Written by 12:33 ÇALIŞMA YAŞAMI

TİS imzalandı – Elde ne var?

Normal ücret zammının yanı sıra yürürlüğe giren “sözleşmeli ek ücret” (“Tarifliches Zusatzgeld” = T-ZUG) ve “400 € ek ücret” üzerine anlaşmalar işçilerin gözlerini kamaştırmaya yönelik hamleler olarak değerlendirmek gerekiyor. Esnek çalışmayı işçiler lehine çözme iddiasıyla başlanılan görüşmelerden “normal tam gün çalışma” (“normale Vollzeit”), “kısaltılmış tam gün çalışma” (“verkürzte Vollzeit”) ve “uzatılmış tam gün çalışma” (“verlängerter Vollzeit”) başlıklı sözleşme maddelerinin çıkması da işi iyice çetrefilleştiriyor.

SERDAR DERVENTLİ

Almanya’nın en önemli işkolunda Toplu İş Sözleşmesi (TİS) süreci sona erdi. 3,9 milyon emekçi kapsayan TİS için Baden Württemberg Eyaleti’nde pilot sözleşme 5 Şubat günü imzalandı. Bavyera, Küste ve Mitte bölgeleri pilot sözleşmeyi devralma kararı aldılar. Şubat ayının sonuna kadar bütün TİS bölgelerinin pilot sözleşmeyi devralması bekleniyor.

Haftalık çalışma sürelerinin tam ücret karşılığı 35 saate çekilmesi talebinin ileri sürüldüğü Doğu eyaletlerinde işçiler, şimdilik görüldüğü kadarıyla yine yarı yolda bırakıldılar. İşçilerin tepkisini en aşağı çekmek için bu eyaletlerde “35 saatlik iş haftasına kademeli geçiş planı” sunulması bekleniyor.

ÜCRETLER NE KADAR ARTTI?

İster IG Metall ve Gesamtmetall uzmanları olsun, ister gazetelerin TİS uzmanları olsun; hepsinin ortak kanısı, elde edilen yüzde 4,3’lük ücret zammının çok iyi olduğu yönünde. Bunun neye göre iyi veya kötü olduğu konusunda ise söz konusu “uzmanlar” tek laf etmiyorlar!

Biz Yeni Hayat gazetesi olarak, sendikanın “klasik talep belirleme formülü”nden hareket ederek ileri sürülen taleple elde edilen sonucu değerlendirmenin doğru olacağını düşünüyoruz. Her ne kadar bu “klasik talep belirleme formülünü” doğru olduğunu düşünmesek de sendika içinde tartışmalar için en faydalı yöntemin bu olduğunu düşünüyoruz. Bu formül şöyle: Üretkenlik artışı + enflasyon oranı + kârdan pay = ücret talebi (“Komponenten, aus denen sich gewerkschaftliche Lohnforderung zusammensetzt: Inflationsausgleich + Produktivitätsfortschritt + Umverteilungskomponente.” Bkz.: www.igmetall.de).

Sendikacı arkadaşlarımız iyi bilirler; Üretkenlik artışı + enflasyon oranı sendika tarafından işverene zarar vermeyen ücret talebidir. Veya kendi deyimleriyle bu “nötr dağılım alanıdır” (“verteilungsneutrale Spielraum”).

Metal endüstrisinde üretkenlik artışı saat başına %2,5 (Ocak-Kasım 2017) dolayındaydı*. Yine aynı dönemin enflasyon oranı ise %1,8 dolayındaydı**. Bunların ikisini topladığımızda %4,3’e varıyoruz. Ve bundan da görülebildiği gibi elde edilen sadece “nötr dağılım” veya başka bir deyişle sıfırdır!

Kârdan pay bu senede alınamadı ve patronların kasasında kaldı.

Diğer taraftan daha 2018’in başında olduğumuzu da unutmamak gerekiyor. Nisan ayında itibaren verilecek zammın bir bölümünü enflasyon eriteceği gibi diğer bölümünü de üretkenlik artışı “nötr” hale getirecek. 2019 yılında ve 2020’i ilk aylarında aynı durumla karşı karşıya kalacağız, dolayısıyla reel ücretler daha da düşecek.

