Almanya’da günlük koronavirüs vaka sayısının 60 binin üzerine çıkması üzerine önlemlerin sertleştirilmesine karar verildi. 18 Kasım’da Başbakan Angela Merkel’in başkanlığında toplanan 16 eyaletin başbakanı, günlük vaka ve ölüm sayılarını düşürmek amacıyla bir dizi karar aldı. Bunlar arasında yeniden kapanma ise bulunmuyor. Özellikle hayatın birçok alanında aşılı, iyileşmiş ve testli olma şartı getirildi. Daha önce birçok sektör için getirilmesi planlanan aşı zorunluluğu ise şimdilik sağlık ve yaşlı bakım alanlarıyla sınırlı tutuldu. Bu alanda çalışanlar zorunlu olarak korona aşışı yaptırmanın yanı sıra hergün bir de test yapmak zorunda kalacaklar. Ayrıca hastane ve yaşlı yurtlarını ziyaret edenler de aşıdan bağımısız olarak bir de test yapmak zorunda kalacaklar.

Almanya’da testler 13 Kasım’dan bu yana yeniden parasız hale getirilmişti. Her yurttaş haftada bir kez ücretsiz test yaptırabilecek. Genel olarak kış aylarının vaka sayısı açısından sert geçeceği, bu nedenle vakaların yükseldiği eyaletlerde işyeri ve okulların kapanmasının gündeme gelebileceği tahmin ediliyor.

ÖNLEMLER SONUÇ GETİRECEK Mİ?

Eyalet başbakanları toplantısında alınan kararların günlük vaka ve ölüm sayılarını ne kadar düşürüp düşürmeyeceği ise ancak önümüzdeki haftalarda görülebilecek. Zira özellikle Hristiyan Demokratlar önlemlerin yeterince sert olmadığını savunuyorlar. Konferansta 2G ya da 3G kuralına bağlı olarak hayatın normal bir şekilde sürmesi önerilirken, biraraya gelecek kişi sayısında bir sınırlama getirilmiyor. Robert Koch Enstitüsü, zorunlu olmayan toplantılar ve buluşmaların yapılmamasını önerdi. Özellikle aşı yaptırmayanlara bar ve diskolara gitmeme çağrısında bulundu.

Alınan kararların virüsün yayılmasında bir etkide bulunup bulunmadığı 9 Aralık’ta yapılacak Başbakanlar Konferansı’nda yeniden ele alınacak. Önlemlerin fazla etkili olmaması durumunda önlemlerin daha da sertleştirilebileceği mesajı veriliyor. Bunlar arasında okulların ve işyerlerinin yeniden kapatılması da bulunuyor. Ayrıca özellikle aşı yaptırmayanlara karşı yeni önlemlerin alınması da sözkonusu olabilir. (YH)

Yeni kurallar listesinde neler var?

Eyalet Başbakanları Konferansı”nda, virüsün yayılmasını engellemek için en kısa zamanda hayata geçmek üzere şu düzenlemelerin yapılmasına karar verildi:

• Toplu taşıma araçlarında 3G (Aşılı, İyileşmiş, Testli) kuralı geçerli olacak. Bu kural özellikle aşı yaptırmayanları etkileyecek. Her gün test yaparak toplu taşıma araçlarına binmek zorunda kalacaklar.

• İşyerlerinde 3G şartı aranacak. Enfeksiyon Yasası’nda yapılan değişiklikle işverenler çalışanlara 3G kuralını yerine getirip getirmeyeceklerini sorabilecek. Ayrıca işverenlere haftada en az iki kez çalışanlara aşı yaptırması zorunluluğu getirildi.

• İşyerlerinde mümkün olduğu kadar evden çalışma teşvik edilecek.

• Sağlık ve yaşlı bakım çalışanları aşı yaptırmak zorunda. Ayrıca bu sektörlerdeki çalışanlar her gün test yaptıracak.

• Aşı kampanyası hızlandırılacak. Ev ve işyeri doktorlarının yanı sıra aşı merkezleri yeniden açılacak. Doktor olmayanların aşı yapıp yapamayacakları ise gözden geçirilecek. Daha önce eczanelerde de aşının yapılabileceği gündeme getirilmişti.

