Latin Amerika ülkelerinden Şili’de geçtiğimiz yılın nisan ayında başlayan ve halen devam eden büyük öğrenci eylemlerini başlatan gençlik önderleri, Avrupa’nın değişik kentlerinde düzenlenen toplantılara katılarak, eylemler ve ülkedeki durum hakkında bilgi veriyorlar. “Dünyayı değiştirebiliriz” başlığı altında düzenlenen toplantılara Jeoloji Öğrencisi Camila Vallejo, mücadele arkadaşları Şili Üniversiteler Birliği Başkanı ve Şili Komünist Partisi Gençlik Kolları Sekreteri Karol Carolia ile İşçi Konfederasyonu (CUT) ve Metal Sendikası Yönetim Kurulu Üyesi Jorge Murua atıldı.
GEW sendikası ve Rosa Luxemburg Vakfı’nın girişimiyle Avrupa’nın 10 kentinde yapılacak olan toplantılar şimdiye kadar Berlin, Dortmund ve Stockholm’de gerçekleşti. Toplantılara ilgi beklenenin çok üzerinde oldu. Özellikle Pinochet diktatörlüğünden kaçıp Almanya’ya gelmek zorunda kalan ve çoğu sürgünde yaşayan Şilililer toplantılara yoğun ilgi gösterdi.
‘PARASIZ VE KALİTELİ EĞİTİM İSTİYORUZ’
Berlin ve Doertmund’taki toplantılarda konuşan Camila Vallejo, Şili Öğrenci Birlikleri ve Şili Komünist Partisi Gençlik Örgütü temsilcisi olarak yaşadıklarını paylaşmaktan büyük bir mutluluk duyduğunu söyledi. Vallejo sözlerine şöyle devam etti: “2008 ve 2009’da haklarımız için sokağa çıktık. Ancak hükümet taleplerimize yanıt vermedi. Bu nedenle eylemlerimize yeniden başladık. Ancak bu kez polis üzerimize cop ve gaz bombalarıyla geldi. Bu da eylemlerimize toplum içinde büyük bir destek yarattı.”
Vallejo, Stockholm’deki konuşmasındaysa, Pinocet döneminde başlatılan ve halen sürdürülen yeni liberal politikaların en çok emekçileri ve öğrencileri olumsuz etkilediğini söyledi. Eğitim ve sağlık sektörlerinde çok kapsamlı özelleştirmelere gidildiğini, ilk öğrenimin yüzde 60, üniversite öğreniminin yüzde 80’inin özel sektörün denetiminde olduğu Şili’de öğrencilerin parasız ve kaliteli eğitim için mücadele ettiklerini söyledi.
EYLEMLER SOSYAL HAREKETE DÖNÜŞTÜ
Şili Üniversiteler Birliği Başkanı ve Şili Komünist Partisi Gençlik Kolları Sekreteri Karol Carolia da artık Şili’de sadece bir öğrenci hareketinden söz etmenin yanlış olduğunu, öğrencilerin başlattıkları hareketin ailelerin, çocukların ve işçilerin katılımıyla kapitalizmi ve düzeni hedef alan sosyal bir harekete dönüştüğünü belirterek şunları söyledi: “İşçilerin yüzde 80’i işverenler tarafından sömürüldüklerini söylüyor. Sokaklara çıkan sadece öğrenciler değil, aileler, ev kadınları, işçiler ve memurlardı. Bir günde 500 bin kişi meydanlara çıktı.” Carolia, Şili ekonomisinin, aralarında Devlet Başkanı Sebastian Pinera’nın da bulunduğu 114 büyük ailenin denetiminde olduğunu, yoksul işçilerin çocuklarını okutabilmek için aldıkları ücretten daha fazlasını eğitim masrafları olarak ödemek zorunda kaldıklarını söyledi. Halk hareketi sonucu Pinera’nın oylarının yüzde 22’e kadar gerilediğini ve Şili tarihinde halk desteği bu kadar azalan bir başka devlet başkanı olmadığını ifade etti. Carolia, eylemlerini sürdüreceklerinin de altını çizdi.
Şilili öğrenciler tarafından verilen bilgiye göre, hükümet tarafından uygulamaya konulan harçlar nedeniyle okulu bitiren her bir öğrenci 60 bin dolar borçlu olarak okuldan ayrılıyor. Bu miktar tıp okuyanlarda 80 bin dolara kadar çıkıyor. Burs olmadığı için bu parayı öğrencilerin kendisi ya da aileleri tarafından ödenmesi gerekiyor. Şilili öğrenciler, Almanya ve İsviçre’den sonra İtalya ve Hollanda’da da toplantılara katılacak. (YH)