Oysa 2017 yılını da rekor üretim ve kâr ile kapayan Almanya’nın ihracat motoru konumundaki metal işkolu talep edilen ücret zammını çok rahat karşılayacak durumdaydı. 1,5 milyon emekçinin büyük bir coşkuyla süreli ve tam günlük uyarı grevlerine katılması da ciddi bir ücret zammı için işçilerin mücadeleye hazır olduğunu göstermişti.

T-ZUG ÖDEMELERİNİ GÖZARDI MI EDECEĞİZ?”

Tabi şimdi birçok okurumuz haklı olarak, “T-ZUG ödemelerini göz ardı mı edeceğiz” diye soracaklardır. “Sözleşmeli ek ücret” anlamına gelen “T-ZUG”un (“Tarifliches Zusatzgeld”) iki ayağı bulunuyor. Bunların ilk aylığın %27,5’i dolayında olan ve her yıl düzenli ödenecek olan fakat genel ücretlere yansımayacak olan (“nicht tarifdynamisch”) ayağı, ikincisi ise 400 Euro düzeyinde ve 2020’den itibaren genel ücretlere yansıyacak olan (“tarifdynamisch”) ayağı. (Ayrıntılar için kutuya bkz.)

400 Euro’luk bölümün herkese ödeneceği kesin değil. Her işletme ekonomik durumunu gözeterek bu miktarın ödenmesini erteleyebileceği, miktarı düşürebileceği gibi tamamen ödemeyebilecek. Tabi bunun için BR ile anlaşması ve TİS taraflarının onayını alması gerekiyor.

Aylığın %27,5’i dolayında olan miktar ise çalışma sürelerini geçici olarak düşürmek isteyenlerin “kısmi ücret denkleştirmesi” adına kullanacakları miktar olacak. Bu olanağı kullanmak istemeyenler bunu izin günü olarak kullanabilecekler veya nakit ödemesini yaptırabilecekler. Bu konuda da işveren asıl söz sahibi olacak.

Bu T-ZUG ödemeleri ücret olarak ödenmesi durumunda toplam 3,1’lik ek ücret zammından söz edilebilecek. Ancak yukarıda da belirtildiği gibi ödeneceği kesin olan tek %4,3’lük ücret zammıdır. Diğerlerini işyerinde yapılacak sözleşmeler belirleyecek.

ÇALIŞMA SÜRELERİ DAHA DA ESNEKLEŞTİ

TİS görüşmelerinde çözümü asıl zor olan konunun çalışma sürelerinin geçici olarak haftalık 28 saate düşürülmesi olduğu başından belliydi. IG Metall’in, “çalışma sürelerinin düzenlenmesinde işçiler söz sahibi olmalı” ve “yaşama uygun çalışma süreleri” sloganları altında ileri sürdüğü talebi işverenler kesinlikle kabul etmeyeceklerini ilan etmişlerdi. Çalışma sürelerinin uzatılması veya kısaltılması, bunların nasıl düzenleneceği birebir sermayenin kârlarına yansıyor. Dolayısıyla sermaye bu pozisyonundan vazgeçmek istemiyor.

Her ne kadar IG Metall’in ileri sürdüğü haftalık çalışma sürelerinin geçici ve kısmi ücret denkleştirmeli olarak 28 saate düşürülmesi talebi işçiler arasında tartışmalı olsa da asıl mücadele bunun için verildi, işçiler bu talep uğruna haftalarca kısa süreli ve 24 saatlik uyarı grevine çıktılar.

Fakat elde edilen sonuç iş yoğunluğunun ve baskısının artmasını sağlayacak bir içeriğe sahip. Sendika basınında haftalık çalışma süreleri geçici olarak 28 saate kadar düşürülebileceği ve bunun büyük kazanım olduğu şöyle belirtiliyor: Çalışma sürelerinin düzenlenmesinde artık işçiler söz sahibi oldu.

