Written by 11:00 HABERLER

Solingen katliamı 30. yılında

Bundan 30 yıl önce takvim yaprakları 28 Mayıs’ı 29 Mayıs’a bağlayan gece, saat 02.00’yi gösterdiğinde, Almanya’nın Solingen kentinde Türkiye kökenli Genç ailesinin üç katlı evinden yükselen alevler bir anda dünyanın dört bir yanında duyuldu. Geçmişi karanlık Almanya’da bir kez daha Neonaziler göçmenlere ait bir evi ateşe vermiş ve ikisi çocuk olmak üzere toplam 5 kişi ateşler içerisinde can vermişti. 14 kişi de yangından yara alarak kurtulmuştu.

Dört Neonazi tarafından gerçekleştirilen saldırıya karşı günlerce antifaşistler, demokratlar, ilericiler Solingen başta olmak üzere Almanya’nın dört bir yanında gösteriler düzenlemiş, ışıklı gece nöbetleri tutmuş, insan zincirleri oluşturmuş ve bir kez daha benzer cinayetlerin olmaması için hükümete, güvenlik örgütlerine çağrılarda bulunmuştu. Saldırıyı düzenleyen Neonaziler, daha sonra suçlarını itiraf etmiş, üçü gençlik cezasına, birisi de en yüksek ceza olan 15 yıl hapse mahkûm olmuştu. Cezalarını çeken katiler şimdi halkın arasında ellerini kollarını sallayarak dolaşıyorlar.

Aradan geçen 30 yıl boyunca, katliamda hayatını kaybeden Saime, Hülya, Gülüstan, Hatice ve Gülsüm Genç için ise her yıl değişik anma etkinlikleri düzenlendi. Solingen’deki Unter Werner Caddesi’nde bulunan evin arsasına hayatını kaybeden her bir can için bir ağaç dikildi. Önüne de saldırıda hayatını kaybedenler için tabela yerleştirildi. Genç ailesinin çocuklarından birisinin gittiği Mildred-Scheel Meslek Okulu önünde öğrencilerin katılımıyla anlamlı bir anıt dikildi. Hamile bir kadın ve bir erkek, Nazilerin sembolü olan gamalı haçı parçalarken, etraflarında binlerce halka oturtulmuş. Her halkanın üzerinde ırkçılığa ve yabancı düşmanlığına karşı mesaj vermek isteyen ünlü ve ünsüzlerin isimleri yazılı.

ANNE GENÇ: ÖLENE KADAR SOLİNGEN’DE KALACAĞIM

Saldırıda iki kızı, iki torunu ve bir de yeğenini kaybeden Mevlüde Genç, gösterilen dayanışmadan güç alarak Alman halkıyla arasında hiç mesafe koymadı. Hayatını kaybettiği Ekim 2022’ye kadar ırkçılığa karşı mücadele mesajları verdi. Katliamın 25. yılı dolayısıyla Köln’de düzenlenen toplantıda da söylediği gibi, “Bizim memleketimiz Almanya. Ölene kadar da Solingen’de kalacağım. Torunlarımı Solingen’de büyüttüm. Onlara hiçbir zaman nefreti ve kötülüğü aşılamadım. Burada barış içerisinde bir arada yaşamak istiyoruz. Benzer açılar bir kez daha hiç yaşanmasın” demişti. Mevlüde Genç, ömrünün sonuna kadar ırkçı saldırının acısıyla yaşadı, ama Almanya’yı terk etmedi.

Başta Almanya ve Türkiye’de olmak üzere, dünyanın pek çok yerinde insanların yüreklerini yakan Solingen katliamını unutmamak için Almanya cephesinden anıtlar dikildi, anma törenleri düzenlendi, kitaplar yazıldı, filmler çekildi. Ancak o günden bu yana izlenen politikalarla yüzleşme, yeni katliamların olmasının önüne geçme konusunda bir arpa boyu yol alınamadı. Bunu yapmadığı için de Solingen’den sonra da göçmenlere, sığınmacılara, Alman yoksullarına karşı ırkçı saldırılar artarak devam etti. İki Almanya’nın birleşmesinden bu yana 200’den fazla insan ırkçı cinayetlerin kurbanı oldu. Dahası 2000-2007 yılları arasında ırkçı terör örgütü NSU tarafından devletin istihbarat örgütlerini gözleri önünde 8’i Türkiye’den olmak üzere 9 göçmen ve bir Alman polis katledildi.

