Göçmen Kadınlar Birliği Almanya’nın bir çok şehrinde 8 Mart kutlamalarını „Yarım olanı istemiyoruz“ sloganıyla gerçekleştirecek.
„İyi bir iş ve iyi bir yaşam! Tam ücret ve güvenceli iş, Yaşamın her alanında eşit haklar!“ talep eden GKB „ Ayrımcı uygulamalara, düşük ücretli işlere, eşitsizliğe hayır!“ diyor. 8 Mart dolayısıyla yapılan açıklamada, „Kadınları toplumsal yaşamın dışına iten uygulamalar devam ediyor. Bu uygulamalar, kadınların çalışma yaşamına katılmalarını ve eşit işe eşit ücret almalarını da engelliyor. Sosyal güvenceden mahrum bırakılıyorlar. Milyonlarca insan iş güvenliğinden yoksun: yarım günlük, mini işlerde, sözleşmeli veya kiralık işçi olarak çalışmak zorunda kalıyorlar. Başta tezgahtarlık, temizlik işleri, sağlık ve yaşlı bakımı gibi işkollarında, güvencesiz işlerde çalışanların yüzde 85’ini kadınlar oluşturuyor. Ev ve bakım işleri de hala kadınların omuzlarında.“ denildi. Kadınların aileye ek gelir sağlayan bir konuma getirildiği, oysa kadınlar açısından mini işler ile kazanılan ücretin ek gelir olmaktan çıktığı ve giderek artan sayıda kadının ailesini tek başına geçindirmek zorunda kaldığına değinilen açıklamada „Cinsiyet üzerinden yapılan toplumsal işbölümünün bir sonucu olan bu geleneksel roller, çocuk bakım parası gibi yeni uygulamalarla pekiştiriliyor. Çocuğun bakımı annenin görevi olarak görülüp, bu uygulamayla bir kez daha kadınların omuzlarına yıkılıyor. Bu arada annelik emekliliği uygulamasında yapılan yeni düzenlemeler, kızgın çölde bir damla sudan başka bir anlam taşımıyor. Emeklilik maaşına yapılan aylık 28 Euro zam, kadınları yoksulluğun pençesinden kurtarmaktan çok uzak. „ görüşlerine yer verildi.
Göçmen kadınların, işsizlikten ve güvencesiz işlerden daha fazla etkilendiği, oturma izni, cinsiyet, köken ve yurtdışında kazanılmış diplomaların tanınmaması gibi faktörlerin, göçmen kadınların çalışma yaşamına katılmalarını, bir iş bulup çalışmalarını zorlaştırdığına değinilen açıklamada, kadınlar, talepleri için mücadele etmeye çağırılıyor.
Kutlamalara hazırlıklar sürüyor
Göçmen Kadınlar Birliği’ne bağlı dernek ve gruplar 8 Mart kutlamalarına yönelik hazırlıklarını yoğunlaştırdı. 1 Mart’tan itibaren yapılacak ve iki haftaya yayılacak çok yönlü etkinliklerde kadınlar hakları ve talepleri için örgütlenmeye çağrılacak. Kimi şehirlerde kutlamalar sendikalar ve değişik kadın örgütleriyle birlikte düzenlenirken kimi şehirlerde de hem ortak kutlamalara katılınacak hem de ayrıca şenlikler yapılacak. Şenlik programlarının oluşturulması, daha fazla sayıda kadının etkinliklere katılması için haftalardır düzenli buluşmalar yapan GKB dernek ve grupları bütün kadınları 8 Mart etkinliklerine katılmaya çağırıyor.
Gelecek endişesi
8 Mart sloganı “Yarım olanı istemiyoruz!” un kendileri için ne ifade ettiğini sorduk kadınlara; Ebru (28 yaşında, eğitmen): Berlin’de büyüdüm, okula gittim, ancak buna rağmen hala kendimi buradaki yaşamın dışında hissediyorum. Bunda Almanya’daki ayrımcı uygulamaların payının olduğunu düşünüyorum. Tam gün çalıştığım halde aldığım ücret yaşamımı sürdürmeye yetmiyor, ondan bundan kısarak ayın sonunu getirmeye çalışıyorum. Göçmen kadınların çalışma ve sosyal yaşama katılmalarını teşvik etme iddiasını taşıyan bir takım projeler var. Ancak bunlar kısa süreli ve kadınların gelecek endişesini ortadan kaldırmıyor.
Aynur (39 yaşında): Kadınlar olarak üzerimizde o kadar çok sorumluluk var ki. Çocuklar, ev işleri, bürokratik işler, geçim kaygısı. Çoğu zaman kendimizi düşünecek durumda olmuyoruz. Özellikle çocuğunu yalnız yetiştiren annelerin durumu oldukça zor. Bazen kendimizi yalnız ve güvensiz hissediyoruz. Bu nedenle kadınların ihtiyaçlarını giderebilecek önlemlerin alınması şart. Yine çocuk yaşlarda “sen kızsın…, koca evine gittiğinde ne yapacaksın bakalım, ya da nasıl giyinmişsin böyle” şeklinde en başta aile içinde başlayan cinsiyetçi söylemler, kız çocukların küçük yaşlarda özgüvenlerinin kırılmasına neden olmakta. Bu konuda biz annelere büyük görev düşüyor. Anneler olarak en başta bu tür gerici değer yargılarına karşı durmalı ve kızlarımıza model olmalıyız.
Besra (45 yaşında): 20 yıl AEG’de çalıştıktan sonra işten çıkarıldık. Uzun süredir işsizim, Maßnahme yapıyorum. Her geçen gün artan işsizlik, düşük ücretli, esnek, sigortasız ve çalışma koşulları varken insanlar ağır işlerde çalışıp gelecek korkusu taşırken, hayat standartları düşüp sağlıklarını yitirirlerken, milletvekillerinin maaşına 850 Euro zam yapılması kabul edilebilir bir durum değil. Buna karşı muhakkak birşeyler yapılması lazım. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününe yönelik olarak elbette benimde talebim, oğlumun sorunsuz bir şekilde meslek yeri bulması, gelecek kaygısı taşımaması. Ve yine kadınlara yönelik ayrımcı uygulamaların anlayışların değişmesi.