna’yı ağır silahlarla donatarak, savaşı uzatmak isteyen NATO ve müttefik ülkelerin savunma bakanları bugün Almanya’nın Ramstein kasabasındaki ABD üssünde yeniden bir araya geliyor. ABD’nin öncülüğünü yaptığı Ukrayna’yı destekleme grubunun hedefi, Ukrayna ordusunu kısa sürede ağır silahlarla donatmak, hava sahasını korumak için savunma sistemlerini göndermek…
Katılımcı ülkelerin neredeyse tümü, Rusya’nın savaşı kazanmaması için her türlü desteği vermeye hazır. En istekli ülkeler ABD ve İngiltere. Almanya bu toplantıya kadar ağır silah göndermeyi ağırdan alan ülkeler arasında görünüyordu.
Ancak bu toplantıdan sonra Ukrayna’nın istediği ağır silahların en kısa zamanda gönderilmesi bekleniyor. Zira, silah göndermeyi ağırdan alan Almanya savunma bakanı bu toplantıya katılmadan görevinden istifa etti ya da etmek zorunda kaldı.
Savaş başladığında Ukrayna’ya beş bin mihverin gönderileceği açıklamasıyla dalga konusu yapılan Savunma Bakanı Christine Lambrecht, pazartesi günü istifa ettiğini kamuoyuna duyurdu.
İstifa etmeden önce olumsuz haberlerle iyice yıpratılmıştı. 21 yaşındaki oğlunu askeri helikoptere alması, yıl başı gecesi havai fişeklerin patladığı sırada “Savaş Avrupa’nın ortasına geldi” demesi medya tarafından adeta bir kampanya şeklinde bolca işlendi. Bununla da kalınmadı, istifa etmeden bir gün önce Berlin’de kaldığı evde advent çelenginin yanması üzerine büyük konvoy halinde 40 kişiden oluşan itfaiye ekibi gönderildi.
Advend çelengininden çıkan dumanlar üzerinden büyük bir itfaiye seferberliği başlatılması, başta Tagesspiegel gazetesi olmak üzere, bir çok medya organında kuşkulu bir durum olarak yansıtıldı. Berlin itfaiyesi, bunun normal olduğunu açıklayarak savunmaya geçti.
Eğer bir gün sonra istifa etmemiş olsaydı, muhtemelen itfaiye operasyonu da günlerce konu edilir ve “becereksiz savunma bakanı”nın istifa etmesi için kullanılırdı. Yine de kullanıldı.
Bu hafta gelişmeleri “Savaşa hazır” kapağıyla işleyen Der Spiegel’in yazdığına göre, Lambrecht’in itibarsızlaştırılamak suretiyle görevi bırakmaya zorlama konusunda yoğun bir çabanın gösterildiği anlaşılıyor. Asıl neden ise Lambrecht’in Federal Ordunun (Bundeswehr) kısa sürede modernleştirilmesi, yeni silahlar alması ve Ukrayna’ya ağır silahlar gönderilmesi konusunda ayak diremesi. Başbakan Olaf Scholz’un geçen yıl 27 Şubat’ta ilan ettiği “Zeitenwende” (Milat/Dönüm Noktası) çerçevesinde, ordu için ayrılan 100 milyar euroluk özel fon ve askeri harcamaların NATO’nun belirlediği yüzde 2 hedefine kısa sürede varılması gerekiyor.
Lambrecht’in istifa ettiği gün Scholz, Ulm’ta silah tekeli Hensoldt’u ziyaret ediyordu.
Rusya’nın Ukrayna’ya açtığı savaş ile birlikte dış ve enerji politikasında bir “eksen değişikliği” yapan Almanya, Moskova ile her türlü ilişkiyi minimalize ederek, Washington’a yanaştı ve bu temelde orduyu kısa sürede modernleştirmeyi, hatta Avrupa’nın en güçlü ordusunu kurmayı önünde koydu. Ekonomik gücüne denk düşen bir askeri güç Alman sermayesinin uzun süredir gündeminde. Adım adım tabuların yıkılması da bunun için.
2021 seçimlerinde SPD’ye hükümet olma şansı vermeyerek milletvekili adayı dahi olmayan eski Adalet Bakanı Lambrecht’in Scholz tarafından sürpriz sayılacak bir şekilde Savunma bakanlığına atanmasıyla yeni dönemin ruhu birbirine denk düşmediği için, bakanın gönderilmesi, son aylarda ordudan başlayarak liberal, yeşil ve muhafazakar kesimlerin başlıca hedefi oldu.
Der Spiegel’in haberine göre Genel Kurmay Başkanı Eberhard Zorn tarafından hükümete sunulan 24 sayfalık raporda, ordunun kapasitesinin acil olarak artırılması ve modernleştirilmesi talep ediliyordu. “Modernleştirme”den kasıt daha fazla silah, tank, savaş uçağı almak…
Bu temelde ABD’den 35 adet F-35 savaş uçağı ısmarlanması gündemde. Ayrıca 180 bin olan asker sayısının 2031’e kadar 203 bine çıkarılması da hedefleniyor. Ordu ve hükümetteki partiler tarafından planlanan “büyük reform” hareketini her fırsatta reddeden Lambrecht’in geçtiğimiz aralık ortasında orduya “Büyük yapısal reform olmayacak. Bütün örgütlenme alanları ve kışlalar olduğu gibi kalacak” genelgesi gönderdi. (Der Spiegel, 14.01.2023)
Aynı günlerde hükümet partileri SPD, Yeşiller ve FDP “Gelecekte orduya alınması gereken envanter” taslağı üzerinde çalışıyordu. 63 sayfalık taslakta yer alanların bakanlık tarafından dikkate alınmadığı da haberde yer alıyor. Asıl büyük kırılmanın, ortada yeterli kadar para olduğu halde Lambrecht’in hızlı bir şekilde hareket etmeye yanaşmaması, silah tekellerinin iştahını kabartan envanter alımını ağırdan alması olduğu anlaşılıyor.
Hal böyle olunca, hükümet içinde Lambrecht’in gidişine özülen olmadı, bilakis sevinenler çoğunlukta. Göreve yeni atanan ve sert güvenlik politikası nedeniyle “kızıl şerif” olarak bilinen Aşağı Saksonya İçişleri Bakanı Boris Pistorius’un asıl yapacakları ise Lambrecht’in yapmadıkları olacak. Daha fazla silahlanma ve daha büyük ordu planına uyumlu bir şekilde hareket edecek. Lambrecht’in istifasının arkasında silah tekellerinin lobisinin olduğu anlaşılıyor. Bu nedenle asıl olarak silah tekelleri Hensoldt, Rheinmetall, Krauss-Maffei-Wegmann, Siemens, ThyssenKrupp… kazançlı çıkmış oldu.
