AfD Meclis Grubu Başkanı Alice Wiedel’in seçim propagandası için Hollanda ve İsviçre’den para aldığının tespit edilmesinden sonra bu kez AfD’nin asıl finansörünün “baron” August von Finck olduğu ortaya çıktı. Kuruluşundan itibaren AfD’ye milyonlarca para aktaran Finck, partileri kendi çıkarları için kullanan birisi olarak biliniyor. Finck, daha önce de CSU ve FDP’ye “bağış” yapmıştı.

Almanya’da Federal Parlamento ve bütün eyalet parlamentolarına girmeyi başaran ırkçı-milliyetçi Almanya için Alternatif (AfD) partisinin kurulurken milyoner August von Finck’in finanse edildiği belgeleriyle ortaya konuldu. Böylece, partisinin ulusalcı-milliyetçi çizgideki Alman sermayesinin çıkarlarını korumak üzere kurulduğu anlaşılıyor. Bugün de söylem ve eylemleri asıl olarak bu kesimlerin çıkarlarını korumayı temel ilke edinmiş durumda.

Almanya’da Şubat 2013’te kurulan Almanya için Alternatif (AfD) partisinin asıl olarak 88 yaşındaki milyoner August von Finck tarafından finanse edildiği ortaya çıktı. Der Spiegel dergisi tarafından belgeleriyle ortaya konulan bu destek için August von Finck’in Ernst Kunt Stahl’i vekil olarak atadığı, onun da bu temelde görüşmeler yaptığı saptandı.

Yine NDR, WDR ve Süddeutsche tarafından oluşturulan haber ağı tarafından yürütülen soruşturmada, AfD’nin kuruluşu döneminde maddi destek asıl olarak “Hukuk Devleti ve Özgürlükler Derneği” (Verein für Rechtsstaatlichkeit und bürgerliche Freiheiten) aracılığıyla sağlandı. August von Finck tarafından bu derneğe aktarılan 2 milyon Euro, daha sonra AfD’nin reklam kampanyaları için kullanıldı. Paranın aktarılması için aracı olarak da merkezi Münih’te bulunan Wordstat adındaki ajans ve sahibi Dagmar Metzger kullanıldı. Metzger daha sonra AfD basın sözcüsü ve yönetim kurulu üyesi oldu. Metzger aynı zamanda Finck’e ait olan ve altın işiyle uğraşan Degussa’nın da basın ilişkilerini sürdürüyor. Bu nedenle AfD’ye para sağlayan Finck ve Stahl ile doğrudan bağlantısı var.

Her ne kadar AfD’nin ilk ve ikinci başkanları Bernd Lucke ve Frauke Petry, Finck’ten para aldıklarını kabul etmeseler de dolaylı olarak Metzger üzerinden gelen paralarla partinin etkinliklerinin ve kampanyalarının finanse edilmesinde kullanıldığı Der Spiegel tarafından belgeleriyle ortaya konuldu. AfD eski saymanlarından Norbert Stenzel, partinin para kaynağı konusunda Metzer’in kilit rol oynadığını açık olarak kabul ediyor.

AfD İÇİN PROPAGANDA MAKİNESİ NASIL ÇALIŞTI?

Der Spiegel’de yer alan habere göre August von Finck, AfD için propaganda yapması için “Deutschland Kurier” adlı gazeteyi finanse ederken, bu gazeteye yazması için vekili Stahl, Bild gazetesinin eski yayın yönetmenlerinden Peter Bartels ile Münih’te bir görüşme yaptı. Gazete, geçen yıl yapılan genel seçimlerden önce yüzbinlerce eve parasız olarak dağıtılmıştı. Göçmenlere, sığınmacılara ve Merkel’e karşı düşmanlığın öne çıkarıldığı yazıların yer aldığı gazetede, açık olarak AfD’ye oy verme çağrısı yapıldı. Gazeteyi yayınlayan kurum ise “Hukuk Devleti ve Özgürlükler Derneği” oldu. Lobi Kontrol Derneği’nin tahminlerine göre, parasız gazete ve AfD ile işveren örgütlerini bir araya getirmek için yapılan etkinliklere en az 10 milyon Euro harcandı.

Spiegel’de yer alan habere göre Finck AfD’ye Wordstatt ajansı üzerinden yaklaşık 120 bin Euro, “Hukuk Devleti ve Özgürlükler Derneği” üzerinden yaklaşık 10 milyon Euro harcarken, merkezi İsviçre’de bulunan Goal AG AfD’li politikacılar Jörg Meuthen, Guido Reil ve Marcus Pretzell’in seçim kampanyaları için toplam 83 bin Euro, yine İsviçre’de olan ilaç firması PWS AfD Meclis Grubu Eşbaşkanı Alice Weidel’in seçim kampanyası için 130 bin Euro, Hollanda’daki “Idenditeit Europa” vakfı toplam 199 bin Euro gönderdi.

