Written by 09:03 HABERLER

Barış için Manifesto

YÜCEL ÖZDEMİR

Ukrayna savaşının ikinci yılına girdiği şu dönemde Sol Parti Federal Parlamento Milletvekili Sahra Wagenknecht ve feminist yazar Alice Schwarzer’in öncülüğünde açıklanan “Barış için Manifestosu” kamuoyunda beklenenin üzerinde destek gördü. Değişik kesimlerden 69 tanınmış simanın da altına imzasını koyduğu çağrı kısa sürede “change.org” üzerinden yarım milyondan fazla insan tarafından da imzalandı. Bir yıl önce başlayan savaşta bugüne kadar 200 binden fazla asker ve 50 binden fazla sivilin hayatını kaybettiğine dikkat çekilen manifestoda, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırması mahkûm edilirken, savaşın bitirilmesi için müzakerelere geçilmesi talep edildi.

Açıklamada şöyle denildi: “Ukrayna, Batı tarafından verilen askeri destekle bazı mevzileri kazanabilir. Ancak dünyanın en büyük nükleer gücü Rusya’ya karşı bir savaşı kazanamaz. ABD’nin en yüksek rütbeli askeri yetkilisi General Milley de böyle söylüyor. İki tarafın da askeri olarak kazanamayacağı bir pat durumundan söz ediyor ve savaşın ancak müzakere masasında sona erdirilebileceği söylüyor. O zaman neden şimdi değil? Hemen şimdi!”

Müzakerenin yenilgi anlamında gelmediğini, bir uzlaşma olduğunu ifade eden çağrıcılar, ayrıca 25 Şubat’ta Berlin Brandenburg Kapısı’nda bir gösteri çağrısı yapıyor. Gösteride aynı görüşlerin tekrarlanması bekleniyor.

Genel olarak imzaya açılan metinde asıl olarak değişik kesimlerden isimleri bir araya getirmek için, paydanın geniş tutulduğu anlaşılıyor. Bu nedenle Almanya’nın 100 milyar euroluk askeri fonu başta olmak üzere, bazı konulara değinilmiyor. Keza, genel olarak emperyalist ülkelerin Ukrayna’dan çekilmesi, Ukrayna üzerinden bir emperyalist paylaşım savaşının neden sürdürüldüğü gibi konulara da değinilmiyor. Eksikliklerine rağmen, savaşın durdurulması talebinin giderek yaygınlaşması bakımından önemli.

AŞIRI SAĞCILAR DA DESTEK VERDİ

Sol Parti içinde tartışmalı bir çizgiye sahip olan Wagenknecht ile sosyal demokrat Alice Schwarzer’in yaptığı çağrıya tepki duyanlar da destek verenler de oldu. Rusya’nın saldırılarını açık bir şekilde mahkûm etmeyen aşırı sağcı çevreler şimdiden eyleme katılacaklarını açıkladılar. Aşırı sağcı-faşist Almanya için Alternatif (AfD) partisinin eşbaşkanı Tino Chrupala, sosyal medya üzerinde çağrıyı imzaladığını duydurdu. Yine aşırı sağcı “Compact” dergisi de eyleme katılma çağrısı yaptı.

Savaşın devamından yana olan muhafazakâr ve liberal çevreler ise sürekli imza kampanyasına karşı mesajlar vererek karalama kampanyası sürdürüyorlar.

Aşırı sağcıların bu çıkışına tepki gösteren Wagenknecht, bunları eylemde istemediklerini açık olarak ifade etti.

Sol Parti içinde ise imzacılar arasında eski General Erich Vad’ın olması eleştirildi. Eski milletvekillerden Niema Movassat, sosyal medya hesabı üzerinden Sol Parti’nin Vad ile birlikte hareket edemeyeceğini söyledi. Keza Saksonya Eyalet Milletvekili Kerstin Köditz de, Vad’ın daha önce sağcı gruplarla bağlantılı olduğunu belirterek tepki gösterdi. Vad’ın 20 yıl önce “Junge Freiheit” gazetesi başta olmak üzere aşırı çevrelerle bağlantılı olduğu belirtiliyor.

