Written by 14:32 Allgemein

Tarihte yaşananları asla unutmadık, unutturmayacağız.

İkinci Dünya Savaşı esnasında Amerikan ve İngiliz hava kuvvetlerinin, çatışma ne kadar çetin koşullarda yaşanıyor olursa olsun, Dresden şehrine kara kuvvetleri olarak çok uzakta olmalarına rağmen, bu şekilde saldırmaları bizim için de tarihte üzüntü ile anılacak olaylar arasındaydı; ama bu gerçeği eğip bükerek kendi çıkarları doğrultusunda kullanmaya çalışan Neonazilere de gövde gösterisine dönüştürdükleri anma eylemlerini yapma izni vermemeliydik.
IG-BAU Sendikasıyla birlikte her yaştan faşizm karşıtı olarak Berlin’den yola çıkarken aklımızdan geçenler tam anlamıyla bunlardı.
Tarihi ve olayları çarpıtan faşistlerin yapacağı bu yürüyüşü durdurmak üzere yapılan hazırlıklar tamamlandı ve artık Dresden’deydik.
Kentte şimdiye kadar görülmemiş güvenlik önlemleri Dresden’e gelenleri ister istemez ürkütüyor. Sanki şehir abluka altına alınmış. Bu koşullar altında şehre giriyoruz. Daha önceden belirlenmiş yedi farklı eylem bölgesinden dördüne polisin yolları kapatması sebebiyle ulaşılamıyor. Otobüs şoförümüz bizi en uygun yere bıraktıktan sonra gidiyor. Biz de yürüyerek şehir merkezine, belirlenen alana doğru ilerliyoruz. Saat 9’dan sonra Neustadt tarafına giden tüm köprülerin kapatıldığını öğreniyoruz. Savcının tüm antifaşist eylemleri yasakladığı haberi geliyor. Polis ile canhıraş tartışmalara giriliyor. Etten duvar ören polis, hiç kimseyi içeriye sokmamak üzere arabalarını önümüze diziyor. Daha önceden kararı alınmış, çağrısı yapılmış eylemlerin yasaklanması sendikalardan, partilerden, toplanan insanlara “demokrasi” sorgusu yaptırıyor bir an.
Korsan Parti (Piratenpartei)’nin kortej halinde köprüye yaklaşmasından sonra polis daha da sertleşiyor. Kalabalıktan atılan kartopları polisin, göstericileri kendi oluşturduğu duvardan yaklaşık on metre daha aşağıya itmesine sebep oluyor. Parti kortejinde yer almayanlar kendilerini polisle kortej arasına yerleştirmeye çalışıyorlar. Kaybeden taraf, kortej oluyor.
Tüm gruplar, bir şekilde köprünün karşısına geçmek için bir yol arıyor. Kent sakinleri, tramvay yolunu denememizi öneriyor; ama orada da polis engeliyle karşılaşıyoruz. Karşı tarafta olan tanıdıklarımızla sürekli haberleşmeye ve de gelişmeleri öğrenmeye çalışıyoruz.
Hükümetin de çağrısıyla Dresdenliler ve bazı kurum ve kuruluşlar ile kiliselerin katıldığı beş bin kişi insan zinciri oluşturmuş. Zincirin sonuna ulaşabilmek için şehrin içinde hayli dolanmamız gerekiyor ve sonuna ulaşamadan alkışlarla insanların dağılışını görüyoruz.
Kentlerinde düzenlenen ırkçı faşist gösteriden hoşnut olmadıkları aksine rahatsız oldukları açık ve net olarak yüzlerinden okunuyor.
Dikkati çeken bir başka nokta, katılımcıların içinde yabancı kökenli insanların çok az oluşu. Akşama doğru Neustadt’tan aldığımız haberlerle biraz daha rahatlıyoruz. Sabah karşı tarafa geçebilmiş olanlar, Neonazilerin yürümelerine izin vermiyorlar. “Anma Yürüyüşü” kılıfı altında gerçekleşecek olan gövde gösterisi, aynı izin alındığı hâlde gerçekleşemeyen dört farklı sol örgüt eylemi gibi savcı tarafından yasaklanıyor. Polislerin sürekli siren sesleriyle caddelerden geçtikleri, 16 eyaletten polisin görev yaptığı Dresden’de akşam oluyor. Sokaklarda son olarak siyah giyindikleri ve beş kişiden fazla gezindikleri için peşlerine polis arabası takılmış toplulukları görüyoruz. Şehri arkamızda bırakıyoruz. Evet, tarih çarpıtıcısı faşistleri Alman emekçileri ne pahasına olursa olsun direnerek toplandıkları alana hapsedip yürümelerini engelliyorlar… Alman emekçileri, antifaşistleri Dresden’de bir kez daha haykırdılar: ‘Tarihte yaşananları asla unutmadık, unutturmayacağız.’

Ece Yıldırım

Close