ThyssenKrupp patronları, tekelin yüksek kaliteli çelik üreten bölümü Inoxum’un yüzde 70,1’ini sattı. Binlerce işçi kademeli ve planlı olarak işten atılacak. “Kısmi başarıdan” söz eden IG Metall, tekelin yeniden yapılanma planlarını destekliyor.
Almanya’nın en büyük çelik üreticisi ThyssenKrupp (TK) tekeli yeniden yapılanma sürecinde adım adım ilerliyor. Bir süre önce tekele bağlı tersanelerin satımı için görüşmeleri yoğunlaştıran TK patronları, 31 Ocak günü tekel bünyesinde bulunan yüksek kaliteli çelik üreten Inoxum’un yüzde 70,1’ini Finlandiya merkezli Outokumpu konsorsiyumuna sattılar.
Dünya genelinde 11 bin çalışanı olan TK’ya bağlı Inoxum, geride bıraktığımız bilanço yılını 6,7 milyar Euro ciro ve 15 milyon Euro net kâr ile kapamıştı. 8 bin 500 işçisi olan Outokumpu ise aynı dönem 4,2 milyar ciro yaparken 124 milyon Euro zarar etmişti. Uzun süredir yüksek kaliteli çelik üretimi alanında zirveye oynayan Outokumpu, 2008 yılından bu yana zarar ediyor. Dünyanın değişik bölgelerinde rakiplerini devralan Outokumpu, Inoxumu devralmasıyla yüksek kaliteli çelik alanında dünyanın bir numarası haline gelecek.
BİNLERCE İŞÇİNİN GELECEĞİ TEHLİKEDE
TK tekelinin yeniden yapılanma planlarını destekleyen IG Metall Sendikası, 31 Ocak günü imzalanan sözleşmeyle binlerce emekçinin geleceğini belirsiz hale getirdi. Her ne kadar imzalanan sözleşmede, “31 Aralık 2015’e kadar işletme nedeniyle işten çıkarma olmayacak” dense de Krefeld’deki çelik üretimin 2013’ün sonunda sona ereceği yer alıyor. Bunun yerine Krefeld’deki fabrikaya yatırım yapılarak araştırma geliştirme bölümünün ayakta kalması sağlanacak. Ne var ki bu bölümde işçiler değil mühendisler ve teknik elemanlar çalışacak.
Bochum’daki fabrikaya 31 Aralık 2016’ya kadar güvence verilmesine karşın sözleşmede 2015 sonunda ekonomik olarak üretime devam edilip edilmemesi üzerine karar verileceği yer alıyor. Böylece bir yanda güvence verilirken diğer yanda verilen güvencenin içi yeniden boşaltılıyor ve belirsizlik hakim kılınıyor.
Sözleşmedeki belirsizlikler Inoxum’un Almanya genelinde çalıştırdığı 5 binden fazla işçi için geleceğin güvencede olmadığını gösteriyor.
ÇELİK SEKTÖRÜNDE REKABET ARTIYOR
Tekelin değişik bölümlerini satmayı planlayan TK patronları buradan elde edecekleri parayı ise özellikle Hindistan ve Çin pazarında asansör ve yürüyen merdiven üretimine yatırmayı planlıyor. TK’nın bu planlarından ise toplam 35 bin işçi etkileniyor.
Diğer yanda ise çelik sektöründe bir bütün olarak rekabet sürekli artıyor. 1980 yılında Almanya genelinde 288 bin çelik işçisi çalışırken kişi başına yıllık çelik üretimi 152 ton dolayındaydı. 2010’da ise çalışan sayısı 90 bine gerilerken kişi başına üretilen çelik ise 489 tona çıkmıştı. Benzeri gelişmeler sadece Almanya’da değil bütün dünyada yaşandı. Üretim metotlarının değişmesi, verimliliğin arttırılması sonucu çelik üretimi sürekli artarken çalışanların sayısı sürekli azaldı.