10 Şubat’ta internette yayınlanan “Barış için Manifesto” açıklamasına 20 Şubat’ta kadar yaklaşık 600 bin kişinin imzalaması, Almanya’da barıştan yana olan kesimlerin epey fazla olduğunu gösterdi. Ayrıca, Ukrayna’ya daha fazla silah verilmesinin savaşı büyüteceği konusundaki endişeler de yüksek.

Öte yandan Sol Parti Yönetim Kurulu, 25 Şubat’ta yapılacak gösteriye katılma çağrısında bulundu. Ancak, aşırı sağcıların eyleme katılmasına izin verilmemesi istendi. Aşırı sağcıların eylemi gölgelemek için yaptığı çağrılara tepki gösteren Wagenknecht, aşırı sağcı olmayan herkese eyleme katılma çağrısında bulundu. Wagenknecht, eylemde aşırı sağcı pankart ve bayrakların açılmasına izin vermeyeceklerini belirterek, açılması durumunda müdahalede bulunacaklarını ifade etti.

HABERSMAN’DAN DA MÜZAKERE ÇAĞRISI

Öte yandan Filozof Jürgen Habermas da, Rusya’nın Ukrayna’ya karşı yürüttüğü savaş konusunda müzakere çağrısında bulundu. 93 yaşındaki Habersmas Süddeutsche Zeitung için kaleme aldığı yazıda, Batı’nın Ukrayna’ya askeri yardım sağlamasının anlaşılır nedenlerinin olduğunu ifade ederek, “Ancak bu aynı zamanda sorumluluk da gerektiriyor. Ne pahasına olursa olsun zafer perspektifinden bakıldığında, silah sevkiyatımızın kalitesindeki artış, bizi farkına varmadan üçüncü bir dünya savaşının eşiğine getirebilecek bir ivme kazandı” diye uyardı.
Habermas, Ukrayna’nın ve destekçilerinin hedeflerinin belirsiz olmasını tartışmanın temel sorunu olarak nitelendirdi: „Silah sevkiyatımızın amacı Ukrayna’nın savaşı ‘kaybetmemesi’ mi, yoksa Rusya’nın bir zafer kazanmaması mı?” diye sordu.


DİDF’ten eyleme katılım çağrısı

Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu (DİDF) yaptığı açıklamada, 25 Şubat’ta Berlin ve Köln’de yapılacak eyleme katılma çağrısında bulundu. Yapılan açıklamada özetle şu görülere yer verildi: “Savaş başladığı günden bu yana başta ABD olmak üzere batılı emperyalistler, Ukrayna’ya silah gönderme yarışına girdi. En son Leopard 2 tanklarının gönderilme kararıyla birlikte, tek tek ülkeler inkâr etse de NATO ülkelerinin bu savaşın bir parçası oldukları bir kez daha ortaya çıktı. Yaşanan bu savaş sadece Ukrayna ve Rusya arasında değil, dünya pazarlarına egemen olmak isteyen emperyalist güçler arasında bir savaştır. NATO’nun saldırgan ve yayılmacı politikalarının sonucu olarak ortaya çıkan savaşın silah göndererek büyütülmesinin de esas nedeni budur. Bunun için silah göndermeler derhal durdurulmalıdır.

Ne NATO ne de Rusya iddia ettikleri gibi ‘demokrasi’, ‘insan hakları’, ‘Avrupa değerleri’ için değil, tekellerin ve sermaye güçlerinin çıkarları için savaşmaktadır. Savaştan çıkarı olan, kâr elde eden sadece zenginler. Irak’ı, Afganistan’ı, Suriye’yi, Libya’yı talan edenler bugün de Ukrayna üzerinden dünyayı talan etmeye çalışmaktalar. İşçi ve emekçilerin, halkların başka ülkelerin işgal edilmesinden, savaşlardan asla bir çıkarı yoktur. Bunun için savaşı da ancak işçi ve emekçiler, halklar olarak durdurabiliriz. Herkesi barış eylemlerine herkesi katılmaya çağırıyoruz.”

Close