Written by 10:30 ÇALIŞMA YAŞAMI

Almanya’da grev dalgaları büyüyor

Makinistler sendikası GDL, “DB’nin yönetimi talepleri kavrayıncaya kadar grev” kararı aldı. Bir ay boyunca devam eden kamuoyuna kapalı görüşmelerde tekel yönetiminin provokatif tutumunu sürdürdüğünü belirten GDL, “Bundan böyle her an greve çıkabiliriz – ne zaman greve çıkılacağını ilan etmeyeceğiz” diyor. Ulaştırma bakanı ise grevlerin “güvenlik tehdidi” olacağını ileri sürüyor. Ver.di, makinistlerle aynı günlerde Lufthansa yer personelini iki günlüğüne greve çağırdı. Kabin personelinin örgütlü olduğu Ufo, Cityline’de süresiz grev oylaması yaptı. Ver.di, perakende satış ve toptancılık işkolunda olduğu gibi Postbank’da da uyarı grevlerine devam edeceklerini açıkladı. Yerel toplu taşımacılıkta devam eden TİS görüşmelerinde bir ilerleme sağlanamadığını açıklayan Ver.di, “hiçbir yerde gerçek bir ilerleme kaydedemedik, bu nedenle hafta içinde tüm eyaletlerde grevler olabilir” diyor.

SERDAR DERVENTLİ

Alman Makinistler Sendikası GDL, ocak ayının son haftasında 6 gün aralıksız grev yapacağını ilan etmişti. Fakat grev, Alman Demiryolları DB’nin görüşme talebi üzerine erken sona ermişti. Yük trenleri bir gün, yolcu trenleri ise 16 saat daha az grev yapmışlardı.

Görüşmelerin çıkmaza girdiği ilan eden GDL, “DB yönetiminin kafasına kazınması için 35 saat aralıksız grev yapacağız” açıklamasını yaptı. Buna göre yolcu trenleri 7 Mart Perşembe günü saat 02:00’dan 8 Mart Cuma günü saat 13:00’a kadar greve çıkacak. Yük trenleri ise Çarşamba 6 Mart günü saat 18:00’dan 8 Mart saat 05:00’a kadar greve çıkacak.

Weselsky, “bundan sonra ise ne zaman ve kaç saat grev yapacağımızı açıklamayacağız. Zaten kalkış ve varış saatlerinde sorunları olan demiryolları önümüzdeki günlerde daha da az güvenilir olacak. Herkes grev dalgalarına hazır olsun. Tüm bu yaşananlardan DB yönetimi sorumludur” dedi.

MASAYI KİM DEVİRDİ?

Şimdiye kadar yolcuları ve kamuoyunu karşısına almamaya çalışan ve greve çıkılacak zamanları çok öncesinden ilan eden GDL, bundan vazgeçip tutumunu sertleştiriyor. Bunun nedenini anlamak için geridek bıraktığımız haftalara bakmakta ve DB menajerlerinin tutumuna bakmak gerekiyor.

Bütün bir şubat ayını kapalı kapılar ardında müzakerelerle geçiren TİS tarafları bu kez de anlaşamadılar. 29 Şubat günü DB şeflerinden Martin Seiler, “GDL, müzakere masasını terk etti ve görüşmelerin sonlandırılmasını engelliyor” açıklaması yaptı. Seiler’e göre DB, “çalışma saatleri konusunda bile uzlaşmaya hazırdı. Ama bunu tartışmak bile istemedi.”

GDL Başkanı Claus Weselsky ise, “Kimse açıklama yapmayacak protokolü imzalanmasına karşın DB’nin böyle bir açıklama yapmasının tek anlamı görüşmelerden sonuç alınamamasının sorumlusu olarak sendikayı gösterme amacıdır. Zamanı geldiğinde sendikamız açıklama yapacaktır” dedi.

Birkaç gün sonra sendikanın Frankfurt’taki merkezinde basının karşısına çıkan Weselky, “DB yönetimi bütün uzlaşma tekliflerimizi reddettiği gibi daha kötü sözleşme kabul etmemizi dayattı. Sendikamız için merkezi bir talep olan 35 saatlik iş haftası üzerine konuşmak yerine her şeyin olduğu gibi kalmasını önerdiler” dedi.

Kısacası Weselky, “GDL masayı terk etmeden DB masayı çoktan devirmişti” demeye getiriyor.

Sendikanın basın toplantısından sonra yayınladığı basın bildirisinde GDL’in uzlaşma teklifi ve DB’nin karşı teklifi yan yana yer aldı. Karşılıklı teklifler (kutuya bkz.) incelendiğinde GDL’in ilk öne sürdüğü talebin çok gerisinde bir uzlaşma teklifi sunduğu DB’nin ise her türlü sınırı aştığı görülüyor.