Fakat bu gerçeği yansıtmıyor. Çalışma süresini aşağı çekmek isteyenler bireysel başvuru yapmak zorunda oldukları gibi bu başvurular işveren tarafından çok rahat ret edilebilecek. Zaten sözleşmede bu haktan faydalananların sayısı tüm çalışanların %10’u ile sınırlı olacağı (ayrıntılar için kutuya bkz.) belirtiliyor.

Ama işçiler açısından asıl önemli olan metal patronlarının haftalık 40 saat çalıştırabilecekleri işçilerin sayısının ciddi bir oranda artırmış olmalarında yatıyor. Bugün fabrikadaki işçilerin %13-18 arası (bu bölgeye göre değişiyor) haftalık 40 saat çalışabiliyorlar. Yeni sözleşmeyle bu oran %30’a hatta özel durumlarda %50’ye kadar çıkabilecek. Bugüne kadar “üst derece kalifiye” elamanların haftalık 40 saat çalışmalarına izin veriliyordu ki bu kesime ücret grubu 14 (EG 14) ve üstü olanlar sayılıyordu. IG Metall bu sınırın EG 12’ye düşürülmesine izin verdi. Dolayısıyla “üst derece kalifiye” elamanların sayısı da bir çırpıda katlanmış oldu. Bu oran şimdi bazı fabrikalarda %50 civarına yükseldi.

35 SAAT NE KADAR GEÇERLİ OLACAK?

Metal patronları, 1984 yılında yapılan altı haftalık süresiz grevinden ardından imzaladıkları sözleşmeyi o günden itibaren delmek, geçersiz hale getirmek için her türlü fırsatı değerlendiriyorlar. Yukarıda bahsedilen %13-18 uygulaması zaten 1984 yılında imzalanan sözleşmede yer alıyordu. Metal patronları, geride bıraktığımız 34 yıl içinde çarkı geri döndürmek için çok sayıda küçük-büyük adımlar attılar.

Bunların en önemlisi, dönemin IG Metall BW Başkanı Reiner Hofmann’ın büyük çabasıyla, 2004 yılında imzalanan, metal işkolunda yürürlükte olan bütün TİS’lerin delinmesinin yolunu açan “Pforzheim Sözleşmesi” (“Pforzheimer-Abkommen”) oldu. “Almanya’nın üretim merkezi olarak korunması için rekabet gücünün artırılması” mantığının hakim olduğu sözleşmenin ruhuna sadık kalan Hofmann ve ekibi bu kez de imzaladıkları sözleşmeyle Alman sermayesinin çıkarlarını göz ardı etmediler!

İmzalanan sözleşmeyle metal patronları haftalık çalışma sürelerini yıl ortalamasında 35,9 saati aşmayacak şekilde neredeyse diledikleri gibi, üretimin ihtiyacına göre uzatabilecek-kısaltabilecekler. Patronlar için formül çok basit: Bir işçi çalışma süresini 10 saat kısaltırsa bunun karşılığın iki işçinin çalışma süresi 40 saate çıkarılacak. Südwest-Metall şefi Stefan Wolf bu durumu, “Çok fazla elde ettik; çalışma sürelerinin yukarı doğru açılımında çok fazla olanak sahibiyiz artık” diye özetliyor.

BR’LERİN İŞİ ARTACAK

Sonuç olarak sözleşmenin bu ayağından işçilerin çok zor faydalanacağı söylenebilir. Öncelikle çalışma süresinin geçici olarak haftalık 28 saate kısaltılmasının aynı zamanda %20 dolayında ücret kaybı anlamına geleceği için birçok işçi bu adımı atmadan geri duracak. T-ZUG ödemesiyle bu açığın kısmen kapatılması olanağı da işçilerin çok tercih edecekleri bir yöntem olmayacak.

