Written by 20:00 HABERLER

2G/3G’Lİ HAYAT

YÜCEL ÖZDEMİR

Koronavirüslü hayat devam ederken günlük yaşamımız büyük ölçüde artık 2G/3G kuralına göre işleyecek gibi görünüyor. Almanya’da günlük vaka sayılarının yeniden artış göstermesiyle birlikte çalışma ve sosyal hayatta aşı olma, iyileşme ve test yaptırma gibi şartlar bir zorunluluk olmaya başlıyor. Bilimsel veriler aşılamanın ölüm oranlarını düşürdüğünü gösteriyor. Ancak aşı da zamanla koruyuculuk özelliğini kaybettiği için şimdi üçüncü doz için hazırlıklar yapılıyor. Koronasız bir yaşam ve normal şartlar daha için zamana ihtiyaç var.

Koronavirüsün Çin’de ortaya çıkması ve dünyaya yayılmasının üzerinden yaklaşık iki yıl geçti. Aralık 2019’da başlayan ve Avrupa’da Mart 2020’den itibaren kendisini etkili şekilde hissettiren “koronalı hayatın” ne zaman ve nasıl biteceği ise henüz kesin olarak öngörülemiyor. Bu nedenle inişli-çıkışlı, dalgalar halinde süren bir yaşam söz konusu. Bu iki yılda hem bireyler hem toplumlar hem de devletler nezdinde koronayla mücadele konusunda tecrübeler biriktiği halde vaka sayılarının artışı ve ölümler gündemde kalmaya devam ediyor.

Avrupa genelinde en fazla aşı yaptıran ülkelerin başında gelen Almanya’da buna rağmen günlük vaka sayısı neredeyse koronanın ortaya çıktığı ilk aylardaki seviyeye çıktı. Robert Koch Entisitüsü’nin son verilerine göre günlük ortalama vaka sayısı 35 bin civarında seyrediyor. Üstelik bu verinin en düşük seviye olduğu da ifade ediliyor. Çünkü 11 Ekim’den itibaren korona testi yapmak paralı hale getirildiği için, bir çok insan ihtiyaç durumunda dahi test yaptırmaya yanaşmıyor. Daha önce ücretsiz yaptırılan normal testler serbest piyasada 15-20 euroya yaptırılırken, PCR testleri 50 euronun üzerinde. Bu durumda koronavirüs belirtisi gösteren birçok kişinin test yaptırmadan süreci atlatmanın çaresine baktığı anlaşılıyor. Bu nedenle son yedi gün için açıklanan insidenz sayısının, aslında 100 binde 200’ün üzerinde olduğu söylenebilir.

TESTLER YENİDEN PARASIZ VE YAYGIN OLSUN

Günlük vaka sayısı geçtiğimiz yılın aynı dönemindeki seviyeye ulaşırken, en sevindirici olan ise ölenlerin sayısının az olması. Korovavirüsün ortaya çıkmasından bu yana Almanya’da toplam 4 milyon 784 bin kişi koronavirüse yakalanırken, toplam ölüm sayısı ise 97 binin üzerinde. Son yedi günden ölen insan sayısı ise 155 seviyesinde seyrediyor. Bu da halen Almanya’da günde en az 20 kişinin koronavirüsten ötürü hayatını kaybettiği anlamına geliyor. Vaka ve ölüm sayılarının en az olduğu dönemin, yaygın bir şekilde ücretsiz antigen testlerinin yapıldığı dönem olması dikkat çekici.

Daha önce ücretsiz yapılabilen testler mevcut hükümet tarafından 11 Ekim’den bu yana paralı hale getirilmişti. Testlerin paralı hale getirilmesinden sonra vaka sayılarında görülen artış, testlerin paralı hale getirilmesinin toplum sağlığı açısından ne denli sakıncalı olduğunu da gösterdi.

Bu nedenle testlerin yeniden ücretsiz olmasını isteyenler arasına CDU Sağlık Politikaları Uzmanı Erwin Rüddel de katıldı. Rüddel Die Welt gazetesine verdiği demeçte, etkinliklere katılımına izin verilen aşılananlar ve iyileşenlerden ayrıca test yaptırmalarının da istenmesi gerektiğini söyledi. Bazı eyaletler vaka sayısının yüksek olduğu bölgelerde bulaşma oranını düşürmek için ücretsiz test uygulamasına sıcak bakıyor.