Taraflardan birinin devirdiği masada görüşmenin devam edemeyeceği gibi bir uzlaşma sağlamanın hiçbir yolu kalmadığı da görülüyor. DB sunduğu karşı teklifle, GDL’in teslim olmasını ve her şeyi sineye çekmesini talep etmiş.

EGOİST VE İNATÇI”

Seiler’e göre, GDL, “egoist ve inatçı” olduğu gibi, “taleplerini en üst seviyede elde edemediği için tekrar greve çıkıyor.” Bunun çok saçma ve ciddi alınacak bir açıklama olmadığını söylemek gerekiyor. Nitekim GDL’in sunduğu uzlaşma teklifine bakıldığında ilk akla gelen, “DB bunu kabul etseydi, sendika bunu üyelerine nasıl açıklayacaktı” sorusu geliyor.

DB menajerlerinin, “kabul edilemez, uygulaması mümkün değil” diye reddettikleri 35 saatlik iş haftası talebini son haftalarda 28 demiryolu işletmesi kabul etti. 28 küçük demiryolu şirketinin uygulayabildiğini Almanya’da tekel konumunda olan DB’nin uygulayamayacağına inanmak çok zor.

Seiler’in, “dar bir kesim bireysel çıkarlarını elde etmek için milyonlarca euro yakılıyor. GDL’in bu talebi bir bütün olarak demiryolu sistemini tehlikeye atıyor” sözlerini salt bir tepki olarak ele almak doğru değil.

Devlet Demiryolları’nın özelleştirilmesinden sonraki bütün sürece bakıldığında göreve gelen bütün DB yönetimlerinin hala yüzde 100 kamuya ait olan demiryolu sistemini yok etmek ve diğer sermayeye kuruluşlarına peşkeş çekmek için ellerinden geleni yaptığı söylenebilir.

SAVAŞ VAR, GREV GÜVENLİK TEHDİDİ OLUR’

GDL sendikasının taleplerini elde etmek için greve çıkmasına sadece DB tekelinin yönetimi karşı çıkmıyor. Sendikanın tekrar greve çıkacağı haberinin kamuoyuna yansıması ardından, “bunun açıklanamaz bir gelişme” diye yorumlayan Federal Ulaştırma Bakanı Volker Wissing, Ukrayna savaşı nedeniyle sendikaların daha ılımlı bir çizgi izlemeleri gerektiğini ileri sürdü. Wissing, Bild am Sonntag gazetesine verdiği demeçte, “Halkın geniş kesimlerinin gündelik yaşamında yaratacağı büyük sıkıntılara ek olarak, sorumlular Avrupa’da bir savaşın sürdüğünü unutmamalıdır. Bu anlaşmazlık bir güvenlik riskine dönüşmemelidir! Ortak bir yol bulmalıyız, bu soruna ortak bir çözüm bulmalıyız” dedi

Bild gazetesinin yanı sıra birçok gazete de GDL’in mücadele etme kararını ülkeye zarar verecek bir adım olarak değerlendiren haberler yaptılar. Bazı gazeteler bütün gündemde olan bütün grevleri kapak sayfalarına taşıyarak, “grevlerin orantısız” olduğunu ileri sürdüler. Önümüzdeki haftalarda zaten kısıtlı olana grev hakkının kuşa döndürülmesi tartışmaları yeniden başlayacaktır. Bu nedenle önümüzdeki gün ve haftalarda gündeme gelen tüm grevlerle dayanışmalıyız. Bu dayanışma eylemleri sadece grevdeki işçilere moral kaynağı olmayacaktır aynı zamanda grev hakkına sahip çıktığımızı gösteren eylemler olacaktır.


Demiryollarında tarafların teklifleri

GDL uzlaşma teklifi DB’nin karşı teklifi
420 euro aylık zam 331 euro aylık zam
(Altı ay sıfır zam) (9 ay sıfır zam)
2028 yılına kadar 35 saatlik iş haftası 2026 yılına kadar 37 saatlik iş haftası
(Vardiyalı işçiler için ücret denkleştirilmeli) (Ücret denkleştirilmesi yok, sadece sürücü personel için ve sadece işveren tarafından uygulanabilir ise)
Prensip olarak beş günlük iş haftası Altı günlük iş haftası yürürlükte kalacak
Bütün meslek grupları için TİS DB InfraGO için TİS imzalanmayacak
24 aylık sözleşme 32 aylık sözleşme

GDL üyeleri için geçerli olan bir dizi TİS maddelerinin feshi

 

Close