Ama diğer taraftan bu kaybı kaldırabilecek işçilerin bu haktan faydalanacakları da kesin değil. İşveren her başvuruda bireysel değerlendirip geri çevirebilecek. Bu ise pratikte aylarca sürebilecek görüşmeleri beraberinde getirecek. Yani İşyeri temsilcilerinin (BR) büroda uğraşmaları için bir alan da açılmış oldu. Burada çözülemeyen vakalar ise iş mahkemelerine yeni davalar olarak yansıyacak.

* www.gesamtmetall.de/branche/me-zahlen/aktuelle-daten/lohnkosten-produktivitaet

** www.inflationsrate.com/


ÜCRETLER

Talep edilen Uzlaşılan Uzlaşma başlangıç Sözleşme süresi

%6 %4.3 1 Nisan 2018 31 Mart 2020

0 zam Ocak-Şubat 2018 – – – –

100€ (70 €)* Mart 2018 için – – – –

Aylığın %27,5’i** Temmuz 2019 31 Mart 2020

400 € (200 €)*** Temmuz 2019 31 Mart 2020

* 100 € (70 €) bir defa ödenecek ve genel ücretlere yansımayacak.

** Bireysel aylığın %27,5’i dolayında, her yıl bir defa “sözleşmeli ek ücret” (“Tarifliches Zusatzgeld” = T-ZUG) ödenecek. Yıllık 13,2 ay (12 ay + izin ve Noel paraları için 1,2 ay hesaplanıyor) ücret ödemesi üzerinden aylık ortalama %2 ücret artışına tekabül ediyor.

*** 400 € (200 €) bir defa ödenecek ve 2020’den itibaren genel ücretlere kalıcı yansıyacak. Aylık ücretin %12,3’üne (burada 3 yıllık meslek eğitimi yapmış kalifiye işçilerin temel ücret grubu olan EG 7 taban alınıyor) tekabül eden bu miktar yıllık 13,2 ay (bir önceki maddeye bkz.) ücret ödemesi üzerinden aylık ortalama %1,1 ücret artışına tekabül ediyor. İşverenler bu meblağın ödenmesini işletmenin mali durumunu gerekçe göstererek bir süreliğine erteleyebilir, bu erteleme yılın 30 Eylül gününü geçmeyecek. İşverenler 400 Euro’yu işletmenin mali durumunu gerekçe göstererek düşürebilirler veya tamamen iptal edebilirler. Bu son üç durumda işyerinde BR ile anlaşma sağlaması bunun da IG Metall tarafından onaylanması gerekiyor. Eğer taraflar anlaşamazsa işletme dışında uzlaşma komisyonu devreye girecek.

Kaynak: IG Metall Baden Württemberg, parantez içindeki meblağlar çıraklar için. Çıraklar için T-ZUG ödemesi EG 7 ücret grubuna orantılı olarak özel hesaplanıyor.


ÇALIŞMA SÜRELERİ

Talep edilen

Haftalık çalışma sürelerinin geçici ve kısmi ücret denkleştirmeli 28 saate düşürülmesi

Uzlaşılan

– Haftalık çalışma süreleri geçici olarak 28 saate kadar düşürülebilecek. T-ZUG ödemesi 6 ek izin gününe çevrilip bu kapsamda kullanılabilecek. İşveren bunun üzerine 2 ek izin günü daha ekleyecek. Bu haktan faydalananların sayısı tüm çalışanların %10’u ile sınırlandırılacak.

– Bunun karşılığında işverenler bugün 40 saat çalışanların oranını (bunların oranı bölgeye göre %13-18 arası değişiyor) %30’a çıkarabilecekler, duruma göre bu oranı %50’ye kadar çıkarabilecekler.

– Veya çalışma süresini kısaltanların oranına bağlı olarak, tüm işletmede çalışılan yıllık iş süresi hacmi, ortalama haftalık çalışma sürelerini 35,9 saati aşmayacak şekilde çalışanların bir bölümünün bireysel çalışma süreleri 40 saate kadar uzatılabilecek.

Sözleşme süresi

31 Mart 2020

Kaynak: IG Metall Baden Württemberg

Close