Tyssenkrupp’ta yaşanan gelişmeler üzerine
Salih Uysal
Tyssenkrupp, Bochum ve Krefeld’de paslanmaz çelik üreten bölümlerini Outokumplu adındaki Finlandiya firmasına satacağını açıkladıktan sonra işçiler, başta Bochum ve Krefeld olmak üzere işyerleri ve işyerleri önünde eyleme geçtiler. Bochum’da Essenerstr de bulunan işyerinin önüne uyarı çadırı kurarak ilk günden itibaren yer yer iş bırakılarak işyerinin kapatılmasına (satılmasına) karşı eylemler yapıldı.
27 Ocak Cuma günü IG Metall tarafından organize edilen yürüyüş ve mitinge her iki işyerinden de beklenenin üzerinde emekçi katıldı. Bochum’da bulunan Nirosta bölümünde tamamen iş durdurularak 500’e yakın işçi eyleme katılırken, Krefeld ve diğer Tyssenkrupp firmalarından 30 otobüsle (1500’ün üzerinde) gelen işçilerin tepkisi beklenenden sert oldu. İşçiler çıkışların engellenmesi talepleri için kararlı.
Bochum’daki Krupp işçileri eylemi Essenerstr. deki işyeri önünde başlatarak 1 km yürüyüşten sonra Allestrs’de Krefeld ve diğer şehirlerden eyleme katılan işçilerle birleşti. Eylemde, Bochum fabrikalarındaki işçiler taleplerini içeren herhangi bir pankart ya da döviz taşımaz ve hazırlıksız oldukları gözlenirken Krefeld ve diğer şehirlerden gelerek yürüyüş ve mitinge katılan işçilerin ise daha örgütlü ve taleplerini içeren pankart ve dövizlerle yer aldıkları gözlendi.
Bochum IG Metall Başkanı Ulrike Lleinbraum mitingde yaptığı açılış konuşmasında, alanı dolduran işçilerin mücadeleden yana kararlılıkları karşısında işyerlerinin kesinlikle korunacağını vurguladı. Bochum Belediye başkanı da konuşmasında işyerlerinin korunması için her türlü destek vereceklerini belirtti.
IG Metall ve işyeri temsilcilikleri adına yapılan konuşmalarda da işten atmalara ve işyerlerinin yok edilmesine karşı kararlı tutum sergileneceği vurgulandı.
Ancak diğer tarafta Brezilya’ya yapılan yatırımın bu bölümü zarara soktuğunu belirten konuşmacılar ise bunun sorumlusunun o dönemin yöneticileri olduğu konusunda söz birliği etmişçesine satışın arka planlarına değinmediler.
İşçiler ise kesinlikle işyerlerinin korunması gerektiği konusunda kararlı tutum sergilediler. Şimdiye kadar yapılan eylemlerin bir uyarı olduğunu belirten işçiler ilerde yapılacak daha etkili eylemlere hazır olduklarını dile getirdiler.
30 Ocak Pazartesi günü de IG Metall ve Outokumpu firması arasında Essen Grugehalle’de pazarlık görüşmeleri protesto gösterileri arasında başladı. 1000’e yakın işçi, görüşmelerin yapıldığı Grugehalle önünde eylemlerine devam etti. Görüşmelerin ilk etabında sonuç alınamayınca işçiler, işyerlerine geri dönerek uyarı grevi çadırlarında eylemlerini sürdürdüler. Yaptığımız sohbetlerde işçiler ve temsilciler yapılan görüşmelerin sonucuna göre duruş belirleyeceklerini belirttiler. İşçilerde genel tutum Tyssenkrupp bu bölümü nasıl olsa kapatacak en iyisi yeni firma ile işyerlerinin korunması karşılığı bir anlaşmanın yapılması yönündeydi.
Gazetemiz yayına hazırlandığı sırada aldığımız habere göre görüşmeler anlaşmayla sonuçlanmış durumda. Anlaşmaya göre Krefeld 2013’de kapanacak. Bochum’da ise 2015 sonuna kadar çıkış verilmeyecek.
