Yücel ÖZDEMİR / Köln
ABD ile Almanya ve Fransa arasında son günlerde Rusya’ya yönelik izlenecek politikalar konusunda ortaya çıkan görüş farklılıklarının giderilmesi için bu hafta yapılacak diplomasi trafiği önemli olacak. Görüşmelerin ardından muhtemel bir saldırıda Almanya ve Fransa’nın ABD ve İngiltere’nin başını çekeceği saldırgan grupla ortak hareket edip etmeyecekleri de görülecek.
Genel olarak Batı cephesinin nasıl hareket edeceği konusunda önemli bir ağırlığı olan Almanya’nın izleyeceği politika açısından Başbakanı Olaf Scholz’un ABD ziyareti önemli olacak. Bugün Scholz’u pazartesi günü Beyaz Saray’da ağırlayacak olan Biden’ın asıl isteğinin Rusya’ya karşı ortak bir tutum alınması olduğu biliniyor. Ziyaret öncesinde Alman ikinci televizyon kanalı ZDF’ye açıklamalarda bulunan Scholz, Ukrayna’ya silah “satılmaması” yönündeki tutumunu sürdüreceklerinin mesajını bir kez daha verdi. ABD ise, Rusya’nın saldırısı olmadan da Almanya’nın Ukrayna’ya silah vermesi gerektiğini savunuyor. Bu konuda bir uzlaşmanın olması beklenmiyor. Bu konuda Scholz’un söylediklerinin arkasında durmaması halinde iç politikada epey zor durumda kalacağı biliniyor.
Rusya’nun Ukrayna’ya saldırması durumunda Kuzey Akım 2 doğal gaz hattının faaliyete geçmeyeceğini, ekonomik ve mali yaptırımların uygulanması için hazırlıklara başladıklarını da ifade eden Scholz, bütün bunları Biden’a da ifade edecek. Almanya’nın tutumunu ABD kamuoyuna anlatmak için ise CNN Washington Bürosu Sorumlusu Jake Tapper’in sorularını yanıtlayacak.
MACRON MOSKOVA’YA GİDİYOR
Fransa Cumhurbaşkanı ve AB Dönem Başkanı Emmanuel Macron da pazartesi Kremlin Sarayı’nda olacak. Geçen hafta birçok kez Olaf Scholz ile telefonlaşan Macron, belli bir plan çerçevesinde Rusya Devlet Başkanı Putin ile görüşecek.
Kiev’de Ukrayna Cumhurbaşkanı Wolodimir Zelensky ile de bir araya gelecek Macron, salı günü ise Berlin’de olacak. Aynı gün Scholz ve Macron’un yanı sıra Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda’nın da katılımıyla bir üçlü zirve yapılacak. Rusya’ya karşı alınacak tutumda daha çok ABD-İngiltere çizgisine yakın görünen Polonya’nın Almanya-Fransa ekseninin temkinli yaklaşımı karşısında nasıl bir tutum alacağı merak ediliyor.
Biden’ın Scholz’dan sonra İngiltere Başbakanı Boris Johnson ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmeler planladığı ifade ediliyor. Görüşme takvimi ise bu yazı yazıldığında henüz açıklanmamıştı.
SCHOLZ, KİEV VE MOSKOVA’YA DA GİDECEK
Almanya Başbakanı Scholz, ABD ziyareti ve AB içinde yapacağı temasların ardından 14 Şubat’ta Kiev’e 15 Şubat’ta Moskova’ya gidecek. Her iki başkentte çatışma yerine diyaloğun öne çıkarması bekleniyor. Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock’un da eşlik edeceği ziyaretten çıkacak sonuçlar genel olarak Almanya’nın bundan sonra nasıl bir politika izleyeceği konusunda belirleyici görülüyor.
Gelişmelerin seyrine bakılırsa, Almanya, diyaloğu önceleyen ve Macron’un inisiyatif aldığı bir “Fransız inisiyatifi”nin gelişmesine sıcak bakıyor. Alman-Rus ticari ilişkilerinin yoğunluğu nedeniyle, Rusya ile diyaloğun sürdürülmesinden yana olan Almanya, bu temelde müttefikleri çoğaltmayı amaçlıyor.
RUSYA’DAN „SCHRÖDER HAMLESİ“: ROSNEFT’E ATANDI
Almanya’nın Rusya ile ilişkilerinin nasıl olacağının tartışıldığı bir dönemde Rusya, Almanya’yı yanında tutmak için önemli bir hamle daha yaptı. 1998-2005 yılları arasında Almanya’da kurulan SPD-Yeşiller koalisyon hükümetinin başbakanlığını yapan Gerhard Schröder, Angela Merkel’e karşı seçimleri kaybettikten sonra Almanya ile Rusya arasında doğal gaz naklini sağlayan Kuzey Akımı (Nord Straem) konsorsiyumunun başına getirilmişti. Başbakanlığı döneminde Alman-Rus ilişkilerinin gelişmesi için canla başla çalışan Schröder, böylece konsorsiyumun büyük ortağı Rus tekeli Gazprom tarafından ödüllendirilmişti.
Ukrayna’yı “Rusya’ya kılıç sallamakla” eleştiren Schröder’in açıklamasının tartışıldığı bir dönemde Rus enerji tekeli Rosneft, 77 yaşındaki Schröder’in denetleme kurulu başkanlığına atandığını kamuoyuna açıkladı.
Atama hem partisi SPD ve de diğer partiler tarafından eleştirildi. Schröder’in eski başbakanlığından aldığı hakların kesilmesini önerenler de var. Ayrıca, Rusya’nın geçen hafta Almanya’nın yurt dışına yayın yapan Deutsche Welle kanalının bürosunu kapatmasına karşılık sert bir yanıtın verilmesi gerektiğini isteyenler de var. Konunun Scholz’un Moskova ziyareti sırasında gündeme gelmesi de bekleniyor.