AŞILAMA YÜZDE 70’E YAKLAŞTI

Ölüm sayılarının azalmasında elbette aşılanmanın rolü büyük. Robert Koch Entsitüsü’nün (RKI) son verilerine göre, 8 Kasım 2021 itibariyle Almanya’da nüfusun yüzde 69.7’i aşılanmış durumda. Bunların yüzde 67’si iki doz aşıyı da yaptırmış bulunuyor. 12-17 yaş grubunda olanlarda ise aşılama oranı yüzde 79’a yaklaşmış durumda. Ancak buna rağmen vaka sayısındaki artış devam ediyor. Hastanelerin yoğun bakım üniteleri özellikle büyük kentlerde yeniden dolmaya başladı. Bu nedenle uzmanlar sürekli uyarılar yapıyor. Aşı yaptırmayan ve yoğun bakım ünitelerine düşen gençlerin sayısındaki fazlalık da dikkat çeken bir diğer önemli gelişme.

Bir diğer önemli gelişme de aşılı olup da koronavirüse yakalanların sayısı. Robert Koch Enstitüsü’ne göre, 1 Şubat 2021’den bu yana tam aşılı olduğu halde koronaya yakalananların sayısı, toplam 117 bin 763 olarak tespit edildi (28.10.2021). Enfekte olan ancak semptom göstermeyen tam aşılılarsa bu kapsamın dışında tutuldu. Zira aşı olup da enfekte olan pek çok kişinin süreci belirti göstermeden geçirdiği de getiriliyor. Bu durum durum aşı olmanın tedbirlerin kaldırılması anlamına gelmediğini gösteriyor.

Robert Koch Enstitüsü (RKI) tarafından yapılan hesaplamalara göre Almanya’da 18-59 yaş grubunda ortalama aşılama etkinliği son dokuz ayda yüzde 83 oldu. 60 yaşın üzerindekiler için bu değer yüzde 81. Ancak son dört hafta içinde enfeksiyonlara karşı koruma azaldı. RKI, 18-59 yaş grubu için tahmini aşılama etkinliğini yüzde 75’e çekerken, 60 yaş üstü yaş grubu için ise yaklaşık yüzde 73 olarak açıkladı. Bu değişimin temel nedenlerden biri ortaya çıkan ve hızlı bulaşan Delta gibi varyantlar olurken, diğeri de aşının koruyuculuk özelliğinin zaman ilerledikçe azalıyor olması. Bu nedenle de altı ayda bir aşının yenilenmesi gerektiği belirtiliyor. Bu temelde 70 yaş üzeri olanlara ve kronik hastalara üçüncü doz aşının yapılmasının önü açıldı. Ancak bu konu da eyaletlerden eyaletlere göre farklılık arz ediyor. Bazı eyaletler yaş ve kronik hastalık şartı aramadan isteyen herkesin üçüncü dozu yaptırabileceğini açıkladı.

SÜRE UZADIKÇA AŞININ ETKİSİ AZALIYOR

Araştırmalar süre uzadıkça aşıların etkisini kaybettiğine ve aşılı olanlarda daha fazla koronavirüs vaka sayısının görülmeye başlandığına dikkat çekiyor. Yine aynı araştırmalarda aşı yaptırıp yoğun bakım ünitelerinde düşenlerin sayısında bir artışın olduğunu ortaya koyuyor. 1 Şubat’tan bu yana tespit edilen 117 bin 763 tam aşılı Covid vakasının sadece yüzde 0,55’i yoğun bakım ünitesinde tedavi gördü. 18-59 yaş grubunda tam aşılamanın yoğun bakım tedavisine karşı koruma oranı yüzde 94 olurken, 60 yaş ve üstünde bu oran yüzde 92 seviyesinde idi. 27 Eylül-24 Ekim arasında, 18-59 yaş grubunda 40 bin 467 tam aşılı yeni vaka tespit edildi. Yoğun bakım ünitelerinde 18-59 yaş grubundaki aşılı hastaların oranı yıl başından bu yana yüzde 3,2. 24 Ekim itibarı ile yaklaşık yüzde 12’ye yükseldi.

Bütün bunlar koronavirüsün önüne geçmede aşılamanın ne denli önemli olduğunu yeterince ortaya koyuyor. Bu nedenle artık önümüzdeki yıl ve yıllarda günlük yaşam, sosyal hayat Almanya’da 2 G (Geimpft/Aşılandı, Genessen/İyileşti) ya da 3 G (Geimpft, Genessen, Getestet/Testli) kuralına göre devam edecek. Bu şartları yerine getirmeyenlerin hareket alanının ise oldukça daralacağı söylenebilir.

Close