GÖÇMEN VE SIĞINMACI DÜŞMANLIĞI SÜRÜYOR

Yugoslavya’daki savaşın da etkisiyle Almanya’ya gelen sığınmacı sayısında yaşanan artış üzerinde medya ve dönemin hükümet partileri CDU/CSU ve FDP ile muhalefetteki SPD, “Gemi artık doldu”, “Sınırlar kapatılsın” diyerek propaganda yapmış ve bunu gerçekleştirmek için de Sığınma Yasası, üç partinin oylarıyla Federal Parlamento’da sertleştirilmişti. Bu sertleştirme kararının alındığı 26 Mayıs 1993’ten üç gün sonra, 29 Mayıs’ta ise Neonaziler, Genç ailesinin evini ateşe vermişlerdi. Öncesinde de Rostock ve Hoyerswerda da saldırılar gerçekleşmişti. Keza aynı politik atmosfer içinde 23 Kasım 1992’de Mölln’de Arslan ailesine ait ev benzer şekilde ateşe verilmiş, üç kişi katledilmişti. 30 yıl içinde Sığınma Yasası’ndaki sertleştirmelerle yetinmeyen hükümetler şimdi bir kez daha sertleştirme yönünde adımlar atılıyor. (Bakınız Sayfa 6)

GÖÇMENLERE HALÂ DÜŞMANCA YAKLAŞILIYOR

Almanya’nın Solingen katliamından ders çıkarmadığını gösteren olaylardan birisi ırkçı saldırıların ve cinayetlerin devam etmesi olurken ikince ise sığınmacılar ve göçmenlere karşı kullanılan söylemin aynı şekilde devam etmesi. Bugün de Suriye başta olmak üzere değişik ülkelerden gelen sığınmacılara karşı benzer içerikte düşmanca bir söylem kullanılıyor ve sığınmacı düşmanlığı ırkçı Almanya için Alternatif (AfD) partisinin hızla şekilde yükselmesinde önemli bir rol oynadı.

Diğer sermaye partileri de her fırsatta sığınmacılar, göçmenler ve Müslümanları suistimal ederek, açık hedef haline getirdiler ve bunun üzerinden gerici politikalara hız verdiler. En son Bremen seçimlerinde aşırı sağcı bir grup oylarını göçmen ve sığınmacı düşmanlığı üzerinden arttırdı.

Solingen’den sonra iktidarlar, basın, yargı ve sorumlu devlet kuruluşlarının ırkçılık ve yabancı düşmanlığı konusunda izlediği tutum ve politikalar, bu konunun Almanya için hala ciddi bir sorun olduğunu ve sorunun da sadece marjinal ırkçı çevrelerden ibaret olmadığını gösteriyor. Bırakalım ciddi ve tutarlı bir biçimde üzerine gidilmesini, ırkçılık ve yabancı düşmanlığının adeta bir siyasi enstrüman olarak kullanıldığı görülmekte. Bu nedenle ırkçılığı ve ırkçı politikaları geriletmenin yolu emekçilerin, halkın ve ilerici demokratik güçlerin yaratacağı demokratik baskıdan ve yerli-göçmen halkın birliğini güçlendirmekten geçecektir. (YH)


Anma etkinlikleri

Solingen katliamının 30. yılında kentte değişik anma etkinlikleri gerçekleştirilecek. Antifaşistler 25 Mayıs’ta kentte değişik gösteri ve yürüyüşler yapmak üzere başvuruda bulundu.

Resmi tören ise Solingen Tiyatro ve Konser Salonu’nda yapılacak. Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier de törene katılacak ve bir konuşma yapacak. Ayrıca Eyalet Başbakanı Hedrik Wüst, Başbakan Yardımcısı Mona Neubauer ve Entegrasyon Bakanı Josefine Paul törende hazır bulunacak. Genç ailesinin hayatta kalan üyelerinin de katılacağı törene 600 kişinin katılması bekleniyor.

Aynı gün, katliam dolayısıyla adı Mercimek-Platz yapılan meydanın adı Mevlüde-Genç-Platz olarak değiştirilecek. Mevlüde Genç 30 Ekim 2022’de hayatını kaybetmişti. (YH)

Close