Özellikle yurtdışından yapılan bağışların AfD’yi hukuksal olarak oldukça zor durumda bırakması bekleniyor.

AfD BARONLARIN PARTİSİ

2016’da yaptığı kongrede partilere bağış konusunu yeniden düzenlenmesini ve işverenlerden bağış alınmasının yasaklanmasını talep eden AfD, gerçekte ise asıl olarak ulusal-milliyetçi işverenlerin çıkarlarını savunan bir parti konumunda. August von Finck, daha görünen kısmı. Bunun dışında daha fazla kesimin destek verdiği tahmin ediliyor. AfD ilk kurulduğunda Henkel tekelinin yöneticisi Olaf Henkel de bu partide aktif olarak siyasete atılmış ve Avrupa Parlamentosu’na seçilmişti. Daha sonra yaşanan ayrışmada ayrılmayı tercih etmişti.

Bütün bunlar AfD’nin yansıtıldığı gibi en alttaki Almanların çıkarlarını temsil etmediği, tam tersine milliyetçi sermaye kesimlerinin çıkarlarını korumak üzere oluşturulduğu anlaşılıyor. (YH)

Finck’in bağış skandalları

Uzun yıllar Mövenpick oteller zincirinin sahibi olan August von Finck, daha önce de CSU ve FDP’ye yüklü miktarda bağışlarda bulunmuştu. 2009 genel seçimlerinde Merkel’in başkanlığında kurulan koalisyona ortak olan Hür Demokrat Parti’ye (FDP), otellerden alınan katma değer vergisini yüzde 7,5’e düşürmek için tam 1,1 milyon Euro bağışta bulunmuştu. Bağışı alan FDP, hükümet ortağı olduktan sonra bunu hayata geçirmişti. August von Finck, daha önce de sağcı ve AB karşıtı “Bunds freier Bürger” adlı derneğe nakit olarak 8,5 milyon Mark para vermişti. Ayrıca, “Bürgerkonvent” adlı kuruluşa da 6 milyon Euro aktarıldı. Sosyal kısıtlamalara destek vermek üzere kurulan kurumun yöneticileri arasında şu anda AfD’nin önemli simalarından birisi olan Beatrix von Stroch da bulunuyor.

Daha sonra bu desteğini ilk kurulduğunda AB karşıtlığını ön planda tutan AfD’ye vermeye karar verdi.

Süddeutsche Zeitung’da yer alan haberde Finck’in nasıl zengin olduğu bilinmemekle birlikte toplam 8 milyar Euro sermayesinin olduğu tahmin ediliyor. Çevresinde “Baron” olarak bilinen Finck’in Euro’nun yürürlüğe girmesinden sonra bir çok firmasını yeniden yapılandırdığı, 2008 ekonomik krizinde 1990’dan beri sahibi olduğu Merck Finck özel bankasını elden çıkardı.

Finck ailesinin İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra altın ticareti yaparak zenginleştiği de ileri sürülenler arasında. Ailenin halen, Münih’te bir çok konuta, dükkana sahip olduğu belirtilirken, Degussa üzerinden altın ticareti yapmaya devam ettiği biliniyor. „Deutschen Gold- und Silberscheideanstalt AG“ adlı firma, toplama kamplarında katledilen insanların altın dişlerini toplandığı ve toplama kamplarına da Zyklon B gazı sağladığı basında yer aldı. Der Spiegel’de yer alan habere göre Finck’in babası da Hitler hayranı ve finansörüydü.

AfD tarafından üyelere ve sempatizanlara bağış amacıyla satılan 1 Alman Markı şeklindeki altının da Degussa tarafından üretildiği Der Spiegel tarafından yazıldı. Böylece bir taraftan AfD’ye maddi destek verirken diğer taraftan ise AfD üyeleri üzerinden gelir elde edildi. Bu şekilde toplam 2 milyon Euro değerinde altın satıldı.

Süddeutsche Zeitung’da yer alan habere göre, Finck’un destek verdiği kurumlar arasında yer alan “Holt unser Gold heim” (Yurtdışındaki altınımızı geri getirelim) adlı inisiyatifi destek verdiği belirtildi. İnisiyatifin başkanlığını ise Federal Parlamento Bütçe Komisyonu Başkanı AfD’li Peter Boehringer. (YH)