Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonuna Stuttgart DİDF tarafından, pazar günü düzenlenen Demokrasi-Barış-Özgürlük Mücadelesi başlıklı söyleşiye Gazeteci-Yazar Can Dündar ve Evrensel Gazetesi Yazarı Yusuf Karadaş konuşmacı olarak katıldı.
Stuttgart DİDF Başkanı Onur Çapçı yaptığı açılış konuşmasında “Bizler artık buralı olsak da yaşadığımız ülkenin ülkenin sorunlarıyla mücadele etsek de büyüklerimizin geldiği ülkedeki gelişmelerde doğrudan bizlerin gündemine girmekte. Bizler bunun bilincinde hareket ediyoruz. Zira mücadeledemizin uluslararası boyutları önemlidir” dedi.
Foto: Yeni Hayat
Sendika binasındaki salonunda yapılan, moderatörlüğünü Gazeteci-Yazar Ali Çarman’ın yaptığı söyleşide ilk sözü alan Can Dündar şunları söyledi: “1968 hareketinin gelişme yönü, 12 Mart darbesiyle kesilmek istendi. 70’lerde büyük bir direnişten söz edebiliriz. Ancak bu kez 12 Eylül darbesi geldi. Ve bir silindir misali bizlerin üzerinde geçti. Onun içinde yeniden toparlanmak zor oldu. Bugün ise durum çok farklı değil. Ülkemizde hukuk ve basın özgürlüğü ayaklar altına alınmış durumda. Ben birçok gazete ve televizyonda çalıştım, yaptıklarım sizler tarafında olumlu tepkiler alırken birilerini rahatsız etti. Ve koşullar istemeyerek de olsa beni buralara itti. Ülkenizde ve sevdiklerinizde uzakta sürgünde yaşamak zor. Bunun farkındayım. Her seçim öncesi hepimizi tedirgin eden gelişmelere birlikte tanıklık ediyoruz. İşler o kadar zorlaşmış ki, bizler nerede bulunursak bulunalım ülkemizin aydınlığa kavuşması için bütün demokratik güçler olarak birlikte hareket etmeliyiz” dedi.
Uzun yıllar Diyarbakır’da EMEP adına aktif çalışmalar sürdüren ve bunun için cezalara çarptırılan Evrensel gazetesi yazarı Yusuf Karadaş ise sözlerine 20 Kasım 1992 de Diyarbakır’da katledilen gazeteci Namık Tarancı’nın şahsında katledilen gazetecileri saygıyla anarak başladı. Karadaş yaptığı konuşmada, “Tek adam rejiminin ülkeyi getirdiği yer, altılı masa diye adlandırılan burjuva muhalefetin kendi içinde taşıdığı çelişkiler ve tutarsızlığı işçi ve emekçilere güzel günleri getiremez. Emek ve Özgürlük İttifakı bu bakımdan bir umuttur. Biz EMEP olarak bir yanda bağımsız çalışmalarımızı aksatmadan sürdürürken diğer yanda ittifakın alternatif olabileceği yönünde çalışmalarda üzerimize düşeni yapacağız. ABD’nin 1990’larda ifade ettiği yeni dünya düzeni denilen olgunun bir aldatma ve yalandan ibaret olduğu kısa denebilinecek bir sürede ortaya çıktı. Devam eden savaş, silahlanmaya ayrılan milyarlar, hayat pahalılığı bizlere yeni olanaklar sunmakta. Sorun en yakın hedeflere bağlı olarak en geniş birlikteliklerin sağlanarak ilerlemektir” dedi.
250 kişinin katıldığı söyleşi-dinleti etkinliğinde gerek Can Dündar, gerekse de Yusuf Kardaş’in konuşmaları sık sık alkışlarla desteklendi. Daha sonra dinleyiciler peş peşe sorular sordular. Her bir soruya ayrı ayrı cevap verildi. Söyleşi bölümünün ardında bu kez Cemil Qocgiri ve grubu sahne alarak kürtçe-türkçe şarkılar seslendirdiler.
Cemil Qocgiri ve grubu / Foto: Yeni Hayat
