Hans Böckler Vakfı’nın Ekonomik ve Sosyal Bilimler Enstitüsü (WSI) tarafından açıklanan raporunda, Almanya’da yoksulluğun kalıcılaştığına dikkat çekilirken en fazla kadınlar, emekliler ve göçmenlerin yoksulluktan etkilendiği ifade edildi.
Almanya’da zenginlerin sayısı son 10 yılda sürekli artarken, işsizlik oranındaki düşüşe rağmen yoksulluk da istikrarlı şekilde artmaya devam ediyor. Alman Sendikalar Birliği’ne (DGB) bağlı Hans Böckler Vakfı’nın Ekonomik ve Sosyal Bilimler Enstitüsü (WSI) tarafından açıklanan raporda sosyolog Dorothee Spannagel ve Jan Brülle 2010 yılından bu yana Almanya’daki gelir dağılımını analiz etti.
Araştırmaya göre geçtiğimiz yıl Almanya’da halkın yaklaşık yüzde 16’sı yoksulluk içinde yaşıyordu. Bu oran 13 yıl önceye göre yaklaşık yüzde iki düşüşü ifade ediyor. Almanya’da ayda 1.200 eurodan fazla geliri olmayanlar yoksul sayılıyor. Aşırı yoksulluk ise ayda 1.000 eurodan az gelire sahip olanlar için kullanılıyor. Geçen yıl Almanya’da yaklaşık her 10 kişiden biri aşırı yoksulluk içinde yaşıyordu. Spannagel yaptığı açıklamada, „Aşırı yoksulluk içinde yaşayan insanların sayısındaki artış, diğer gelir gruplarına göre önemli ölçüde yüksek“ dedi.
WSI tarafından yayınlanan raporda median gelirin yüzde 60’ından az gelire sahip olanlar yoksul kabul ediliyor. Buna göre, 2021 yılında nüfusun yüzde 6’sı kalıcı yoksulluk içindeyken, yüzde 9’undan biraz fazlası geçici yoksul tespit edildi. Yüzde 7’lik bir kesim ise zengin olarak tanımlandı. Almanya’da halkın yüzde 78’i ise orta gelire sahip. 2010 ve 2021 yılları arasında sürekli yoksulların oranı artarken, yoksulluğun kalıcılaşması, Almanya’daki sosyal eşitsizliğin gelişimine ilişkin temel eğilimlerden biri olarak kabul ediliyor.
DOĞU ALMANYA’DA YOKSULLUK YÜKSEK
WSI rakamlarına göre, yoksulluk Doğu Almanya’da asıl olarak işsizleri ve emeklileri etkilemekte. Bu kişiler sürekli yoksulların üçte birinden fazlasını oluşturuyor. 2017’den bu yana yoksulluk sınırının altında yaşıyorlarsa kalıcı yoksul olarak kabul ediliyor. Bununla birlikte, güvencesiz ve düşük işlerde çalışanlar yüksek yoksulluk riskiyle karşı karşıya. Verilere göre güvencesiz işlerde çalışanların yüzde 17’si kalıcı yoksul. Bu durum özellikle sonradan Almanya’ya gelen göçmen kökenlileri etkiliyor.
YOKSULLUKTAN EN FAZLA ETKİLENENLER: KADINLAR, GÖÇMENLER, EMEKLİLER
WSI çalışmasına göre, kalıcı yoksulluktan etkilenenlerin başında kadınlar, özellikle de çocuklarını tek başına yetiştiren kadınlar geliyor. Bu grupta yer alan kadınların çok büyük bölümü yarı zamanlı düşük ücretli işlerde çalışıyor.
Kalıcı yoksulluk özellikle üç kesimde kendisini net olarak gösteriyor. Tek başına çocuk yetiştiren kadınlar, emekliler ve göçmenler. Almanya’da doğup büyüyen göçmenlerin geliri, alt gelir gruplarında nüfusun geneline kıyasla daha yüksek. Ancak sonradan Almanya’ya gelen göçmenler arasında yoksulluk çok yüksek. Bu göçmenlerin çoğu güvencesiz işlerde çalışıyor. Göçmenlerin yüzde 28’i kalıcı yoksulluk içinde yaşarken yüzde 19’u geçici yoksul. Bu da göçmenler arasındaki yoksulluğun ortalamanın üzerinde olduğunu ortaya koyuyor.
ZENGİNLERDEN ALINAN VERGİLER AZALDI
Aynı dönemde, yüksek gelirler ve varlıklar üzerindeki vergiler ise son yıllarda önemli ölçüde azaltıldı. Örneğin, en yüksek vergi oranı 1980’lerin ortalarında yüzde 56 iken bugün sadece yüzde 42’ye düştü ve varlık vergisi 1997’den beri askıya alındı. Araştırmacılar, bu durumun Almanya’da zenginliğin önemli ölçüde artmasının bir başka nedeni olduğunu, ancak genel nüfus içinde zenginlerin oranının neredeyse hiç değişmeyerek yüzde 7’nin biraz üzerinde kaldığını belirtiyor. Geçen yıl ayda 4 bin eurodan fazla geliri olan kişiler yüksek gelirli olarak kabul ediliyordu. WSI’nin araştırma bulgularına göre, zenginler genellikle Almanya’nın batısında ve çocuksuz çiftlerin yaşadığı hanelerde yaşamakta.
YOKSULLUK KAPİTALİZMİN DOĞASINDA VAR
WSI Direktörü Prof. Bettina Kohlrausch raporun tanımı için düzenlenen basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Kapitalizmde yaşıyoruz ve belli bir eşitsizlik, sistemin doğasında var. Bu nedenle yoksulluğu ortadan kaldıramasanız bile az ya da çok yoksulluğa sahip olabilirsiniz” dedi. Kohlrausch, federal bütçe üzerinde süren müzakereler göz önünde bulundurulduğunda, ‚Vatandaşlık Parası‘ (Bürgergeld) ve emeklilik maaşının insanların yoksulluk sınırının üzerinde yaşamasına izin vermesinin bu nedenle önemli olduğunu belirtti. Asgari ücret ve Vatandaşlık Parası’nın artırılması çağrısında buşunan Kohlrausch, hükümetten sosyal sigorta primlerine tabi güvenceli işler ve çocuk bakımını teşvik etmesini de istedi. Ayrıca zenginler ve süper zenginlerden daha fazla vergi alınması çağrısında bulundu. (YH)