Ali Çarman/Münih
Almanya kamuoyunda; 10 kişiyi öldürmek, banka soygunları yapmak ve bombalı saldırılar düzenlemekle suçlanan aşırı sağcı-ırkçı (NSU) terör örgütüne yönelik beş yıldır devam eden davada nihayet sona gelindi.
11 Temmuz sabahı medya mahkeme salonu önünde adeta karargah kurdu. Onlarca, tv-radyo-gazete çalışanı büyük bir heyecanla görevini yerine getirmek için oradan oraya koşturdu.
İstihbarat birimlerinin kontrolünde hareket eden ırkçı bir örgütün işlediği cinayetler ve insanlık dışı bu saldırılarda kimlerin parmağı olduğunun açığa çıkarılması, cinayetlerin bütün yanlarıyla çekincesiz aydınlatıldığı ve ırkçılara hak ettikleri cezanın verilmesi çok önem arz ediyordu.
Ancak mahkeme heyeti, savcıların talep ettikleri cezanın dahi gerisinde bir ceza verdiler.
Tabii ki, ırkçılar mahkemenin kararını sevinçle karşıladılar. Münih Eyalet Yüksek Mahkemesinde görülen ve beş yıl sonra gelinen noktanın çok komik ve adaletin yerini bulmaması kabul edilir bir şey değil.
Beş yıldır Münih’te devam eden ve milyonlarca Euro harcanan mahkeme duruşmaları sürecinde yürüyüş, miting ve aydınlatma toplantıları gerçekleştirildi.
Polis teşkilatı, anayasayı koruma teşkilatı bilgileri neden gizlediler?
NSU’lu katillerin kimlerle bağlantıları vardı?
Cinayetler işlenirken seyirci kalan istihbarat ve yetkililer görevlerini yapacakları yerde utanmadan mağdurları suçlamaya ve kamuoyunu yanıltmaya çalıştılar.
Bizler bu kararı tanımıyoruz!
Mahkemenin açıklamış olduğu karar ne mağdurları nede kamuoyu için tatmin edici olmadı. Zira hak yerini bulmadı.
Baştan beri büyük bir metanet göstererek cesaretle cinayetlerin aydınlatılmasını talep eden aileler “Bizler bu kararı yeterli bulmuyoruz! Bizler mahkemenin bu kararını tanımıyoruz! Davamız devam edecek” diye tepkilerini açıktan ifade ettiler.
Emekçiler nezdinde bu davanın bitmediği mahkeme sonrası akşam saat 18.00’de başlayan yürüyüş ve mitingde belli oldu.
Mahkeme binası önünde toplanan beş bin kişi kararı protesto ediyoruz, mücadelemiz devam edecek diye başlayan konuşmalara alkışlar ve sloganlarla eşlik etti.
Ve saat 18.30’da yürüyüş başladı. En önde katledilen 10 kişinin aile ve yakınlarının yer aldığı yürüyüş boyunca; “Kahrolsun faşizm, nazilere yer yok, yaşasın enternasyonal dayanışma” gibi sloganların yanı sıra Naziler tarafında katledilen 10 kişinin isimleri dillerden düşmedi.
Binlerce kişi şehrin en işlek yerlerinde ve özellikle göçmenlerin yoğun bulunduğu güzergahtan geçerek ırkçılara olan tepkilerini dile getirdi. Öyle görünüyor ki; Münih Yüksek Mahkemesinin vermiş olduğu haksız karar ve NSU sorunu Almanya’da tartışılmaya, sorgulanmaya devam edecek…