Written by 11:36 POLITIKA

Erdoğan’ın Berlin ziyaretinden geriye kalanlar: Sınırdışılar, imam yetiştirme, mülteci anlaşması ve Eurofighter

YÜCEL ÖZDEMİR / Berlin

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Cuma günü Berlin’e yaptığı ziyaretten sonra Alman basınında yer alan haber ve yorumların çoğunda görüşmeler sırasında bir skandalın yaşanmamasından duyulan memnunluk dikkat çekti.

Hamas ve İsrail konusunda her iki taraf düşündüklerini açık olarak ifade ederken, karşılıklı tartışmaya girip bir skandala imza atmadı. Almanya Başbakanı Scholz, hem konuşmasında ve yöneltilen sorulara başta belirlediği plana bağlı kalarak yanıtlar verirken, Erdoğan bir gazetecinin yönelttiği soruya sinirlenerek yanı verdi. Kameralar önünde her iki lider birbiriyle tartışmaması dikkat çekti.

Erdoğan’ın yaptığı eleştirilerin benzerini Almanya’da ifade eden pek aydın, sanatçıya karşı medya ve hükümet çevreleri tarafından kriminalleştirilirken, Erdoğan aynı eleştirileri Başbakanlık Dairesi’nde düzenlenen ortak toplantıda ifade ettiği halde, Scholz doğrudan bir yanıt vermemeyi tercih etti. İsrail’in 10 binden fazla insanı öldürdüğünü söyleyen Erdoğan, Türkiye’de sık sık kullandığı “İsrail bir terör devletidir” kavramını kullanmadı. Keza Hamas için terörist demediği gibi “kurtuluş ordusu” tanımlamasını da kullanmadı. Erdoğan’In İsrail ve Hamas konusundaki politikasını eleştiren Bild gazetesi bu nedenle Erdoğan’ın İsrail’in elindeki tutukluları “esir” demesine tepki gösteren bir başlık attı. Her iki lider karşılıklı tartışma yerine iki devletli çözümden yana olduğunu dile getirdi. Die Tageszeitung gazetesi “Başbakanlıkta iki devletli çözüm” başlığını öne çıkardı.

 

KAPALI KAPILAR ARKASINDA KONUŞULANLAR: TÜRKİYE’YE SINIRDIŞI, IMAM YETİŞTİRME, EUROFIGHTER…

Kameralar karşısında verilen mesajların ardından basına kapalı yapılan 2 saatlik görüşmeden sonra hangi konularda anlaşmanın sağlandığına dair detaylı somut bir açıklama yapılmadı. Zeit-Online’de yer alan bir haberde Scholz’un Almanya’da iltica başvurusu yapan ancak bu başvuruları kabul edilmeyen Türk vatandaşlarının geri alınmasını talep ettiğini yazdı. Son aylarda Almanya’ya gelen Türkiye cumhuriyeti vatandaşlarının sayısı epey fazla. Bu yılın başından ekim ayına kadar gelenlerin sayısı 45 bine ulaştı. Bunların büyük bir bölümünün Erdoğan rejiminden rahatsız Kürtler olduğu belirtiliyor. Toplantıda her iki ülke içişleri bakanlığı arasında sınırdışılar konusunda bir çalışma grubunun kurulmasına karar verildi.

Zeit-Online’in haberinde ayrıca Almanya’ya imam yetiştirme konusunda da anlaşmaya varıldığı ifade edildi. Almanya, özellikle Diyanet tarafından imamların gönderilmesine karşı. Bu nedenle Almanya’da imamların yetiştirmesini savunuyor. Zaman içinde Türkiye’den gelen imamların sayısının azaltılması hedefleniyor. Almanya’da halen bin kadar Türkiye’den gelen imam bulunuyor. Görüşmede ayrıca Almanya’nın deprem bölgesindeki okulların inşası için destek vermeye devam edeceği konusunda anlaşmaya varıldı.

Diğer önemli bir konunun ise Türkiye-AB Mülteciler Anlaşması’nın yenilenmesi oldu. 2016’da imzalanan anlaşma karşılığında AB Türkiye’ye 6 milyar euro vereceğini ifade etmişti. ARD televizyonunda yer alan haberde Scholz’un anlaşmanın kapsamının genişletilmesi karşılığında “yeni milyarlar vermeye hazır olduğu” ifade edildi. Scholz, ortak basın toplantısında AB düzeyinde mülteci anlaşmasının güncellenmesi için elinden geleni yapacağını ifade etmişti. Erdoğan ise bunun karşılığında Türk vatandaşlarına AB’ye vize kolaylığı talep etti. Bu konularda da taraflar arasında pazarlıklar devam edecek.

Görüşmeler öncesinde Türkiye’nin 40 adet Eurofighter almak istediği konusunda ise net bir açıklama yapılmadı. Almanya, İngiltere, İspanya ve İtalya tarafından ortaklaşa üretilen Eurofighterlerin satılması için üretici bütün ülkelerin onay vermesi gerekiyor. Eurofighterlerin satın alınması konusunun akşam yemeğinde konuşulup konuşulmadığına dair bir bilgi bulunmuyor.

Hamas ve İsrail konusundaki görüş farklılıklarına rağmen askeri, siyasi ve ekonomik temelde ilişkilerin geliştirmek istendiği anlaşılıyor. Ziyaret öncesinde yapılan açıklamalar, gösterilen tepkilere rağmen her iki liderin mülteciler, askeri ve bölgesel çıkarlar temelinde birbirine ihtiyaç duydukları için Gazze üzerinden tansiyonu yükseltme yoluna başvurmadılar.

Close