• Korona önlemlerinin hayata geçirilmesi için kontroller ve önlemler arttırılacak. Ordu ihtiyaca bağlı olarak aşılamanın alt yapısının oluşturulmasında yardımcı olabilecek.

• Hasta bakıcılarına bir kez daha ek prim verilecek. Miktarı ise açıklanmadı.

• Pandemiden etkilen işyerlerine maddi destek paketi 31 Mart 2022’ye kadar uzatıldı. Bu süre normal koşullarda bu yılın sonunda bitiyordu.

Ulusal Pandemi Yasası’nı süresi uzatıldı

Federal parlamento, Ulusal Pandemi Yasası çerçevesinde izlenecek olağanüstü politikaların süresini uzattı. Mecliste yapılan tartışmalar sırasında hükümeti devralmaya hazırlanan SPD-Yeşiller-FDP koalisyon hükümeti ile anamuhalefete düşen Hristiyan Demokratlar arasında Enfeksiyon Yasası’nın süresinin uzatılması tartışma yaşandı. Hristiyan Demokratlar özellikle bazı sektörlerde aşı zorunluluğunu savunuyor.

Pandemiyle birlikte yürürlüğe konulan Ulusal Pandemi Yasası, 25 Kasım’dan itibaren geçerli olmak üzere uzatıldı. Eyaletler Meclisi (Bundesrat) tarafından da onaylandı. Maske ve mesafe kuralları olduğu gibi devam edecek. Federal parlamentoda yapılan oylamada müstakbel hükümet partileri SPD, Yeşiller ve FDP evet oyu verirken, CDU/CSU ve AfD milletvekilleri karşı çıktı. 36 Sol Parti milletvekili ise çekimser kaldı. Yasa 19 Mart 2022’ye kadar geçerli olacak.

ÜÇÜNCÜ DOZ UYGULAMASINA BAŞLANDI

Almanya’da nüfusun yüzde 70’e yakını iki doz aşıyı da yaptırmasına rağmen vaka sayısınındaki yükselik düşündürücü. Koronavirüse yakalananlar arasında iki doz aşıyı yaptıranlar da var. Ancak, aşı yaptırmak istemeyenlerin sayısı da bir hayli yüksek. Robert Koch Enstitüsü Başkanı Lothar Wieler katıldığı bir toplantıda, 60 yaşından büyük 3 milyon kişinin henüz hiç aşı yaptırmadığına dikkat çekerek, dördüncü dalganın özellikle bu kesimler açısından tehlikeli olabileceğine dikkat çekti. Wieler ayrıca yetişkinlerden de 15 milyon insanın henüz aşı yaptırmadığına dikkat ekti.

Buna rağmen Federal Etik Komisyonu (Stiko) Başkanı Thomas Mertens 18 yaşından büyük herkese üçüncü doz aşı yaptırmayı önerdiklerini söyledi. Daha önce sadece 60 yaşından büyükler için bu öneri yapılmıştı. (YH)

SENDİKALAR AŞI ZORUNLUĞUNA KARŞI

Eğitim ve Bilim Sendikası (GEW) Genel Başkanı Maike Finnern yaptığı açıklamada, “Pandemiyle mücadelede toplumda aşı yapanların sayısını arttırmak ve önlemler almak önemli. Ancak belli mesleklerde aşının zorunlu hale getirilmesine karşıyız” dedi. Almanya’da okullarda öğrenciler ve öğretmenlere haftada üç kez ücretsiz test yapma uygulaması ise aksamadan devam ediyor.

Öte yandan Birleşik Hizmet Sendikası (Ver.di) Genel Başkanı Frank Werneke de yaptığı açıklamada, sağlık ve kreş gibi alanlarda aşılanma oranının nüfus ortalamasına göre oldukça yüksek olduğunu belirterek, „Şimdi aşı zorunluğu üzerine düşünülüyorsa bu önemli ölçüde daha fazla insanın aşılanmasına değil, insanların işlerinden ayrılmasına neden olur. Bu da bu alanlarda personel eksikliğine yol açar” dedi. Werneke, daha önce aşı zorunluluğu getirilmeyeceği sözü verilmesinden dolayı siyasetin inandırıcılığını da kaybedeceği uyarısında bulundu. (YH)